Gündem

 

Sayıştay’a kamu kurumları bazında mali tablo ve mizanların 3 yıl daha gönderilmemesine olanak sağlayan yasal değişiklik, tartışma yarattı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter üzerinden, “idare bazında bilanço/mizan konusunda çalışılacağını” açıklarken, kamu yönetimi uzmanı Şerif Sayın, “En azından Sayıştay Başkanı’nın Meclis’e gidip, niye yapamadıklarını, bilgileri alamadıklarını anlatması gerekir” dedi. CHP’nin Plan Bütçe Komisyonu üyesi Müslim Sarı da, “Değişiklikle, Meclis’in bütçe hakkı gasp ediliyor. Bu da darbe kadar büyük bir suçtur” diye konuştu.
“Sayıştay denetimleriyle” ilgili olarak alınan son karar, Ankara’nın dünkü gündemini oluşturdu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada; “uluslararası standartlarda bütün denetimlerin yapılacağını” söylerken; “Sadece idare bazında bilanço/mizan konusu çalışılacak” demekle yetindi. Şimşek, daha sonra Twitter üzerinden açıklamasını “Kamunun tamamı için mizan dahil bütün raporlar üretiliyor ama Hazine birliği nedeniyle idare bazında üretilmiyor” diyerek sürdürdü.

Müslim Sarı/CHP İstanbul Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi

Darbe kadar önemli bir suç

Tüm kamu maliyesini şeffaf hale getirmek için 1 Ocak 2006’da yürürlüğe giren bir kanunumuz var. Sayıştay Kanunu ise 2010’da yenilendi. Sayıştay bu yasal düzenlemelere göre, bir genel olarak uygunluk bildirimi veriyor, bir de kurum bazlı denetim raporu veriyor. Bu yıl Sayıştay kurum bazlı denetim raporlarını bildirmedi. Sayıştay, “Biz kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi ve belge alamadık” dediler. Maliye Bakanı’na sorduğumuzda ise “Sayıştay’a 25 milyon belge verdik” dedi. Sonra öğrenildi ki, bu 25 milyon belge kurumsal bazlı değil, global bazlı. Şimdi Maliye “Muhasebe sistemim uygun değil” diyerek, kurumsal bazlı bilgi vermiyor. Sayıştay da, “Bilgi gelmedi” deyip, kurumsal bazlı inceleme yapmıyor. Böyle bir durumda ya Sayıştay ya Maliye Bakanı ya da hükümetin istifa etmesi gerekir. Sayıştay’a 3 yıl daha kurumsal bazda mali bilgi ve belge verilmesi erteleniyor. Bu herhangi bir Batı demokrasisinde hükümetin istifasını gerektirir. Çünkü bütçe hakkının ihlali darbe kadar önemli bir suçtur.

Şerif Sayın/Kamu Yönetimi Uzmanı
 

Cumhurbaşkanı’na görev düşüyor

İki tane sorun var. Bir Maliye, bir de Sayıştay sorunu var. Maliye 5018 sayılı kendi kanununda yazılı olan raporları tam ve güvenilir olarak hazırlayıp sunamıyor. Sayıştay da bu kılıftan yararlanıp doğru dürüst denetim yapıyor. Bir de yönetmelik değişikliği yaparak, kurumlar hakkındaki raporlara temel olacak mali raporlarla ilgili 3 yıllık bir erteleme hakkı daha veriliyor. Şimdi ne yapılması lazım, Batılı ülkelerde Sayıştay Başkanı istifa eder. Anayasal sorumluluğunu yerine getirmeyen bir Sayıştay başkanı istifa eder çünkü. Maliye Bakanı’nın da istifa etmesi gerekir. Onun da istifa etmesi gerekir. Ama Türkiye’de olmaz bu. O zaman Sayıştay Başkanı’nın niye, neden yapamadığını Meclis’e gidip anlatması ve hesap vermesi lazım. Maliye Bakanı’nın da aynı şekilde Meclis’e gidip açıklama yapması gerekir. Şu anda Sayıştay ve Maliye arasındaki sorunla ilgili olarak Cumhurbaşkanı’na da görev düşüyor. Eğer Cumhurbaşkanı devreye girmezse, Meclis Başkanı da bu sorumluluğu alabilir.

Radikal, 13.12.2013