Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Almanya'nın gizli ekonomi silahı: Geniş ihracat ağı

Almanya'nın gizli ekonomi silahı: Geniş ihracat ağı
Almanya'nın ihracat başarısının ardında ticaret fazlası vermesine yardımcı olan geniş satış promosyon ağı bulunuyor. Bu ağ, Almanya'nın Avrupalı müttefikleri ve ABD ile sorun yaşanmasına neden oluyor.

Ülkenin hali hazırda yüksek olan ticaret fazlası ile yatırım gelirleri bir yıl önceye kıyasla yaklaşık yüzde 18 arttı. Açıklanan yeni veriler, diğer Euro Bölgesi ülkelerinde ise söz konusu değişkenlerin zayıfladığını gösterdi.

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Pazartesi günü, 17 üyeli Euro Bölgesi'nin cari fazlasının Eylül ayında yüzde 4'ten az bir artışla 13.7 milyar euroya yükseldiğini açıkladı. Yalnızca Almanya'nın ticaret fazlası ise tek başına 20 milyar euro.

Bu açıklamalar, dikkatleri Almanya'nın ekonomisini yerel talep yolu ile değil yabancı satışlar yolu ile canlandırmasına çekti. ABD Hazinesi geçtiğimiz ay, Almanya'nın aynı çabaları yerel talebi canlandırma için de göstermeden yalnızca ihracata odaklanmasının Avrupa'nın toparlanmasına zarar verdiğini ve bu durumun tüm dünya ekonomisini olumsuz etkilediği yönünde eleştirilerde bulunmuştu. AB ise geçtiğimiz hafta Almanya'nın ticaret dengesinin 28 ülkeli bloğun ekonomik hedeflerine ters düşüp düşmediğini değerlendireceğini açıklamıştı.

Bazen gerekli önemi görmese de Almanya'nın ihracat başarısının nedenlerinden biri, on yıllar içinde en küçük Alman şirketlerinin dahi ihracatta iz bırakabilmesi için kurulmuş, düşük profilli ancak sofistike bir global temsilci ağı bulunması.

Almanya Ticaret Odası, 80 ülkede 1700'den fazla personelin çalıştığı 120 ofise sahip.

İtalyan girişimci ve 35 ülkeden oluşan lobi grubu Business Europe Başkanı Emma Marcegaglia konu hakkında, "Almanya'nın ticaret fazlası vermesinin Almanya'nın suçu olduğunu düşünmüyorum. Asıl fark sistemlerden kaynaklanıyor," diye konuştu.

Sistem, deniz aşırı ticaret odalarını Almanya genelindeki 80 bölgesel odaya bağlıyor ve hem şirketlerin hem de hükümetin sağladığı fonlara dayanıyor. Girişimciler bu geniş ağın, Mittelstandt olarak bilinen ve çoğunluğunu aile şirketlerinin oluşturduğu Almanya'nın yüz binlerce küçük ve orta büyüklükteki şirketi için büyük fark yaratıyor.

Bu şirketlerden biri de en yakın havalimanına iki saat uzaklıkta bulunan Trier'de yerleşik 12 kişinin çalıştığı ve araba farı ile korna üreten Flösser GmbH. Şirket sahibi Hans Otto Flösser, geçtiğimiz yıl Vietnam'a ihracat yapmaya karar verdiğinde piyasanın uzaklığı gözünü hiç de korkutmamış.

Hali hazırda 100 ülkeye ihracat gerçekleştiren Flösser, Ho Chi Minh şehrindeki Almanya-Vietnam Ticaret Odası'nın kapısını çalmış. Flösser'in söylediklerine göre makul bir ücret karşılığında piyasa araştırmaları yapan oda, potansiyel distribütörleri belirlemiş ve bazılarıyla iletişime geçmiş.

Flösser görüşmelerde bulunmak üzere Vietnam'a gittiğinde ticaret odası randevuları, çevirmenleri ve hatta şoförlü bir araba bile ayarlamış. Yalnızca birkaç gün sonra bir distribütörle anlaşan Flösser, yapılan ilk sevkiyatın dahi odaya ödediği ücreti karşıladığını söylüyor.

Flösser konu hakkında, "Yardım olmadan biz yabancıların Vietnam'a gitmesi çok zor olurdu," diye konuştu. Alman yetkililere göre ise Flösser'in açıklamaların son derece tipik. Uluslararası odalarda çalışan yetkililer her yıl yaklaşık 50 bin işadamına yardım ettiklerini belirtti. İhracat uzmanlarına göre Tayvan ve Güney Kore gibi bazı Asya ülkeleri farklı destekler sağlıyor.

İtalyan şirket sahibi ve küçük şirketlerin lobi faaliyetleri için Brüksel'de kurulan Eurochambers Genel Sekreteri Arnaldo Abruzzini konu hakkında, "Almanların yurtdışındaki güçleri inanılmaz," diye konuştu.

Almanya'nın güçlü ihracat ağının etkisini artıran faktörler; ülkenin yüksek kaliteli ürünlere hitap eden imalat sektörü ve harcamadan ziyade birikim yapma kültürü. İşte bu özellikler eleştiri çeken büyük ticaret fazlalarının verilmesine neden oluyor. Ancak UniCredit ekonomisti Andreas Rees'e göre Almanya, Euro Bölgesi'ndeki diğer ülkelere zarar verme gibi bir yaklaşıma sahip değil.

Almanya'nın, Euro Bölgesi'ndeki diğer ülkelerle verdiği ticaret fazlası 2008 krizinden önce GSYH'sinin yüzde 5'i iken bugün yalnızca yüzde 2. Ticaret fazlası, ihracat ağının kendisini gösterdiği Avrupa dışı ülkelerden geliyor. Örnek vermek gerekirse; Almanya, son yıllarda Çin ile verdiği GSYH'sinin yüzde 1,5'i olan ticaret açığının çoğunu silmiş durumda.

Ekonomist Rees, "Almanya, şikayet etmekten ya da Çin'i suçlamaktansa elinden geleni yaptı. Olay daha çok Çin'de yer edinmekti," diye konuştu.

Almanya'nın Euro Bölgesi'ne yaptığı ihracat 2008'in ilk çeyreğinden bu yılın ortaları arasındaki dönemde yüzde 7 geriledi. Endonezya ile Çin'e yapılan ihracat iki katından fazla artarken Güney Kore, Brezilya ve Orta Doğu'ya yapılan ihracat da kayda değer şekilde yükseliş kaydetti.

2008 finans krizinden bu yana ABD ve İngiltere gibi ülkeler özellikle de küçük şirketlerinin gerçekleştirdiği yabancı satışları artırmak için Almanya'nın ihracat modelini analiz etti.

ABD Başkanı Barack Obama 2010 yılında, 2015 itibariyle ihracatı iki katına çıkarma hedefi ile Ulusal İhracat Girişimi'ni başlattı. Brookings Enstitüsü'ne göre yabancı satışlar artsa da ülke yine de hedefin200 milyar dolar altında. ABD şirketleri giderek global hale gelse de ihracat uzmanları küçük ve orta büyüklükteki ABD şirketleri Almanya kadar yurtdışında iş yapma eğiliminde değiller.

ABD'li girişimciler uzun süredir, deniz aşırı ülkelerde genişlemektense yerel olarak genişlemeyi tercih ediyor. dış ticarette tecrübeli isimlere göre ABD'li ticaret odaları büyük şirketlere odaklanma eğiliminde ve hükümetin ihracatta promosyon çabaları küçük şirketler için kullanımı kolay değil.

ABD hükümetinin yetkililerinden birine göre Washington ihracat alanında çalışan 19 farklı ofise sahip.

Brookings Enstitüsü'nde ABD'li ihracatçılara yadım etmeyi amaçlayan bir projenin direktörü olan Brad McDearman konu hakkında, "ABD'nin ihracat kültürü yok," diye konuştu. Proje, küçük şirketlerin tecrübelerinden dersler çıkarmayı ve Alman şirketler gibi deniz aşırı ülkelerde rekabet etmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.

wsj.com.tr, 20.11.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.