Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Çok kirli bir operasyon

Erdoğan: Çok kirli bir operasyon
Başbakan Erdoğan 'Çok kirli bir operasyon' olarak nitelendirdiği 'yolsuzluk ve rüşvet operasyonu'na yönelik bir değerlendirme yaptı. "Biz bunlara yabancı değiliz" diyen Erdoğan, 'devlet içinde devlet' ifadesini kullandı ve "Bu örgütlenmeyi ortaya çıkaracağız, babamızın oğlu olsa dinlemeyiz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada "Çok çok kirli bir operasyon" ifadesini kullandı.

Erdoğan, konuya Macaristan Başbakanı Victor Orban ile görüşmesi sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında yöneltilen soru üzerine değindi.

"Biz bunlara yabancı değiliz" diyen Erdoğan, 'Gezi olaylarında başarılı olamayanların yeni bir adım attıklarını' söyledi.

Erdoğan, "Devlet içindeki devlet olan bu örgütlenmeyi kesinlikle meydana çıkaracağız" dedi ve ekledi: Babamızın oğlu olsa dinlemeyiz.

İstanbul ve Ankara emniyetlerindeki görevden almaların hatırlatılması üzerine de Erdoğan, bunun valilerin tasarrufu olduğunu ve başka illere de sıçaryabileceğini dile getirdi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Öncelikle ortada çok çok kirli bir operasyon var. Şunu hepimiz bilmemiz gerekir. 11 yılda Türkiye'nin nereden nereye geldiği bellidir. İktidarımızın nelerle mücadele ederek buraya geldiği de malumdur.

'GEZİ'DE İSTEDİKLERİ OLMADI'
Bu mücadelelerde atılan adımların ulusal boyutu olduğu kadar uluslararası boyutu çok daha önem arz etmektedir. Biz, 2023 yılının Türkiyesinin ilk on içerisinde dünyada yer almasının kavgasını, mücadelesini verirken, bunun için dünyayı hallaç pamuğu gibi atarken, koştururken ama birileri de acaba biz Türkiye'nin bu hızlı gidişini nasıl durdururuz Bunun gayreti içinde. Bunun dışarıda heveslileri, planlayıcıları olduğu gibi onların ülkemizde de bazı uzantıları var. Bu uzantılar şudur, budur bunları konuşacak değilim.

Bunların kimler olduğunu da sizler de tahmin ediyorsunuz. Gezi olaylarıyla başlayan bir süreç oldu. Burada istediklerini elde edemediler. Ondan sonra şimdi yeni bir adım attılar. 14 ay dinleme, izleme, bu tür şeyler yapılıyorsa bu konuda kendi üstlerine bunlar haber verilmiyorsa haber verilmeden bunlar yapılabiliyorsa buradaki mühendislik, yolsuzlukla değil siyasi mühendisliğin bir başka versiyonudur. Bu da bir nevi çetelerdir ve bu çeteler bir nevi devletin içinde devlet olma, böyle bir anlayışla süreci istedikleri gibi yönetme, yönlendirme, böyle bir gayretin içerisine girme olayıdır.

'BABAMIZIN OĞLU OLSA DİNLEMEYİZ'
Kamu bankaları kendi iktidarları öncesinde zararla kapatıyordu. Ancak şu anda Avrupa bankaları arasında derece yapan konuma geldi. Bu bankaları yaralama hedefi de operasyon kapsamında bulunuyor. Bunlar dikkat çekicidir ve bunların Türkiye'deki uzantıları var, uluslararası boyutu var, tespitimiz, tahminiz var ama aynı zamanda Türkiye'de bunun uzantıları var ve bu uzantılar şu anda maalesef devlet içinde bir devlet gayretiyle bu adımları atıyorlar fakat bu örgütlenmeyi kesinlikle meydana çıkaracağız. Bu babamızın oğlu olsa dinlemeyiz. Şuymuş, buymuş, şucuymuş, bucuymuş bizi enterese etmez. Bizi enterese eden milletimizin bekasıdır, geleceğidir, aydınlık yarınların Türkiyesidir.

'YABANCI DEĞİLİZ'
Bakan arkadaşlarımla ilgili spekülasyonlar şunlar bunlar oluyor. Bunlara biz zaten alıştık. Bunları ne yazık ki başta daha önce biliyorsunuz, bu ülkede biz 28 Şubatları medyayla gördük. Medyanın kendi içindeki organizasyonlarıyla gördük. Onlar o karanlık işleri çevirdiler. Daha sonra biliyorsunuz bunlara bazı STK'lar karıştı. Hani o 'beşli çete' diye ortaya çıkan gruplar. Biz bunlara yabancı değiliz.

'GEREKENİ YAPACAĞIZ'
Şimdi yine bunun değişik bir versiyonu yine aynı şekilde uygulanıyor. Biz gereken çalışmayı gerektiği şekliyle yapacağız. Bakan arkadaşlarımız ve onların ailelerinin bu işe bulaştırılması vesaire... Bu konularda da tabii ki onlar bu atılan adımlar neticesinde hassasiyetleri ortadadır. Bunlar şahsımca da malumdur. Biz gereken neyse onu zaten aramızda görüşüp gerekeni gerektiği anda yaparız.

MUHALEFET ELEŞTİRİSİ
Gerekli adımları muhalefet partileri istediği için atmayacağız. Onların biz cemaziyelevvelini çok iyi biliriz. Onların cemaziyelevvelindeki kirlilikleri çok iyi biliriz. Onların kirlilikleriyle bu ülkenin ne hale geldiğini, delikli kuruşa muhtaç olduğunu çok iyi biliriz. Tabii çok farklı bir Türkiye'yi gördükleri için böyle kurusıkı atıyorlar. Hele hele 5 yıllık iktidara tahammül edemeyen, daha 3,5 yıl dolunca bırakıp kaçanları da biz çok iyi biliyoruz. Dile sığmayacak ifadelerle zaten isimlerini ağzıma almayacağımı daha önce söylediğim için yine almayacağım. Onların ne olduklarını milletimiz çok iyi biliyor.

Muhalefet partilerine gereken cevabı gerektiği şekilde millet 30 Mart'ta verecek. Bu 'at çamuru tutmasa iz bırakır' mantığı evelallah bize tutmayacaktır. Her zaman söylüyorum bizim abdestimizden şüphemiz yok, dolayısıyla namazımızdan da şüphe etmeyiz. Burada da birçok şeyleri de farklı şekilde algılama olayı ve milletimizin algısını değiştirme gayretleri var. Onlar da nedir Yapılan birçok olumlu faaliyetleri, olumsuza dönüştürme gayretleri var ki bunlarda da yine aradıklarını, beklediklerini bulamayacaklar.

'GÖREVDEN ALMALAR BAŞKA İLLERE SIÇRAYABİLİR'
Emniyette yapılan değişiklikler valilerimizin şu anda görevi kötüye kullanma anlayışından hareketle burada kendilerinin bir defa tasarrufudur. Bu tasarrufa yetkisi vardır. Bu çok daha farklı illere sıçrayabilir. Dedim ya nerede buna benzer şeyler varsa gereğini anında başta valilerimiz olmak üzere, Emniyet Genel Müdürlüğümüz, İçişleri Bakanlığımız anında yapacaklardır. Çünkü bu iş anlaşılıyor ki siyasi noktadaki bir mühendisliktir. Biz böyle bir mühendisliğe fırsat vermeyeceğiz, çünkü bu ülkenin geleceğini karartmaya, kimsenin hakkı yok."

ntvmsnbc.com, 18.12.2013

Başbakan'dan önemli açıklamalar
Başbakan Erdoğan, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu hakkında ''Devlet içindeki devlet olan bu örgütlenmeyi kesinlikle meydana çıkaracağız. Babamızın oğlu olsa dinlemeyiz'' dedi. Erdoğan, Emniyet'teki değişikliklerle ilgili olarak, "Bu çok daha farklı illere sıçrayabilir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakan'ı Victor Orban ortak basın toplantısı düzenliyor. Başbakan, toplantıda yolsuzluk operasyonuyla ilgili gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Başbakan, ''Arınç, hükümetin sonucu sabırla bekleyeceğini söyledi. Siyasi çalışmalardan bahsetti, sizin açıklayacağınızdan bahsetti. Bakanların istifaları gündemde mi? Revizyon kapsamında sizin böyle bir tasarrufunuz söz konusu mu?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

"ÇOK ÇOK KİRLİ BİR OPERASYON SÖZ KONUSU"


''Öncelikle Konya’da da açıkladığım gibi ortada tabi çok çok kirli bir operasyon söz konusu. Ben bunu değerli mevkidaşımla, böyle bir toplantıda arzu etmezdim. Fakat böyle bir soruyu sorduğunuz için cevaplamak durumundayım. Ama şunu bir defa bilmeniz, bilmemiz gerekir. Biz 11 yıllık bir iktidarız. Türkiye’nin nereden nereye geldiği malumdur. İktidarımızın nelerle mücadele ederek buraya geldiği de malumdur. Bu mücadelelerde atılan adımların, ulusal boyutu olduğu kadar uluslararası boyutu önem arz etmektedir. Türkiye’de, biz 2023 yılının Türkiye’sinin ilk 10 içinde yer almasının kavgasını verirken, bunun için dünyayı hallaç pamuğu gibi atarken, ama birileri de biz Türkiye’nin bu hızlı gidişini nasıl durdururuz bunun gayreti içinde.

"GEZİ OLAYLARIYLA BAŞLAYAN SÜREÇ"

Bunun dışarda heveslileri planlayıcıları olduğu gibi bunların ülkemizde de uzantıları var. Bunların kimler olduğunu sizler de tahmin ediyorsunuz. Gezi olaylarıyla başlayan bir süreç oldu, ondan sonra şimdi yeni bir adım attılar. Şunu çok açık net söylemek zorundayım. 14 ay dinleme izleme yapılıyorsa, bu konuda kendi üslerine bunlar haber verilmiyorsa, buradaki mühendislik yolsuzlukla değil siyasi mühendisliktir. Bu da bir nevi çetelerdir. Çeteler devletin içinde devlet olma anlayışla süreci istedikleri gibi yönetme gayreti içinde girme olayıdır.

Bizim kamu bankalarımız, Avrupa bankaları arasında derece almış bankalardır. Bu bankaları yaralama hedefi de yer almıştır. Bunların da Türkiye’de uzantıları var. Tespitimiz var, tahminimiz var. Ama aynı zamanda da tabi Türkiye’de de bunun uzantıları var. Şu anda maalesef devlet içinde bir devlet gayretiyle bu adımları atıyorlar.  Fakat bu örgütlenmeyi kesinlikle meydana çıkaracağız. Bu babamızın oğlu olsa dinlemeyiz. Şuymuş buymuş bizi enterese etmez, bizi enterese eden aydınlık yarınların Türkiyesidir.
Pek çok değişik şeyler söyleniyor. Bakan arkadaşlarımla ilgili spekülasyonlar oluyor. Biz zaten bunlara alıştık. Bunları ne yazık ki daha önce biliyorsunuz biz 28 Şubatları biz medyayla gördük. Onlar o karanlık işleri çevirdiler. Daha sonra bunlara STK’lar karıştı. Hani o beşli çete diye ortaya çıkan gruplar.

"GEREKENİ GEREKTİĞİ ZAMAN YAPARIZ"


Şimdi bunun değişik bir versiyonu uygulanıyor. Biz gereken çalışmayı gerektiği şekilde yapacağız. Bakan arkadaşlarımız ve onların ailelerine bu işin bulaştırılmış olması, bu konulara tabi ki onların hassasiyetleri ortadadır. Şahsımca da malumdur. Biz gereken neyse zaten aramızda görüşür, gerekeni gerektiği zaman yaparız.

Bunu muhalefet, yavru muhalefet istedi diye yapmayız. Onların cemaziyelevvelindeki kirlilikleri çok iyi biliriz. Delikli kuruşa muhtaç olduğunu çok iyi biliriz. Çok farklı bir Türkiye gördükleri için kuru sıkı atabiliyorlar.  Hele hele daha üç buçuk yılı dolunca bırakıp kaçanları da çok iyi biliyoruz. İsimlerini ağzıma gene almayacağız. Onların ne olduklarını milletimiz çok iyi biliyor. Bizim abdestimizden şüphemiz yok, namazımızdan da şüphe etmeyiz.  Ha yapılan bir çok olumlu faaliyetleri, olumsuza dönüştürme gayretleri var ki, bunlarda aradıklarını bulamayacaklar.

"DEĞİŞİKLİKLER FARKLI İLLERE SIÇRAYABİLİR"

Bazı medya gruplarında geçen, emniyetteki yapılan değişikliklerle alakalı olarak, evet değişiklikler valilerimizin şu anda görevi kötüye kullanma anlayışından hareketle orada kendilerinin bir defa bir tasarrufudur. Buna yetkisi vardır. Bu çok daha farklı illere sıçrayabilir. Nerede buna benzer şeyler varsa, gereğini anında bunun yanında emniyet genel müdürlüğümüz içişleri bakanlığımız anında yapacaklardır. Bu iş anlaşılıyor ki böyle bir siyasi noktadaki mühendisliktir. Biz buna fırsat vermeyeceğiz.''

Toplantıdan ve Erdoğan'ın konuşmasından diğer satırbaşları:

Hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Macaristan Başbakan’ı Victor Orban’ı Ankara’da ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Sayın Orban’ın bu ziyareti, 1923 tarihinde imzalanan dostluk anlaşmasının 90’ncı yıl dönümüne isabet etmesi sebebiyle anlam kazanıyor. Budapeşte ziyaretimde sayın Orban ile kurulmasını arzu ettiğimiz, yüksek düzeyli stratejik üst düzey konseyinin ilk toplantısını bitirmiş olduk. Daha ileri nasıl gidebiliriz, daha iler adımlar nasıl yapabiliriz, STK’ların üzerine düşen nelerdir, bunlara tespite yönelik adımlar.

Macar Televizyonu’ndan, sayın Victor Orban, doğu açılımı olarak başlatılan bu açılımla ilgili bir yılı değerlendirir misiniz?
Türk dostlarıma şunu söylemek istiyorum. 2010 seçimlerinde Macaristan yeni bir dış politika stratejisi belirledi. Macar dış politikası için zorluk olan daha da güçlenen doğu ülkeleriyle ilişkilerimizi güçlendirmek konusunda strateji belirledik. Buna yakışır bir ziyaret gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Bu ülkeler siyasi ve ekonomik alanda dünyada belirleyici ülkelerdir. Türkiye’ye ziyaretim yılın sonuna denk geldi. Bir kez daha vurgulamak istiyorum, türkiye ekonomik olarak büyük bir güçtür. 10 yıl içinde dünyanın 10 büyük ekonomisi içinde yer alacaktır. Bu geçen yıllara bakınca önümüzdeki 10 yıl nasıl gelişeceğini

Hem AB hem de Macaristan’ın Türkiye ile işbirliğimizi geliştirmek çıkarımızadır.

ERDOĞAN:

Ben de değerli dostum Orban’ın ifadelerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. tabi bunları win-win hesabına göre beraber taşıyacağız.

Hürriyet, 18.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.