Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Halkbank Genel Müdürü: Ayakkabı kutuları imam-hatip içindi

Halkbank Genel Müdürü: Ayakkabı kutuları imam-hatip içindi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında gözaltına alınan Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, evinde ayakkabı kutuları içinde bulunan 4.5 milyon dolarla ilgili savcıya verdiği ifadede, "O paralar okul yapmak için toplanan bağışlar" demiş.

Süleyman Aslan'ın mahkeme ifadesi Sözcü gazetesinde Yalçın Bel'in haberinde yer aldı. İfade şöyle:

“Halk Bankası’nın 2.5 yıldır yöneticiliğini yapan birisiyim. Altımda 15 bin çalışan ve 8 milyon müşterisi olan bir banka vardır. Bu yaptığı çalışmalar ile ülkemize bu altın ticaretinden 3.5 milyar dolar para kazandırmıştır. Buna engel olmak isteyenler bellidir. Sadece Rıza Sarraf’ın şirketi değil, birçok şirket bu işi yapmaktadır. Bizim herhangi bir müşteriyi kollamak diye bir ayrım yapmak diye bir işimiz yoktur. İşlerimiz tamamen yasal çerçevede banka organizasyonları çerçevesinde yürümüştür.

'BİR ÇOK ŞİRKETLE GÖRÜŞMELERİM OLDU'

Genel müdür olarak birçok şirket ile görüşmelerim olmuştur. Buna Rıza Sarraf’ın şirketi de dâhildir. Hizmet kalitesini artırmak gayemiz vardır. Dediğim gibi herhangi bir örgüt kurma ya da üye olma söz konusu değildir. Rüşvet suçlamasına gelince az öncede belirttiğim gibi rüşvet alma ya da verme kamu görevlisi olmadığım için söz konusu olamaz. Bunun yanında menfaat temini de olmamıştır.

'TESLİMATLAR TAMAMEN BAĞIŞ VE HAYIR İÇİN YAPILMIŞTIR'

Ayrıca bazı teslimatlar olmuş ise de bunları tamamen bağış niyetiyle ve hayırseverlik kastı ile olmuştur. Bizim bankamız İran ile olan işleri tek başına yapan bir bankadır. Rıza Sarraf da hayırsever bir kişiliği olduğunu ve hayırlara vesile olmak istediğini söyleyince o anda aklıma mezun olduğum Çorum Osmancık İmam Hatip Lisesi geldi. İhtiyaçları ona aktarınca masrafları ödemeye hazırım dedi. Doğduğum yer, okuduğum okul olduğunu düşününce bu fikri yerel yöneticilerle ve Çorum milletvekilleri ve de okul yöneticileri ile paylaştım. Ancak teknik nedenlerle projeye başlayamadığımız için söz konusu hayır amaçlı olarak verilen paraları kendi nezdimde tuttum. Hatta Çorum Milletvekilimiz Cavit Bağcı’ya yanında bulunan bir misafiri de varken durumu bildirdim.

'MİLYONLARI HAYIR AMAÇLI BİRİKTİRDİM'
7 milyon TL’nin hayır amaçlı biriktiğini ve hazır olduğunu söyledim. Bir de bunun yanında Makedonya’da bir üniversite yapma söz konusudur. Uluslararası Balkan Üniversitesi isimli üniversitedir. Bu üniversitenin mütevelli heyeti başkanı olan Hüseyin Bürge isimli İstanbul Milletvekilimiz, “Türkiye’de bağış var. Makedonya’ya iletmekte zorluk çekiyoruz” deyip benden yardım istediler. Ayrıca oğlu olan C. B. vasıtasıyla 1 milyon 950 bin Euro’yu fiziki olarak bana getirip teslim ettiler.

'PARALAR EVDE DURUYORDU'

Bunun ilk 450 bin Euro'sunu göndermekte zorlandık. Çünkü Makedonya yerel hukuku bağış kabulünde çok zorluk çıkartıyor. Para girişinde zorluk çıkartıyor. Bu süreç içerisinde bu para da bende evde kaldı. Çünkü bankaya herhangi bir kasaya koyduğumuz zaman kimin adına ve niçin konulması gerektiğini tutanakla belirtmemiz lazım. Bu paralar da evde duruyordu. Söz konusu teslimatın ancak 950 bin Euro’sunu zar zor gönderebildik. Dolayısıyla 1 milyon Euro evde bulunduğundan dolayı soruşturmaya konu edildi. El konuldu. Ayrıca yine bu üniversite için Rıza Sarraf isimli işadamı hayır yapmak istediğini söyledi. 500 bin Euro’yu kendi imkanlarıyla oraya gönderdi. Geri kalanını göndermekte zorlandığı için getirip benden yardım istedi. Bana teslim etti. Bu paraların Makedonya’ya neden gidemediğine ilişkin tüm yazışmalar ve değerlendirmeler bankadaki kayıtlarda mevcuttur. Şu anda el konulan paranın 2 milyon Euro’su Balkan Üniversitesi için verilen paradır. Geri kalan para da İmam Hatip Lisesi için ayırdığımız paradır. Sadece el konulan folyo vardır. Onun içinde de 20 bin küsur Euro vardır. Bu para benim kendi şahsıma ait olup yurtdışı görevlerimden harcırahlardan biriktirdiğim paradır. Bunların belgesini sunduk. Dosyada mevcuttur. Yaşam tarzım bellidir. 20 yıldır bankacıyım. Bunu son 14 yılı üst düzey yönetici olarak geçmiştir. Bugün itibariyle yıllık 400 bin TL net gelirim vardır. Bana ve eşime ait iki adet dairemiz 500 bin TL kredi borcum vardır. Mal bildirimlerimi de yasaya uygun şekilde yaptım. Dolayısıyla hiçbir şekilde menfaat temini söz konusu olmadığını belirtmek istiyorum. Hiçbir şekilde sahtecilik de yapmadık. Bunları ispatlayacak tüm delillerim mevcuttur.

'RIZA SARRAF’A KREDİ VERDİK'
Rıza Sarraf’a kredi verdiğimiz doğrudur. Ancak bunlar usule uygun kredilerdir. Söz konusu kredinin faizi ise benzer kredilere göre oldukça yüksektir. Halk Bankası’nı zarara uğratmış değiliz. Benzer şirketlere hiçbir teminat almadan kredi açıyoruz. Birçok örneğini verebilirim. Rıza Bey’in şirketine yapılan komisyon indirimlerinin aynısını hiçbir ayrım gözetmeksizin uygun diğer firmalara da yapmaktayız. Banka bu oranları sıfıra kadar indirme yetkisini sahiptir. Birçok örneği vardır. Bunları sunabiliriz. Tutuklanmam halinde lisansımın iptali söz konusudur. Daha deliller toplanmadan böyle bir karar çıkması halinde mağdur olacağım. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum” dedi.

 

Radikal, 21.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.