Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Başbakan Erdoğan'dan önemli açıklamalar
 

Başbakan Erdoğan, Ordu'nun Fatsa İlçesi'nde yaptığı konuşmada ''Yargıya sesleniyorum: Yürütmeye bunu söylüyorsunuz, siz de içinizdeki kirlileri temizleyin. Siz de öyle tertemiz değilsiniz. Bizim de bildiklerimiz var'' dedi.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Yol medeniyettir. Fatsa’da sadece 37 trilyon sadece buradaki hizmetimiz.. Bu yatırımların içinde MEB’e ait yatırımlar var, yurtlar var. Bir kapalı spor salonu var. İlkler Ak Parti’nin işidir.

Biz sadece 3 ay içinde 20,5 milyar dolarlık yatırımı şehirlerimizle buluşturduk. Bugün buraya milletimle dertleşmeye geldim. Bu kardeşiniz büyükşehir belediye başkanlığına seçildi. O zamanlar kimse seçileceğime inanmıyorlardı. Ama bilmiyorlardı en büyük güç haktır, en büyük hak millettir. Belirleyici olan sermayedir sandılar, medyadır sandılar. Belediye başkanı seçildim komalara girdiler. O zaman en çok satan 2. gazete partimize geldi. Nasıl görüyorsunuz dedi. Dedim ki bunu bana niye soruyorsun, tebrik etmeye geldin sandım dedim.

SUSUZ BIRAKILAN İSTANBUL'U KURTARDIK

Anavatan Partisi şampanya patlatıyor dedi. Dedim ki yarın ne patlatırlar bilemem ama biz seçimi kazandık dedim. Neticeler kesinleşince Anap kapıları kapamış seçim kayboldu. Bunlar yapamaz ki dediler, tecrübeleri yok ki dediler. CHP’nin kirli susuz bıraktığı İstanbul’u kurtardık.

İSTANBUL'U TERTEMİZ YAPTIK

CHP kirlilik demektir, susuzluk demektir, çöp dağları demektir. İstanbul’u tertemiz yaptık. Biz buyuz. Ne yapacaklarını şaşırdılar, ilk ünden beri bize saldırmaya başladılar. Bu kardeşinizi yıpratmak istediler, manşetleriyle, oyunlarıyla geldiler. Allahın izniyle, alnımızı açık olarak görevimizi bıraktık. Cezaevine on binler bizi uğurlarken hep bu dualar içerisinde uğurladılar. Bahane ettiler, bizi görevden aldılar. Bizi görevden alan yargı hangi niyetlerle nasıl almıştı bu kardeşiniz çok iyi bilir. Aslında işlenen bir suç yoktu.

YARGIYA SESLENİYORUM: BİZİM DE BİLDİKLERİMİZ VAR

Ah kardeşlerim ah o şiir milli eğitimin tavsiyesiyle kitaplara yazılan bir şiirdi. Yargıyı da tanırım, yasamayı tanırım, yürütmeyi tanırım. Yasama millet demektir. Yargı geliyor yürütmeyi tanımam diyor. Birileri kalkıp intikam alacağım diye yürütmeye bir şeyleri dikte ettirmeye kalkarsa o bunun bedelini er veya geç öder.

Yargıya sesleniyorum: Yürütmeye bunu söylüyorsunuz siz de içinizdeki kirlileri temizleyin. Siz de öyle pırlanta tertemiz değilsiniz. Bizim de bildiklerimiz var.

ALÇAKÇA BİR KAMPANYA YÜRÜTÜLÜYOR

Buradan sermaye çevrelerine sesleniyorum. Boşuna oynuyorsunuz. Siz kaybedersiniz siz. Medyaya sesleniyorum. Siz kaybedersiniz siz. Yalanlarla iftiralarla iktidarı yıpratmaya çalışıyorsunuz. Benim milletim bunun bedelini size ağır ödetir. 30 Mart’ta her şey ortaya çıkacak. 2002 Kasım’da verdiğiniz yetki bu seçimde güçlenmesi bunlara çok önemli bir ders olacaktır. Ülkemiz, milletimiz için çalışıyoruz. Bizim efendimiz millettir. Kardeşlerim kula kulluk olmaz, sadece Allah’a kulluk olur. Kulu kul olanlara prim vermeyin. Hakka kul olanlarla yürüyün. İradesini bir yerlere teslim edenlerden olmayın. Sadece hakka sadece benim aklım benim bilgimle birlikte şaşmaz bir doğrumuz var bizim. Bizim o doğrumuzun gerçeğin ne olduğu aklı selim olan benim halkım bilir. Son günlerde son derece çirkin alçakça bir kampanya yürütülüyor.

Medyayla yürütülen bu karalama kampanyası sadece Ak Parti’ye değil halkadır. Bu tezgahın için dışı karıştı birbirine, kökü dışarda. Bu tezgahta maşa olarak kullanılıyorlar. Devlet içine sızmış devlete paralel olmak isteyenler. İtibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Böyle haince, hukuk dışı bir saldırıya bugüne kadar hiç maruz kalmamıştık. Gezi de bunu denediler başarılı olamadılar. Bu tezgahta ahlak yok, kural hiç yok. Bu tezgahın içinde çok kirli bir ittifak var. Yeni Türkiye’yi hazmedemeyen karanlık ittifaklar var.

Yıllardır Türkiye’nin değil başkalarının çıkarını düşünen medya var. Faiz lobisi var. Siz bu ittifakı 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan tanıyorsunuz. Aynı ittifak Türkiye’yi eski kaos günlerine çevirmek istiyor. Kimin kiminle iş tuttuğuna dikkat edin. Yalanla, ahlaksızlıklarla nasıl yanılgı yaptıklarına dikkat edin. Bunlar kuduruyorlar, çıldırıyorlar. Biz halka hizmet ediyoruz, onlar efendilere hizmet ettiler.

CHP’nin yavrusu DSP vardı bizden önce. IMF’ye olan borç vardı. Borcu biz ödedik. IMF’ye biz borç vereceğiz. Tarihi bir müjde vereceğim. MB milli bankamızdır. 27,5 milyar dolar vardı. Şimdi 136 milyar dolar var. Dün CHP’lli bir kendini bilmez. Başbakan sürekli bankanın döviz rezervini bahsediyor, ayakkabı kutularından bahsetsin diyor. Onun adresini sana söyleyeyim, aynaya bak görürsün kim olduğunu Haddini bil! Bu söyleyecebilecek kadar kalitesi düşük bir adamsın.

 

Hürriyet, 21.12.2013

Başbakan Erdoğan: Bastıkları evde bacak bacak üstüne attılar

Başbakan Erdoğan, Samsun'da konuştu: Baskın yaptığı evde bacak bacak üstüne atacak, eline tespihi alacak külhanbeyi gibi. Bir de yemek ısmarlayacak bu nasıl bir iş.

Partisinin milletvekilleriyle dün yaptığı konuşmada, bugün Karadeniz gezisinde “hükümete yönelik operasyon” dediği yolsuzluk soruşturmasının arkasındakilerle 'piyonlarını' tek tek açıklayacağını söylemişti. Bu açıklamayla önemi artan Samsun konuşmasında Başbakan şunları söyledi:

- Samsun’u en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şu an sizin bu davranışınız milletin bir yürüyüşünün en anlamlı buluşmasıdır. Hiç endişeniz olmasın dik duruyoruz, dik duracağız. Samsun kutlu yürüyüşlerin başlangıç noktasıdır. Sizin bugünkü duruşunuz 30 Mart için de bir cevaptır. Siz bizleri hiç mahcup etmediniz, inşallah biz de sizlere mahcup olmayacağız.

 

- Son günlerde olan bu olay uluslararası boyutları olan, yerel taşeronları olan bir operasyondur. Bu operasyon hükümete karşı atılmış bir adımdır. Ama bundan öte uluslararası ve artı ulusal bir boyutu olan bir operasyondur. Biz bundan yılmayacağız. 11 yıl önce göreve geldiğimizde milli gelirimiz 230 milyar dolardı. Bugün 800 milyar doları aşar hale geldi. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede milli geliri artırabilir misiniz?

- Ünye’de detayları anlatacağım. Biz 11 yılda 17 bin km bölünmüş yol ilave ettik. Ana muhalefetin genel müdürü çıkmış diyor ki çetelerden bahsediyor. Çete arıyorsan kendine bak. Rahşan Affı ile kurtuldun be. Bunların mazisi karanlık mazisi. Bu ülkeye bunlar zarardan başka ne yaptılar? CHP demek kirlilik demektir, karanlık demektir. Bu ülkede fikir, düşünce özgürlüğü CHP iktidarlığı döneminde büyük darbeleri yemiştir. Bu genel müdür karanlık geçmişini aydınlatacak. Daha çok beklersin. Çamur atmakla bir yere varamazsın. Biz Ak Partiyiz bunu böyle kabul edeceksin. Seni kabul etmende önemli değil. 30 Mart’ta halkımız karar verecek.

 

- Biz bu konularda rahatız. Tek derdimiz hukukçuların hukuka saygılı hareket etmesidir. Güdümlü hareket ettikleri zaman, o zaman siyasiler olarak yargı, yürütme neden var bu ülkede. Hepsi anayasaya göre çalışıyorlarsa sorun yok. Ama aykırı işlem yapıyorlarsa biz de gerekli olan yaparız.

- Yasalar aykırı emir veremez. Eğer siz kalkıp bu insanlara bu baskıları yapıp yargıyı yönlendirmeye çalışırsanız üzerimize düşeni yapacağız. Şu hale bakın. Yürütmenin mensubu bir eve baskın yapacak. Baskın yaptığı evde bacak bacak üstüne atacak, eline tespihi alacak külhanbeyi gibi. Bir de yemek ısmarlayacak bu nasıl bir iş. Bunu yapan yargı mensubunu seyir mi edeceğiz. Gereğini neyse bunu yaparız. Ak Parti bozulmuş çarkları düzeltmeye geldi bu ülkede.

- Batılı bunu gördüğü için attığımız adımlar nedeniyle sesiz devrim demiştir. Büyükelçiler bazı provokatif eylemlerin içine giriyorlar. Onlar sesleniyorum: İşinizi yapın. Biz sizleri ülkemizde tutmaya da mecbur değiliz. Eğer sizin büyükelçilerimiz de bu tür oyunların içine giriyorlarsa bize haber verin siz göndermeyin biz alırız.

- Sizden bir şey istiyorum: Bütçeyi gördünüz değil mi? Her türlü hakareti yapan muhalefet kaç kişiyle bu bütçeye hayır dedi. 117 kişiyle…Bunlar toplam 212 kişi. 318 oyla bütçesine sahip çıktı. Siz muhalefet olarak TBMM’de nasıl çalışılacağını bilmeyecek kadar zavallısınız.

- Sizin eğer parlamentoda onurlu bir mücadeleniz varsa o koltukta yerinizi olacaksınız. Ben Başbakan’ım ben olmadığım zaman benim oyumu kullanacak olan var. CHP genel müdürü sen gelemediğin zaman senin yerine orada kimse yok. Muhalefet bitmiş bitmiş tükenmiş. Bunlar anca hakaret bol bol hakaret ederler. Bak ne dedim CHP genel başkanının adını ağzıma almayacağım dedim almıyorum. Adını ağzıma almayacağım. Bugün yine hakaret etti, o da yargıda. Kayseri belediye başkanımız genel müdürden aldığı tazminatlarla bol bol sucuk dağıtıyor. Onlar hakaret etmeye devam etsin.

Başbakan konuşmasına, 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' şarkısının sözlerini okuyarak son verdi.

 

Radikal, 21.12.2013

Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ordu'da yaptığı konuşmada 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu için "Bu uluslararası oyun, kökü dışarda tezgah. Taşeron olarak kullanıldılar. Yerli piyonlar bu komploda kullanıldı. Gezi’de bu oyunu nasıl bozduysak burada da bu oyunu bozacağız bunu bilin" dedi.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Ordu’ya 632 trilyon liralık eser kazandırıyoruz. Bugün açılışını yaptığımız 429 trilyonluk yatırım bedeli olan bu eserlerin hayırlı olmasını diliyorum. Kardeşlerim partimizi kurduğumuz andan itibaren Allah’a hamdolsun milletimizin hizmetinizde olduk. 11 yıldır yollardayız
Sadece 81 vilayet değil bizim ufkumuz geniş. Sadece 3 ay içinde 15 şehrimizde 12 kattrilyon liralık eseri, hizmete sunduk. İstanbul’da 5.5 milyar bedelle Marmaray’ı, 3 milyar liralık baraj, göletleri açtık.

"NEREDEN GELİRSE GELSİN HOŞGÖRÜ GÖSTERMEYİZ"
Eski rakamla 20.5 kattirlyom harcadık. Bu makamlara hizmetkar olmak için geldik. Sizin emanetinizi sahip çıktığımız için 7 seçimde de bize oy verdiniz, bizi desteklediniz. Yolsuzluğa 11 yıldır müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Yolsuzlukların üzerini hiçbir zaman örtmedik. Yolsuzluk yapanlara da hoşgörü göstermeyiz, göstermedik de. Nerden gelirse gelsin. Ak Parti’yi Ak Parti yapan yolsuzluğa karşı verdiği mücadeledir.

"DAĞLARI DELDİK DAĞLARI TÜNEL YAPTIK"
Şu Karadeniz Sahil Yolu, çevre yolu yolsuzluk batağından biz çekip aldık yaptık ve hala yapıyoruz. Biz geldiğimizde yüzde 35’i bitmişti, geldik kalanını bitirdik. Türkiye çapında 17 bin km yol yaptık. Ey CHP’nin genel müdürü soruyorum: Ey bizden önce iktidarda olup da devraldığımız yavru muhalefet. 79 seneden bunlar ne kadar yol yaptı, biz ne kadar yaptık. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi? Tünel diye bir şeyi Türkiye tanımazdı. Dağları deldik dağları tünel yaptık. Uzun ince bir yoldayız dedik, gideceğiz gündüz gece.

Güneş balçıkla sıvanmaz. Aynaya bakın aynaya, bunlara bunu söyleyin. CHP, MHP olarak ne yaptınız onları anlatın. Yaptıkları bir şey yok. Kardeşlerim çok çalışacağız. 30 Mart sandıkta en güzel cevap günüdür. Kıskandılar biliyor musunuz. Ama biz onlara rağmen Marmaray’ı yaptık. Ama baktım Marmaray’a biniyorlar. Biz büyük düşünüyoruz büyük adımlar atıyoruz.

Bütçe bitti. Ben dedim ki muhalefet parlamentoda yerini alır. Baktık ki 117 ret çıktı, 318 evet çıktı. İktidar yerinde sapsağlam, iri, diri 318 oyla bütçesine sahip çıktı. Orada bir iki tane muhalefetin adamı geliyor yolsuzluk, o dur, budur şudur. Sen bırak lafları, sen daha koltuğunda yerini alamıyorsun. Kim bilir bunlar o sıra nerede, turistik seyahatlerde. Başbakan nerede diyor. Ben genel başkan değilim sadece, ben aynı zamanda başbakanım.

Benim yerime vekalet var. Senin yerine kimse yok orada. Bunlar anayasa mahkemesinin, yasanın kendilerine verilen yetkilerden bile bir haberler.

"407 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPTIK"

Enerjide attığımız adımlar da ortada. Demir ağlarla ülkeyi örüyoruz. 72 şehrimiz doğalgaz kullanıyor. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede bu yatırımlar olabilir mi. 407 bin yeni öğretmen ataması yaptık. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Artık benim vatandaşım istediği hastaneye gidiyor. Ben çocuktum numara almak için annem sabah gönderirdi. Sonra annem gelir muayene olurdu, biz bunları yaşadık. Ne cumhuriyetçisi, cumhuriyetçi olmak bu ülkeye sahip olmaktır.Lafta milliyetçiler…

Biz yolsuzluğun hortumunu kopardık. Hukukun içersinde yargı kurumunda yer alanlar bu yetikiyi kullanmak durumundalar. Hukukun dışana çıkarak biriler afra tafra yapıyorsa, yürütmeye baskı. Yürütme olarak biz de onların karşısında dikiliriz. Herkes görevi neyse o görevini yapacak. Eğer gereğini yapmazsa kusurabakmasın. Yargı mensuplarını oraya millet göndermedi. Milletin gönderdikleri onları oraya gönderdi. Ben yargıyı elime aldım istediğim gibi baskıyı yapayım. İstediğim yerin operasyonlarla basayım.

"POLİS İÇİN VERDİĞİM MÜCADELEYİ HERKES BİLİR"

Yürütmenin kolluk güçlerini kullanırken polis için verdiğim mücadeleyi herkes bilir. 20 kişiyle bir evi basacaksınız külhanbeyli gibi elinde teşbihle volta atacaksın. Koltukta görüntü vereceksin. Biz buna sabretmeyiz. Hadini bildiririz yasalar ne diyorsa. Herkes görevini yasalara göre yapacak.

Enflasyon canavarını yok ettik. İşsizliği tek haneli rakamlara düşürdük. Yolsuzluğun olduğu yerde Merkez Bankası’nın kasası dolar mı? 11 yılda 132 milyar dolar uluslararası sermaye girişi olmuştur. Bizden önce 1 milyar doları bile bulamadılar. Yan gelip yatarak böyle olur mu, demek ki bu iktidar çalışıyor. Türkiye’nin gücü gösterdik. Soruyorum size: Yolsuzlukların olduğu yerde bu başarılar mümkün mü? Son günlerde hükümetimize karşı başlatılan karalama kampanyası son derece çirkin bir tuzaktır.

GEZİ'DE OYUNU NASIL BOZDUYSAK BU OYUNU DA BOZACAĞIZ
Milletim bunu bilsin. Bu oyun bütün Türkiye’ye karşı oynanan bir oyundur. Bu kirli oyun bize olmaktan ziyade bizzat milletime karşı, mili iradeye karlı oynan bir oyundur. Bu siyaseti itibarsız kılma girişimidir. Bugün bir gazete yazmış. İspanya’da iktidar partisini polisler basmış ne olmuş? Edepli ol edepli o başlığı atarken. Bir iktidar partisini polis gelip denetleyecekse bunun bi usulü vardır. Bu gazetenin uslubu bu olduğu için sanıyor. A'dan Z’ye. Abdestimizden şüphemiz yok, namazımızdan da şüphemiz yok. Onu siz muhalefetin dosyalarında arayım. Bu uluslararası oyun, kökü dışarda tezgah. Taşeron olarak kullanıldılar. Yerli piyonlar bu komploda kullanıldı. Gezi’de bu oyunu nasıl bozduysak burada da bu oyunu bozacağı bunu bilin. İftira kampanyası devam ediyor.

"HALK BANKASI'NDAN NE İSTEDİNİZ"
Ya siz Halk Bankası’ndan ne istediniz. Çıksınlar metçe cevap versinler. Hangi planın içindesiniz, kimin adına çalışıyorsunuz. Halk Bankasını yıpratarak kime ne kazandırıyorsunuz. Bu bankanın kaybettiği para kime zarar. Halk Bankası 11 yıl önce yük oluyordu. Bu başarılı bankayı hedefe koydular. Yerli ve uluslararası işbirliği. Bu banka faiz lobisinin ayağına basıyor. Türkiye düşmanlarını ürkütüyor bu banka. Allah nefes verdikçe hiç korkmadan çekinmeden bu gerçeği herkese anlatacağız. Bu oyunu milletimiz biliyor ama biz de anlatmaya devam edeceğiz. Bu kampanya başka amaçlar da taşıyor.Son 1 yıldır Ünye’ye terörden dolayı şehit geliyor mu? Anneler terör nedeniyle ağladı mı? Hayır. Bu hayır cevabı bazılarını rahatsız ediyor.

"ÇÖZÜM SÜRECİNİ SABOTE ETME GİRİŞİMİ"
Bu oyun çözüm sürecini sabote etme girişimidir. Bu ahlaksız oyuna müsaade etmeyeceğiz. Nereden gelirse gelsin bunları bulup çıkarmaya başladık. Yargının verdiği karara uyulması lazım diyorlar. Yargı hukukun dışına çıkıyorsa bizim de yürütme olarak elimizde imkan varsa gerekeni yaparız. Milletimiz bu oyunu bozmamız için 30 Mart’ta farklı bir enerji verecektir. Kapı kapı çalışacağız, kapı kapı dolaşacağız. Bu komploların içinde yer alanları tek tek ortaya çıkaracağız. Kim olursa olsun, ne olursa olsun. Allah bize yeter, millet bize yeter. Bu oyunu birlikte bozacağız. Bir siz varsınız, bir biz varız bir de Allah var. Karşımızda ise yeni Türkiye’nin hazımsız olanları var. Hiç aldırmayın, yolumuza emin adımlarla yürüyeceğiz. Siyasette kirli bir ittifak var. Türkiye içindeki bu kirli ittifak uluslararası efendilerinden aldıkları emirle, talimatla hareket ediyorlar. Bu tuzakları siz bozdunuz, kirli ittifakları siz bozdunuz.

 

Hürriyet, 21.12.2013

Başbakan'ı kızdıran kare: Baskında lahmacun yediler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün Samsun'da yaptığı konuşmada "Yürütmenin mensubu eve baskın yapacak, bir de yemek ısmarlayacak. Bu nasıl iş, gereği neyse yaparız" dedi. Erdoğan'ı kızdıran olayın fotoğraf ve görüntüleri ortaya çıktı. Sosyal medyaya düşen görüntülerde baskın yapan polislerin, ellerinde tesbihlerle bacak bacak üstüne atıp oturdukları hatta siparişi verip lahmacun yedikleri belirlendi.

Erdoğan, partisinin genel merkezinde dün akşam yemekte bir araya geldiği milletvekillerine yaptığı konuşmada, bugün başlayacak Karadeniz gezisinde “hükümete yönelik operasyon” dediği bu soruşturmanın arkasındakilerle piyonlarını tek tek açıklayacağını söylemişti. İşte Başbakan'ın Samsun'da yaptığı konuşmanın satırbaşları:

Samsun’u en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şu an sizin bu davranışınız milletin bir yürüyüşünün en anlamlı buluşmasıdır. Hiç endişeniz olmasın dik duruyoruz, dik duracağız. Samsun kutlu yürüyüşlerin başlangıç noktasıdır. Sizin bugünkü duruşunuz 30 Mart içinde bir cevaptır. Siz bizleri hiç mahcup etmediniz, inşallah biz de sizlere mahcup olmayacağız.

 

"YEREL TAŞERONLARI OLAN BİR OPERASYON"
Son günlerde olan bu olay uluslararası boyutları olan, yerel taşeronları olan bir operasyondur. Bu operasyon hükümete karşı atılmış bir adımdır. Ama bundan öte uluslararası ve artı ulusal bir boyutu olan bir operasyondur. Biz bundan yılmayacağız. 11 yıl önce göreve geldiğimizde milli gelirimiz 230 milyar dolardı. Bugün 800 milyar doları aşar hale geldi. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede milli geliri artırabilir misiniz?

"CHP DEMEK KİRLİLİK DEMEKTİR"
Ünye’de detayları anlatacağım. Biz 11 yılda 17 bin km bölünmüş yol ilave ettik. Ana muhalefetin genel müdürü çıkmış diyor ki çetelerden bahsediyor. Çete arıyorsan kendine bak. Rahşan Affı ile kurtuldun be. Bunların mazisi karanlık mazisi. Bu ülkeye bunlar zarardan başka ne yaptılar? CHP demek kirlilik demektir, karanlık demektir. Bu ülkede fikir, düşünce özgürlüğü CHP iktidarlığı döneminde büyük darbeleri yemiştir. Bu genel müdür karanlık geçmişini aydınlatacak. Daha çok beklersin. Çamur atmakla bir yere varamazsın. Biz Ak Partiyiz bunu böyle kabul edeceksin. Seni kabul etmende önemli değil. 30 Mart’ta halkımız karar verecek.

 

"GEREKLİ OLANI YAPARIZ"
Biz bu konularda rahatız. Tek derdimiz hukukçuların hukuka saygılı hareket etmesidir. Güdümlü hareket ettikleri zaman, o zaman siyasiler olarak yargı, yürütme neden var bu ülkede. Hepsi anayasaya göre çalışıyorlarsa sorun yok. Ama aykırı işlem yapıyorlarsa biz de gerekli olan yaparız.

"EVDE YEMEK ISMARLAYACAK..."
Yasalar aykırı emir veremez. Eğer siz kalkıp bu insanlara bu baskıları yapıp yargıyı yönlendirmeye çalışırsanız üzerimize düşeni yapacağız. Şu hale bakın. Yürütmenin mensubu bir eve baskın yapacak. Baskın yaptığı evde bacak bacak üstüne atacak, eline tespihi alacak külhanbeyi gibi. Bir de yemek ısmarlayacak bu nasıl bir iş. Bunu yapan yargı mensubunu seyir mi edeceğiz. Gereğini neyse bunu yaparız. Ak Parti bozulmuş çarkları düzeltmeye geldi bu ülkede.

 

"SİZLERİ ÜLKEMİZDE TUTMA MECBURİYETİNDE DEĞİLİZ"

Batılı bunu gördüğü için attığımız adımlar nedeniyle sesiz devrim demiştir. Büyükelçiler bazı provokatif eylemlerin içine giriyorlar. Onlar sesleniyorum: İşinizi yapın. Biz sizleri ülkemizde tutmaya da mecbur değiliz. Eğer sizin büyükelçilerimiz de bu tür oyunların içine giriyorlarsa bize haber verin siz göndermeyin biz alırız.

Sizden bir şey istiyorum: Bütçeyi gördünüz değil mi? Her türlü hakareti yapan muhalefet kaç kişiyle bu bütçeye hayır dedi. 117 kişiyle…Bunlar toplam 212 kişi. 318 oyla bütçesine sahip çıktı. Siz muhalefet olarak TBMM’de nasıl çalışılacağını bilmeyecek kadar zavallısınız.

Sizin eğer parlamentoda onurlu bir mücadeleniz varsa o koltukta yerinizi olacaksınız. Ben Başbakan’ım ben olmadığım zaman benim oyumu kullanacak olan var. CHP genel müdürü sen gelemediğin zaman senin yerine orada kimse yok. Muhalefet bitmiş bitmiş tükenmiş. Bunlar anca hakaret bol bol hakaret ederler. Bak ne dedim CHP genel başkanının adını ağzıma almayacağım dedim almıyorum. Adını ağzıma almayacağım. Bugün yine hakaret etti, o da yargıda. Kayseri belediye başkanımız genel müdürden aldığı tazminatlarla bol bol sucuk dağıtıyor. Onlar hakaret etmeye devam etsin

 

Hürriyet, 21.12.2013

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.