Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > BETAM: İnovasyonda nicelik var, nitelik yok

BETAM: İnovasyonda nicelik var, nitelik yok
 

 

İnovasyon ve teknolojik gelişme, bugün kalkınmış ülkelerdeki uzun dönemli ekonomik büyümenin en büyük itici gücü. Türkiye, inovasyon yarışında gerilerde kalmış olsa da son yıllarda arayı kapatmak için çabalıyor; AR-GE’ye yapılan harcamalar 2003’ten bu yana düzenli artıyor.
2003’te AR-GE harcamalarımız GSYH’nın
% 0.48’iyken, 2012’de
% 0.92’ye yükseldi; yine 2003’te 657 olan yıllık patent başvuru sayısı, 2011’de 5283’e çıktı. AKP hükümeti, son
10 yılda okullaşma oranını da artırarak insan sermayesini yükseltebilmek için çaba harcadı. Ancaaak...

Patent artıyor, ama...
BETAM’dan Barış Soybilgen’in yaptığı araştırmanın sonuçları, inovasyonun nicelik olarak hızla artmasına karşın, nitelik olarak aynı hızla artmadığını ortaya koyuyor. Patent başvuru sayısındaki büyük oranlı artışın, yüksek teknoloji gerektiren sektörler yerine düşük teknoloji gerektiren sektörlerde gerçekleştiği görülüyor.
Zaten görünen köy kılavuz istemez; Türkiye’nin yüksek teknolojili ürün ihracatı yıllardır yerinde saymaya devam ediyor. 10 yıl önce neyse, şimdi de o.
BETAM’ın araştırmasından öğreniyorum ki, Dünya Bankası’nın hesaplamalarına göre Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatının toplam imalat sanayi ihracatındaki payı 2003-2011 yılları arasında artmamış; % 1.8 - % 1.9 aralığında durgun bir seyir izliyor. Oysa kalkınmış
ülkelerin yüksek teknoloji ürünleri ihracatında bu oran
% 16 - % 20 seviyelerinde.
OECD’nin “yüksek teknolojili endüstriler” tanımına göre ise 2012’de Türkiye’nin, toplam imalat sanayi ihracatının % 3.7’si, yüksek teknolojili ürünler.

Düşük teknoloji
Patent başvurularında en önemli teknoloji alanı elektrik mühendisliği. Orta-üst ve üst gelir grubundaki ülkelerde patent başvurularının % 30’undan fazlasının elektrik mühendisliğinde olduğu dikkati çekerken, Türkiye’de bu alandaki patent başvuruları yalnızca % 13; buna karşılık bizim patent başvurularının
% 25’inden fazlası en düşük teknoloji gerektiren sektörlerde. Bu da Türkiye’nin yüksek teknolojili ürün ihracatını neden artıramadığını gösteriyor.
Bu arada okullaşma oranı son 10 yılda ciddi biçimde arttığı halde, en son açıklanan PISA verilerinin de gösterdiği gibi eğitimin kalitesi maalesef hâlâ vasat seviyesini koruyor. Dünya Ekonomik Forumu DEF, her yıl oluşturduğu rekabetçilik endeksi çerçevesinde ülkelerdeki firma yöneticilerine çeşitli sorular soruyor. Bu çerçevede görüşlerine başvurulan firma yöneticilerine göre 2006’da Türkiye’deki matematik ve fen eğitiminin kalitesi, 119 ülke arasında 52. sıradayken, 2013’te 83. sıraya gerilemiş durumda.   

AB ortalaması % 2.07
Eurostat’ın tahminlerine göre Avrupa Birliği ülkelerinde geçen yıl Ar-Ge harcamalarının GSYH’ya oranı % 2.07;
AB’nin lokomotifi Almanya’nın ise % 2.92.
Gerek Sanayi Bakanı Nihat Ergün, gerekse Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2023’te AR-GE harcamalarının, GSYH’daki payının % 3’e ulaşmasının hedeflendiğini belirtiyorlar; ancak son
10 yıldaki tüm çabalar sonucu
% 0.48’den % 0.92’ye yükselebilen AR-GE yatırımlarını, gelecek 10 yılda Almanya’nın seviyesine getirmek, herhalde hayal.

Meral Tamer, Milliyet

11.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.