Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Gelişmekte olan ülkeler için 2013

Gelişmekte olan ülkeler için 2013

2013, gelişmekte olan bu ülkeler için büyük değişimler ve dalgalanmalar yılıydı. Bu dalgalanmalar durduğu takdirde, 2014'te bu ülkelerde ekonomik canlanmanın devam edeceği düşünülüyor.

Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, bu yıl mayıs ayında Amerikan Kongresi önünde yaptığı konuşma Merkez Bankası'nın bir adım geri çekileceğini söylediğinde finans uzmanları ne demek istediğini hemen anladı. Bu, FED'in tahvil alım programını azaltacağı anlamına geliyordu. O zaman ABD'de faiz oranları yeniden artış kaydedecekti. Washington'da böyle bir açıklama dünyanın geri kalanında huzursuzluk yaratmaya yetti. Özellikle de gelişmekte olan ülkelerde. Saniyeler içinde yatırımcılar milyonlarca dolar değerinde paralarını bu piyasalardan çekti. VermögensZentrum adlı bağımsız mali hizmetler kuruluşunda sermaye yöneticisi olarak görev yapan Gunnar Strauch, "Çoğu gelişmekte olan ülke yıl başında yüksek oranda sermaye akışı gördü. Yılın ortasında çoğu yatırımcı parasını çekti çünkü sanayi ülkelerinde faiz artışı bekleniyordu" diyor.
Sermaye akışı zincirleme bir reaksiyona yol açıyor. Yatırımcılar paralarını çekince, bundan etkilenen ülkelerin para birimi de değer yitiriyor çünkü artık neredeyse hiç talep olmuyor. Brezilya Real'i, Rus Ruble'si, Hint Rupi'si, Güney Afrika para birimi Rand, tüm bunlar yıl ortasında büyük oranda çöküş yaşadı ve bugüne dek çok fazla iyileşme kaydetmedi. Bir para biriminin değeri düşük olunca, diğer ülkelerden ithalat da pahalıya geliyor, enflasyon yükseliyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın Yatırım Trendleri Bölümü Başkanı Masataka Fujita, sermaye akışındaki ani dalgalanmaların gelişmekte olan ülkeler için tehlikeli olduğunu söyledi: "Gelişmekte olan ülkelerin kısa vadeli sermayede ani artış ve düşüşlerden büyük endişe duyduğunu söylemeliyim."
Gelişmekte olan ülkelerin bu olmusuz gidişat üzerinde fazla etkisi olamıyor. Etkilenen ülkelerdeki çoğu merkez bankası, yılın ortasında sermayeyi ülkede tutmaya çalışabilir. Yatırımcıları yüksek kazançlarla çekmek için tahvil faiz oranlarını artırabilirler. Ancak bunun da gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi üzerinde olumsuz etkileri var. Yüksek faizlerin ödenmesi gerektiğinden, bu ülkeler için mali piyasalardan eskiden olduğu gibi daha ucuza borçlanmak artık mümkün olmuyor. Hazinede para kalmıyor ve altyapı, sosyal programlar ve eğitime artık yatırım yapılamıyor. Aynı zamanda yerli firmalar için de kredi almak pahalıya mal oluyor. Daha az yatırım yapıyorlar ve ekonomi zarar görüyor.
Gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmak 2008 yılından bu yana bir trend. O zamanlar finans krizi dünya ekonomisini resesyona girme tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştı. Sanayi ülkelerinin merkez bankaları hemen harekete geçip faiz oranlarını dip seviyelere çektiler. Kazanç avcıları için artık sanayi ülkelerinde büyük gelir elde etme şansı pek kalmayınca gelişmekte olan ülkelerin piyasalarına yöneldiler. Yeniden sanayi ülkelerinde kazanç elde edecekleri gün gelene kadar…

Yatırımcılar geri dönüyor
Yılın ortasında gelişmekte olan ülkelerin piyasalarından paralarını çeken çoğu yatırımcı şimdi yeniden geri dönüyor. Sanayi ülkelerinde faizler umut ettikleri gibi yükseldi. Gunnar Strauch, gelişmekte olan ülkelerde piyasaların da yavaş yavaş rahatlama sinyali gösterdiğini söylüyor ve ekliyor: "Yılın ortasındaki büyük heyecandan sonra şimdi bir nebze rahatlama söz konusu. Yılın sonunda yeniden bir para akışı görüyoruz ancak eski seviyede değil tabii ki. Durum biraz rahatladı ancak tam olarak değil."
Strauch, sanayi ülkelerindeki faizler beklendiği kadar çok yükselmediği takdirde diğer yatırımcıların da geri döneceğini düşünüyor. Bernanke aralık ayında, FED'nin gevşek para politikasına geri döneceğini açıklasa da güdümlü faiz oranlarında bir değişiklik olmadı. Uzmanlar bu oranlar düşük kaldığı sürece, gelişmekte olan ülkelerdeki iyileşmenin devam edeceğinden yola çıkıyor. Strauch da aynı görüşte: "Canlanma şüphesiz gelecek yıllarda da devam edecek, orada burada bazı iyileşme eğilimleri de var. Bu da büyümenin geçmiş yıllardaki kadar güçlü olmayacağı anlamına geliyor.“
Geçen 10 yıl içinde gelişmekte olan ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsılaları, beş kat artış kaydetti ancak artık bu düzeyde değil. Uluslararası Para Fonu, gelecek yıl yüzde 5,1 oranında ekonomik büyüme tahmininde bulundu. Sanayi ülkeleri içinse 2014 yılında yüzde 2 büyüme bekleniyor.

dw.de, 19.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.