Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Demokratik Açılım > Tam bir insan ziyanlığı

Tam bir insan ziyanlığı  

‘32 bin ‘terörist’, 6 bin  482 güvenlik gücü, 5 bin 600 sivil.’ Bu rakamlardan her bir sayı, bir insana karşılık geliyor. Bu ‘insani’ aritmatiğe sakat kalanlar dahil değil...

15 Ağustos 1984’te Eruh Jandarma Karakolu’nun basılmasıyla başlayan PKK terörü, yıllar içinde çok büyük bir insan gücü kaybına yol açtı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un geçen yıl verdiği brifingte sıraladığı rakamlar vakanın vahametini gözler önüne seriyordu: “1984-2008 döneminde toplam 32 bin terörist öldürüldü.

GÜVENLİKTE PROFESYONEL KÖRLEŞME 

Yaralı ve sağ ele geçenler, teslim olanlarla birlikte etkisiz hale getirilen terörist sayısı 46 bin. Bu dönemde verilen şehit sayısı 4 bin 937’si asker olmak üzere 6 bin 482. Sivil kayıp ise 5 bin 660. 1993 yılında öldürülen terörist sayısı 7 bin 184 oldu. TSK’nın en fazla şehit verdiği (867 şehit) yıl 1994 oldu. 2007 yılında 1499 olayda 126 şehit verildi.”

“32 bin, 6 bin, 5 bin” diye alt alta sıralanıveren bu rakamların içindeki “her bir sayı”nın “bir insan”a karşılık geldiği unutulmamalı. Güvenlik sektöründe “profesyonel körleşme”ye, kamuoyunda ise giderek “hissizleşme”ye yol açabilecek denli bir sıklık ve yoğunluğa sahip kanlı olayların göstergesi olan bu rakamlar, “artık mutlaka bir şeyler yapılması gerektiğini” ortaya koyuyor. Ülkenin şu an ne “son terörist imha edilinceye kadar bombalar sürecek” söylemine; ne de “kendi halkı için yola çıktığını” iddia edenlerin o halkın mazlumluğunu, yoksulluğunu daha da arttıracak kanlı başkaldırı denemelerine ihtiyacı var. “Demokratik açılım” etrafında yaşanan umut verici tartışmalar da gösteriyor ki, Türkiye; batıda “şehit tabutları”, doğuda ise “gerilla tabutları” üzerinden siyasî rant peşinde koşanları enselerinden tutup, oyununun dışına atmaya hiç bu kadar yaklaşmamıştı.      

Terörün maliyeti tam bilinmiyor

Kürt sorununu ipotek altına alan, binlerce cana malolan terörün, bir de çok ciddi malî portresi var. Anadolu Ajansı’nın 18 Şubat 1999 tarihli haberinde çarpıcı veriler ve kıyaslamalar bulunuyordu: “Teröre harcanan paranın sadece yarısıyla, İstanbul 3. boğaz köprüsü, Çanakkale boğaz köprüsü, İstanbul boğazı tüpgeçit projesi, İzmit Körfez geçişi, Türkmenistan doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak boru hattı, Bakü-Ceyhan petrol boru hattı, Akkuyu Nükleer Santralı, 10 doğal gaz santralı, 300 kilometrelik otoyol gibi projeler yer alıyor. Teröre harcanan parayla üç tane GAP (32 milyar dolar), 41 tane Bakü-Ceyhan hattı (2,4 milyar dolar) yapmak veya 5-6 milyon konut inşa ederek 25 milyon insanı ev sahibi yapmak mümkün. Bu para Türkiye’nin 32 yıllık petrol faturasına, 13 yıllık turizm gelirine ve üç yıllık ihracatına eşit. Teröre harcanan para Bulgaristan’ın milli gelirinin 10.7, Romanya’nın 3.1, Macaristan’ın 2,2, Pakistan’ın 1.5, İsrail’in ise 1.1 katı...” TBMM eski Başkanı Köksal Toptan, 2007’de

“Terörle mücadeleye 250 milyar dolar kaynak aktarıldı” demişti. Devlet Bakanı Cemil Çiçek de Temmuz 2008’de bu rakamın 300 milyar doların üzerinde olduğunu belirtmişti. 

İttihat Terakki’den CHP’ye 

Bir tarikat şeyhi olan Tâhâ el-Hakkari, 20 bin Bitlis ulemâ, ayân (ileri gelenler) ve eşrâfı adına II. Abdülhamid’e çektiği telgrafta, şunları dile getirmişti: “Sultanım İttihat ve Terakkî sergerdeleri buralarda ırkçılık yapmakta, bin yıldır et ve tırnak gibi kaynaştığımız, İ’lâ-yı Kelimetullah uğruna omuz omuza çarpışarak şehâdet ve gazâya birlikte koştuğumuz kardeşliği bozmaya, ayrımcılık yaparak aramıza nifak tohumları ekmeye çalışmaktadır. Lütfen mânî olunuz.”

Sorundaki ‘yaban eli’

E.Tümgeneral Alaettin Parmaksız’ın “Komutanım ben şehit miyim?” adlı kitabında, PKK’nın İmralı’daki elebaşı Abdullah Öcalan’ın beyanlarına dayanarak hazırladığı “destek listesi”nden bazı notlar şunlar: 

Sırbistan: Ellerinde bol miktarda Strella füzesi var. Bana bir miktar yardım amacı ile verdiler. Yirmi adet de satın aldım. Füze eğitimlerini de Sırbistan’da yaptırıyordum.

Almanya: Avrupa’nın diğer ülkelerini harekete geçiren yazılı medyanın kullanıldığı ve organize edildiği yerdir.

Hollanda: Üslenme ve eğitim alanımızdır. En fazla destek aldığımız yerdir.

Yunanistan: Her türlü eğitim, kamp, malzeme, siyasî  ve malî destek sağlandığı gibi özel eğitilmiş militanlarla Türkiye’de özellikle metropollerde eylem yaptırmaktadır.

Rusya: 1989’da 2 bin adet kaleşnikof, 250 RPG, ve çok miktarda C3 ve C4 plastik patlayıcı hibe edilmişti. 1992 ve 1993’te de Yunanistan’ aracılığıyla Katyuşa Roketleri ve Sarin Gazı gönderildi.

Star, 06.09.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.