Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Dertleri aynı, politikaları farklı

Dertleri aynı, politikaları farklı

21 Mayıs'tan itibaren Hindistan, Brezilya ve Türkiye birbirinden farklı politikalarla çıkışın olumsuz etkilerinden korunmaya çalışıyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke'nin parasal genişlemeden çıkışa ilişkin açıklamalarını yaptığın 21 Mayıs tarihinin bir gün öncesinden, 29 Ağustos tarihine kadar olan 3 aylık sürede ABD doları Türk Lirası karşısında yüzde 10,3 değer kazandı.

FED'in parasal genişlemeden çıkış planının gelişmekte olan piyasalar üzerindeki olumsuz etkisiyle 20 Mayıs-28 Ağustos tarihleri arasında Brezilya Reali dolar karşısında yüzde 15,2, Hindistan Rupisi de dolar karşısında yüzde 25 değer kaybetti.

Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri dolar karşısında değer kaybederken, kur etkisini kırmaya çalışan merkez bankaları birbiri arında önlem almak için harekete geçti.

 

Türkiye Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) 23 Temmuz'da gerçekleştirdiği toplantıda borç verme faiz oranını (faiz koridorunun üst bandı) yüzde 6,50'den yüzde 7,25'e yükseltirken, yüzde 4,50 olan politika faizini ve yüzde 3,50 olan gecelik borçlanma faizini (faiz koridorunun alt bandı) değiştirmedi.

Kur üzerindeki baskı sonrasından yakın zamanda kadar bazı finans analistlerinin Türkiye'nin faiz artırımına giderek dolar karşısında zayıflayan Türk Lirası'nı güçlendirebileceğini ifade etmesine rağmen, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, 27 Ağustos salı günü AA Finans Masası'ndaki açıklamalarında Merkez Bankası'nın faiz silahını kullanmayacağını vurgulamıştı.

TCMB Başkanı Başçı döviz kuruyla ilgili endişe duyulmadığını belirtirken, "yıl sonunda dolar/TL kuru 1.92 olursa şaşırmayalım" ifadesini kullandı.

Başçı, açıklamaları ile diğer gelişmekte olan ekonomilerin faiz bazlı politikalarından farklı bir politika uygulanabileceğinin sinyalini vererek, "Çok enteresan manevralar yapacağız. Faiz konusunda bizden şok beklemeyin. Faiz artışı beklemeyin, faiz sabit beklentisini bekleyin" demişti.

 

Piyasalara faiz artışı beklentisi içerisine girilmemesi gerektiğini söyleyen Başçı, artan döviz kuruna ilişkin olarak, "Dövize karşı bilanço silahını kullanacağız. Satılabilir döviz rezervi 40 milyar dolar. TCMB'nin net rezervi bitmez" şeklinde konuşmuştu.

Öte yandan, geçen hafta ABD'deki Jackson Hole toplantısına olan seyahatini iptal eden Brezilya Merkez Bankası Başkanı Alexandre Tombini yıl sonuna kadar 60 milyar dolara yakın bir döviz satış ve swap programı açıkladı.

Brezilya Merkez Bankası döviz piyasasındaki volatiliteyi azaltmak ve likiditeyi garantilemek için 60 milyar dolarlık müdahale programı başlattı.

Programa göre pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri, günlük 500 milyon dolarlık döviz swap, cuma günleri de 1 milyar dolarlık kredi limiti ihalesi düzenlenecek. İhalelerde dolar yükümlülükleri bulunan şirket ve bireylerin korunması amaçlanıyor.

Hindistan da, 21 Mayıs tarihinde Fed'in tahvil alım programını kademeli olarak sonlandıracağını açıklamasının ardından olumsuz etkilenen gelişmekte olan piyasalardan birisi olarak öne çıktı.
 

 

Rupinin rekor seviyeye gerilemesinin ardından para birimine yardımcı olmak için harekete geçen Hindistan 16 Temmuz'da iki faizini birden artırarak, en büyük gelişen piyasa ekonomileri arasında başlayan sıkılaştırmaları bir basamak üste çıkardığını açıklamıştı.

Hindistan'ın bu adımı, Hindistan ekonomisinin büyümesi üzerinde baskı unsuru oluşturmaya başladı. Hindistan'ın mayıs sonunda açıklanan ilk çeyrek yıllık bazda GSYH büyümesi son 10 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşerek yüzde 4,8 olarak açıklandı.

Hindistan'da artan faizlerin büyümeyi baskılamaya başlamasının ardından, Hindistan Merkez Bankası 22 Ağustos'ta rupideki sert düşüşü kontrol altına almayı hedefleyen kontrolleri gevşeterek uzun vadeli hükümet tahvillerini alma planını açıklamak zorunda kaldı.

Rupi'nin dolar karşısında güç kaybetmesini engellemeye çalışan Hindistan, ithalat ve ihracat dengesini de altın talebini kontrol altına alarak sağlamaya çalışıyor. Hindistan önce nisan ayında ''ayı'' piyasasına giren altına yönelik talebi sınırlayabilmek için altın ithalatına yönelik vergileri 2 katına çıkararak yüzde 8 yaptı. Ardından Hindistan, yakın zamanda bu amaçla ülkenin altın ithalatını 850 tonla sınırlayarak 4 milyar dolar tasarruf yapmayı planladığını açıkladı.

Fed'in parasal genişlemeden çıkacağını açıkladığı tarihten sadece bir gün önce 20 mayısta Dolar/rupi paritesi 55,041'den kapanırken, 28 Ağustos'ta bu parite 68,83 olarak kapandı.

 

Öte yandan Güneydoğu Asya Pasifik bölgesinin en önemli ekonomilerinden Endonezya da yakın zamanda başta lüks tüketim ürünlerine yüzde 150 oranında uygulanacak olan ithalata yönelik vergilerin kademeli olarak artırılacağını açıklamıştı.

Endonezya işsizlik oranını da kontrol altında tutabilmek için büyük çaplı ve fazla istihdam sağlayan işletmelere vergi indirimi gidilebileceği kararını vermişti.

Afrika'nın en büyük ekonomisi olan Güney Afrika'nın Merkez Bankası da halihazırda sağladığı likiditeyi kısıtlayarak Rand'ı desteklemeye çalışıyor.

Afrika Merkez Bankası, yakın zamanda Rand'da değer kaybına karşı faizlerde ayarlama olmayacağını açıklayarak dövize müdahale edilmeyeceğini belirtmişti.

 

cnnturk.com, 31.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.