Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Tekin: Gümüşhane'yi İsviçre zannettim

Tekin: Gümüşhane'yi İsviçre zannettim
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, AK Parti'nin yerel seçim adaylarını açıklamalarının "icraatın içinden" sunumu gibi yapıldığını belirterek, "Gümüşhane'ye baktım İsviçre zannettim, Kırıkkale fotoğraflarını gördüm Brüksel sandım" diye konuştu.

ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, tüm partilerin yerel seçim hazırlıklarının sürdüğünü söyledi.

İktidar partisinin aday açıklamalarının, bütün televizyonların kilitlendiği adeta "icraatın içinden" sunumu gibi yapıldığını ifade eden Tekin, "Gümüşhane'ye baktım İsviçre zannettim, Kırıkkale fotoğraflarını gördüm Brüksel sandım" diye konuştu.

Demokratik ülkelerde seçimin güvenliğinin devlete ait olduğunu belirten Tekin, şöyle konuştu:

"Suriye'den gelenlerle ilgili onlarca soru önergesi verdik, 'kaç kişi var, nerede yaşıyor, kaçı vatandaş yapıldı ' diye. Bir türlü cevap alamayınca, Mersin'de kendi imkanlarımızla bulduğumuz bir Suriyeli vatandaşın kimliğini açıkladık. Başbakan, viyak viyak bağırdı. O eskiymiş. Beni hiç ilgilendirmez, ben bir vatandaş olarak soruyorum: Var mı yok mu? Sonra nihayet İçişleri Bakanı '78 kişiyi yurttaş yaptık' dedi. Şimdi soruyorum; 78 kişi kim, hangi kriterlere göre vatandaş yaptınız Açıklamazlar ise biz kendi imkanlarımızla bulup açıklarız."

Bütçe görüşmeleri olduğunu hatırlatan Tekin, Sayıştay raporlarının 300-500 sayfalık kısımların nasıl 3-4 sayfaya indiğini Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığını anımsattı.

Vatandaşların bu sürece duyarlı olması için "vatandaş vergisini veriyorsa, hükümet de hesabını verecek" şeklinde çeşitli reklam afişleri hazırladıklarını anlatan Tekin, bunların panolarda yayınlanması için İstanbul, Ankara ve İzmir'de firmalarla görüştüklerini söyledi.

Firmaların, afişleri yayınlamadan önce görmek istediğini, bunların gönderilmesinin ardından da "emniyetten izin almanız gerekir" dendiğini aktaran Tekin, parti yetkililerinin iyi niyet göstererek emniyeti aradığını, emniyet görevlilerinin ise "bu bizim işimiz değil" dediğini belirtti.

Arkadaşlarının tekrar firmayı aradığını, firma yetkililerinin bu kez de "seçim yasaklarına giriyor" dediğini bildiren Tekin, baktıklarında ise böyle bir yasağın olmadığını gördüklerini dile getirdi.

'YSK'YI GÖREVE DAVET EDİYORUM'
Bu firmalara bakıldığında, önemli bir kısmının iktidara yakın, hatta iktidarın halkla ilişkilerini yapan şirketler olduğunun görüldüğünü belirten Tekin, "Burada YSK'yı göreve davet ediyorum. YSK, anayasadaki görevini ihlal ediyor. Bir televizyonlar konusunda, iki yayınlar konusunda, üç 'Hayaldi Geçek Oldu' reklamları konusunda. Şu rezalete kim ne cevap verebilir, doğrusu merak ediyorum. Kim bu şirketler Anamuhalefet partisi derdini anlatabilecek mecra bulamıyorsa yarın yurttaş ne yapacak " diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tekin, bilboardların hala yayınlanamadığını belirterek, "Çünkü yasağa giriyor. Sayın Başbakan bunlara sinirleniyormuş. İlk kez bir şirket bir siyasi partiyi yanıltmak için elinden gelen bütün çabayı sarf ediyor. Önce diyor ki 'Hangi mecraları kullanacaksınız, onları gönderin bana.' Sen kimsin, ben istediğimi kullanırım kardeşim. Sen paranı alacaksın. Bunu da aşamayınca arkadaşlarımıza 'Emniyetle görüşeceksin...' Tam bir rezillikle karşı karşıyayız" diye konuştu.

'İSTANBUL'A ADAYIM'
Tekin, Mustafa Sarıgül'ün CHP İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı için aday adaylığını bugün açıklayacağının hatırlatılarak, "Bu açıklama geldikten sonra sizin kanadınızdan çekilme olacak mı?" sorusuna, "Benim İstanbul aday adaylığım devam ediyor. Önümüzdeki süreçte İstanbul dahil olmak üzere birçok yerde kamuoyu yoklamalarının sonuçlarını bekliyoruz. Çıkacak sonuçlara hepimiz saygı göstereceğiz" yanıtını verdi.

Gelecek yıl erken genel seçim yapılabileceği şeklinde açıklamalar olduğu hatırlatılarak, "CHP seçimlerin bir yıl önceye alınmasına nasıl bakıyor?" sorusu üzerine de şunları dedi:

"30 Mart, klasik bir belediye başkanlığı seçimi değildir. Aynı zamanda önümüzdeki süreçte hem cumhurbaşkanlığı, hem de genel seçim için bir referandum niteliği taşıyacak. 30 Mart'ta bakarız. Elbette CHP hiçbir zaman seçimden kaçmaz. İsterlerse yerel seçim, genel seçim beraber de yapabiliriz."

ntvmsnbc.com, 12.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.