Gündem

 

Bireysel emeklilik fonları 10 yılda yüzde 59 reel getiri sağladı. Son 5 yılda ise OECD ülkeleri içinde yüzde 11.6 nominal getiriyle ilk sıraya yerleşti. Türkiye’yi yüzde 8.5 getiri oranıyla Danimarka izledi

OECD tarafından yayınlanan rapora göre, Türkiye’deki bireysel emeklilik fonları son 5 yılda ortalama yüzde 11.6 nominal getiriyle ilk sıraya yerleşti. Türkiye’yi yüzde 8.5 ile Danimarka, yüzde 7.7 ile Meksika izledi. 10 yılda ise yüzde 255 nominal getiri sağlayan sistemin reel getirisi ise yüzde 59 oldu.
Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı, Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesi Başkanı Mete Uğurlu, “Getirideki bu başarı, 10 yıllık kısa bir geçmişe sahip emeklilik fonlarının güçlü adımlarla ilerlediğinin kanıtı” değerlendirmesinde bulundu.
Bilindiği gibi 1 Ocak itibariyle uygulanmaya başlanan yüzde 25 devlet katkısı uygulaması bu yıl bireysel emeklilik sistemine (BES) katılım rekoru kırdırdı. Katılımların kar topu gibi her geçen gün arttığı sektörde önümüzdeki günlerin en önemli konusu fonların getirileri olmaya devam edecek. Sektör yetkilileri sistemi ve getirileri değerlendirdi.

‘Küçük birikimler uzun vadede değerleniyor’
Bireysel emeklilik fonlarının GSMH’ya oranı dikkate alındığında henüz Türkiye’nin yolun çok başında olduğunu belirten Groupama Genel Müdürü Ramazan Ülger, “Emeklilik fonlarının GSMH’ya oranının OECD ülkelerindeki ortalaması yüzde 72.4’dür. Türkiye’de ise aynı dönemde bu oranın yüzde 2.2 olduğu düşünüldüğünde BES’in önümüzdeki yıllarda büyük gelişmeler göstereceği açık” dedi.
“BES’i diğer yatırım araçlarından farklı kılan en büyük özelliği devlet desteğinin olmasıdır” diyen Ülger şu değerlendirmede bulundu: “Ocak 2013’te yürürlüğe giren devlet katkısı sayesinde yatırımcı daha en baştan kazanarak başlıyor. Uzun vadeli yatırımlar içinde bakıldığında en iyi yatırım araçlarından biri olan BES, devlet katkısı dışında bir başka avantajı da kişilerin yatırıma dönüştürmek istedikleri tutarda bir sınırlama olmamasıdır.”

İstenen yerde değerlensin
“Sistemin diğer bir avantajının ise bütün yatırım araçlarını kapsayan bir yapıya sahip olması” diyen Ülger, katılımcının tasarrufunu istediği yatırım aracında değerlendirebildiğini kaydetti. Ülger, BES fonlarının getirilerinin tıpkı yatırım fonları gibi günlük olarak, içerdiği yatırım araçlarının piyasa fiyatı ile değerlendirildiği piyasa koşullarını birebir yansıttığını belirtti.

‘Fonlardaki çeşitlilik riski dağıtmayı sağlıyor’
Bireysel emeklilikte çok cüzi rakamlarla yatırım yapma imkanı olduğunu belirten Allianz Türkiye CEO’su Solmaz Altın şöyle dedi:  
“Fonlardaki çeşitlilik bireylerin risk dağılımlarını kendilerinin yapmalarına ya da uzmanların yönlendirmelerine olanak tanıyor. Dolayısıyla çok fazla uzmanlık gerektirmemesi, bireyleri tasarrufa teşvik etmesi ve küçük miktarlarla da olsa yatırıma olanak vermesi uzun vadeli yatırımlarda BES’i diğer yatırım araçlarının bir adım öteye taşıyor.”
Emeklilik fonlarında bakış açısının uzun dönemli olması gerektiğini vurgulayan Altın, “Kişi; yaşını ve diğer yatırımlarını da gözeterek kendi risk profiline uygun fonlar seçmeli, bunları da uygun zamanlarda gerekirse güncellemelidir. Senede 6 kez fon değiştirme hakkı kişiye bu anlamda oldukça büyük bir esneklik sağlamakta” dedi.

‘Uzun vadeli bakmalı’
Solmaz Altın, “Uzun dönemde fonlar yüksek reel getiri sağlıyor. Bu fonların emeklilik için yatırıma yönlendirildiği unutulmamalı, fon performansları kısa dönemde değil, uzun dönemli değerlendirilmeli. Yüzde 25’lik devlet katkısı da fon performanslarına ilave olan benzersiz bir ek getiridir” diye konuştu.

Milliyet, 30.11.2013