Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'İmzalar konjonktürel'

'İmzalar konjonktürel'

Taraf gazetesinin yayımladığı MGK belgesi doğru ama 'eylem planı' aşamasına gelmemiş. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, o dönem hükümetin karşılaştığı baskıya dikkat çekip imzaların 'konjonktürel' olduğunu söyledi.

Taraf gazetesinin yayımladığı MGK belgesi, AK Parti hükümetinin 24 Haziran 2004 günü yapılan Milli Güvenlik Toplantısı’nda ‘Gülen Hareketi’nin yakından izlenmesi gerektiğine dair bir tavsiye kararına tam kadro imza attığını ortaya koydu. Karar, MGK Genel Sekreterliği tarafından yasa gereği Başbakanlık Müsteşarlığı’na teslim edilmiş ve ilgili dosyaya konulmuş. Ancak hükümet hiçbir zaman bakanlar kurulu gündemine almamış. 2004 yılında MGK ile hükümet arasındaki koordinasyonu yürüten dönemin Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, kararın konulduğu dosyadan hiç çıkmadığını ifade etti.

Belge doğru, Başbakanlık arşivinde
Taraf’ın yayımladığı belgenin doğruluğu konusunda şüphe yok. Başbakan’ın Danışmanı Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, “2004’teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiç bir bakanlar kurulu kararı alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır” ifadesiyle bunu doğruladı. O dönem MGK’nın tavsiye kararlarının takibini yapan Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu’nun başında bulunan dönemin Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de söz konusu belgenin Başbakanlık Müsteşarlığı’na geldikten sonra ilgili dosyaya konulduğunu ve bir daha hiç çıkmadığını söyledi.

Basın açıklamasına ‘irtica’ diye girdi

MGK’nın gündemi, “Kırmızı Kitap ” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne göre belirleniyor. AK Parti hükümeti öncesinde imzalanan belgede de ‘İrtica ve bölücülük’ başlıklı bir ‘Tehdit’ algısı mevcuttu. Bu nedenle Genelkurmay ve MİT, her toplantıda olduğu gibi bu iki konudaki sunumlarını yaptılar ve Gülen Cemaatinin faaliyetleri de bu sunumlar çerçevesinde gündeme geldi.
24 Haziran 2004 tarihli MGK belgesi, kurulun ‘Gülen Cemaati’ne ait okulların ve cemaatin yurtdışı faaliyetlerinin masaya yatırıldığını ve bu faaliyetlere karşı bir eylem planı hazırlanması yönünde karar alındığını ortaya koyuyor. Kararda, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu aracılığıyla Milli Eğitim, İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı’ndan takip raporları hazırlanması isteniyor. Edindiğim bilgiye göre, yapılan bu değerlendirmeler, toplantı sonrasında yapılan pazarlıkların ardından basın açıklamasına kapsamlı bir şekilde konulmadı. Bildiride sadece şu ifade yer aldı: “2. Toplantıda: a.Ülke genelindeki güvenlik ve asayiş durumu ile irticai ve bölücü faaliyetler gözden geçirilmiş...”

Gerekçe Siyaset Belgesi

Toplantıda yer alan bütün isimler yaşıyor. Hükümet kanadının karşısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve 5 komutan yer alıyor. Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman dışındaki üç kuvvet komutanı da darbe girişimi suçlamalarıyla yargılandı. Söz konusu komutanların darbe girişiminde bulundukları iddiaları yaklaşık 6 yıldır ülke gündeminden düşmüyor. MGK’da yapılan konuşmaları aynen yayımlamak ya da aktarmak suç. Ancak yaptığım görüşmelerden çıkardığım genel izlenimi şöyle aktarabilirim:
Toplantıda Genelkurmay ve MİT her zaman olduğu gibi bir ‘irticai faaliyetler’ sunumu yaptı. Sunumda, Gülen Cemaatinin Türkiye ’deki ve yurtdışındaki faaliyetleri somut istihbarat raporlarıyla anlatıldı. Bu faaliyetlerin bazıları ‘yasadışı’ olarak nitelendirildi ve tedbir alınması gerektiği görüşü savunuldu. Söz konusu grup ‘tehlike ve tehdit’ olarak nitelendirildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de desteğini alan dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de hükümeti Gülen Cemaati’nin faaliyetlerini desteklemekle suçlayıp tedbir alınmasını istediklerini anlattı. Söz konusu karar metni de MGK Genel Sekreterliği tarafından hazırlanarak imzaya açıldı. Hükümet kanadı da tavsiye kararı niteliğindeki bu kararı uygulamak zorunda olmadığından yola çıkarak çok fazla direnç göstermeden belgeyi imzaladı.

‘Kararla ilgili tek adım atılmadı’
59. hükümeti MGK’da Başbakan Tayyip Erdoğan , Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül temsil ediyordu. Şahin, Atina Olimpiyatları nedeniyle Yunanistan’da olduğundan toplantıya katılmamıştı. Bu nedenle belgede sadece onun imzası eksik.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin o dönem aynı zamanda uygulama ve takip kurulunun başında olduğundan toplantıya katılmasa bile belgenin akıbeti ile ilgili bilgi sahibiydi. Şahin’e dün telefonda söz konusu belgenin ne olduğunu sordum. Şu yanıtı verdi: “Ben katılmadım ama şunu söyleyebilirim. Karar bir konjonktür kararı olmuş. O dönem karşı karşıya olduğumuz baskıları hatırlıyorsunuz. Ancak o belge hiçbir zaman bakanlar kurulunun gündemine gelmedi. Bu kararla ilgili tek bir adım atmadık. Herhangi bir sorun da yaşanmadı. O MGK toplantısından sonra tersine daha özgürleştirici kararlara imza attık. O karar MGK Genel Sekreterliği tarafından Başbakanlık’a getirildi ve müsteşarlıkta ilgili dosyaya eklendi.”
O günkü konjonktürden neyi kastettiğini de açan Şahin şöyle devam etti: “Genelkurmay’ın MİT’in istihbarat raporlarında sürekli bu konu gündeme getirilirdi. Üstelik en önemli bölüm irtica ile mücadele olurdu. Şu anda özgürce faaliyet gösteren birçok grup, sivil toplum örgütü o dönem tehlike ve tehdit olarak görülüyordu. Biz buna da son verdik. Bizim dönemimizde irtica tehdit olmaktan çıktı.”
Şener’e göre farklıKonuyu “Başbakan Yardımcısı” olarak toplantıda bulunan Abdüllatif Şener’e de sormak istedim. Şener, sadece bir gazeteye konuştuğunu ve prensip gereği sorularımıza yanıt vermeyeceğini belirtirken, diğer kaynaklarımdan öğrendiğim bilgilerin de muhtemelen doğru olmadığını ima etti. Halen üst düzey bir görevde bulunan bir yetkili, toplantıların müsteşarların bile söz konusu bölüme alınmayacağı kadar gerilimli geçtiğini söyledi. Şener bu bilginin yanlış olduğunu söylerken, AK Partililerin ‘gönüllü’ imza attıklarını mı ima ediyordu anlamadım.

 

Radikal, 29.11.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.