Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Demokratik Açılım > Atalay, demokratik açılımın raporunu verdi

Atalay, demokratik açılımın raporunu verdi  

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Demokratik Açılım'' çalışmalarına ilişkin, ''Bu konuların, politikaların, önerilerin ilk açıklanacağı, sunulacağı yer TBMM çatısının altı olacaktır. Meclis açılacak ve biz bu konudaki çalışmalarımızı, değerlendirmelerimizi ilk orada açıklayacağız. Demokratik açılımın asıl sahibi milletimizdir'' dedi.

Atalay, İçişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, ''demokratik açılım'' çalışmaları kapsamındaki temasları hakkında bilgi verdi.

''Toplumuza güveniyoruz. Bu ortamda olup bitenleri, yapılanları bizim toplumumuz çok iyi anlıyor'' diyen Atalay, toplumun çalışmanın sonuçlarını ne olacağını da çok iyi anladığını söyledi.

Bu süreç sonucunda ulaşmak istedikleri somut sonuçlar olduğunu belirten Atalay, şöyle konuştu:

''Hedeflerimiz açık ve nettir. Açılımın sonunda terör sona erecek ve Türkiye huzura kavuşacaktır. Çeyrek asırdır akan kan ve gözyaşı duracak, yüreği dağlanan analara yenileri eklenmeyecektir. Tarih boyunca geliştirdiğimiz beraberlik, birlik ve kardeşlik duyguları daha da pekişecek.

Ülkemizin kalkınması ve insanımızın mutluluğu için daha fazla kaynak ayrılacaktır. Son dönemde eylem planlarıyla hızlandırdığımız GAP, Doğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi gibi ülkemiz açısından hayati derecede önemli projelerin tamamlanması hızla sağlanacaktır. Herkes daha huzurlu, daha müreffeh ve güçlü bir Türkiye'de yaşayacaktır. Vatandaşımızın devletine ve ülkesine aidiyet bağı güçlenecek, herkes kendisini bu devletin eşit ve özgür vatandaşı olarak hissedecektir. Farkılıklar, ayrışmanın değil, zenginliğin ve birlikteliğin kaynağı olacaktır. Demokrasimizin standardı yükselecektir. Zaten hükümetlerimiz döneminde hep yükselttik. Önümüzde bizim yine Kopenhag Kriterleri var yine demokratik standartlarımızı yükseltme var yine ulusal programımızın gereğini yapmak da var. O çalışmalarımızda var. Demokratikleşerek ve özgürlük alanını genişleterek, terör sorununu çözen bir Türkiye dünyaya örnek olacaktır. İç meselelerini çözen bir Türkiye her bakımdan cazibe merkezi haline gelecektir. Terör prangasından kurtulan Türkiye, bölgesinde ve dünyada etkin bir aktör olacaktır. Yapılan çalışmalar ülkemizin her köşesinde yaşayan insanımızın demokratik standardını ve refah seviyesini yükseltilmesine, temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesine yöneliktir.''

-''BÜTÜN TÜRKİYE'NİN ATILIMI VE AÇILIMI''-

Bu çalışmalarla toplumun tüm kesimlerini kucaklamayı amaçladıklarını anlatan Atalay, hiçbir kesime ayrımcılık veya ayrıcalık yapılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.

''Bu, bir bölgenin, bir kesimin değil, bütün Türkiye'nin atılımı ve açılımıdır'' diyen Atalay, çözüm sürecinin sonucunda herkes her bakımdan bugünkünden çok daha iyi bir durumda olacağını söyledi.

Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bizim demokratik açılım ve hedeflerimiz bunlardır. Bunların dışında gizli bir gündemimiz ve siyasi bir hesabımız da yoktur. Komplo teorileriyle vesaire bu sürece yakınlaşmayı biz bu kadar açık çalışma içinde iken yadırgıyoruz. Bizim anlayışımıza göre, sorun üretme değil, toplumun sorunlarına çözüm bulma sanatıdır. Hükümet olarak biz bu sorumlulukla hareket ediyoruz.

Türkiye'nin her köşesinde toplumsal desteği sahip olan AK Parti hükümeti ülkemizin birlik ve bütünlüğünün de sigortasıdır. Ülkenin bütünlüğünün garantisi biziz. AK Parti ve hükümetimize bölme gibi suçlamalar yapılıyor. Biz, Türkiye'de belirli bölgelerin falan partisi değiliz. Biz tüm Türkiye'nin partisiyiz ve Türkiye'de kardeşliğin çimentosuyuz. Birliğin, bütünlüğün, kardeşliğin adeta garantisiyiz. Bu çalışmaları ancak biz yaparız, buna inanın.

Eğer bugün sorunlar büyüdüyse, 'bölünme' gibi laflar ediliyorsa zamanında bu çalışmalar yapılmadığı içindir. Şimdi bunların yapılması daha büyüyecek sorunları önlemek içindir. Bu bir dirayet, cesaret, sorumluluk işidir. Hükümetler ne için vardır? Toplumun en önemli sorunlarını en başa alarak çözmek için vardır. Bu süreçte yıkıcı değil yapıcı olmak gerekir. Biz pozitif siyasetten yanayız. İktidar sorumluluğuyla hareket ediyoruz kimseye kapımızı kapatmıyoruz. Bu nedenle tüm siyasi aktörlere şu çağrıyı bir kez daha yapıyorum: Sorunun değil çözümün katkısı olun. Milletimizin yıllardır yaşadığı acıları giderecek olan çözüm sürecine siz de katkıda bulunun. Bunu tıkamayın.''

-''MİLLİ BİRLİK VE BÜTÜNLÜK PROJESİ''-

Konunun ne kadar hassas ve nazik olduğunun farkında olduklarını, milletin hassasiyetlerini bildiklerini, savunduklarını belirten Atalay, hükümet olarak baştan beri adımlarını düşünerek ve hesaplayarak attıklarını söyledi. Atalay, ''Bu süreçle ilgili vatandaşlarımızın gönülleri rahat olsun. Biz bu süreci bütünleşme, restorasyon ve kardeşlik süreci olarak gündeme getirdik. Bu nedenle 'milli birlik ve bütünlük projesi' olarak tanımladık. 25 yıllık terörü bitirecek bir proje olarak gördük'' diye konuştu.

Mutabakat zemini ne kadar geniş ve güçlü olursa çözümün doğuracağı memnuniyetin de o derece fazla olacağını ifade eden Atalay, sözlerine şöyle devam etti:

''Kimsenin şüphesi olmasın. Kimse kaygıya kapılmasın. Devletimizin temel hassasiyetleri de partimizin siyasi kaygıları da milletimizin duyarlılıkları da en iyi şekilde dikkatle, değerlendirmeye alınmaktadır. Açılımın gerçekleşebilir, kabul edilebilir, sorunu çözebilir mahiyette olabilmesi, gerçekçi olmasıyla, Türkiye'nin dinamiklerini ve hassasiyetlerini gözetmesiyle mümkündür. Afaki öneriler, toplumumuzu rahatsız edecek teklifler, gerçekçi olmayan beklentiler, sürece karşı çıkmak, çözümü istememekle eş anlamlıdır. Çözüm sürecine şiddetle karşı çıkmak ne kadar doğru değilse, toplumsal kabule mazhar olmayacak önerileri gündeme getirmek de o derece doğru değildir.

Demokratik açılım süreci, politik kaygılarla, politik hesaplarla, günlük politikanın dil ve üslubuyla ele alınamayacak derecede önemlidir. Siyasetçilerin bu tür konuları siyaset üstü mesele olarak görerek daha sorumlu ve ölçülü davranmaları gerekir. Demokratik rejimimiz her türlü sorunu konuşacak, tartışacak, çözebilecek donanıma, derinliğe ve güce ulaşmıştır. Bir kısım konuları konuşulamaz tabular haline getirmek demokrasimize, siyaset kurumumuza ve kendimize güvenmemek demektir. Herkesten beklentimiz devlete, hükümet siyasete özellikle demokrasiye güvenmeleri. Sorunların tartışılamadığı durumların ülkemiz için büyük riskler üreteceği bilinmelidir.''

Uzun yılların birikimi olan bu zor ve karmaşık meselenin akşamdan sabaha hazır reçetelerle çözülmesinin beklenmemesi gerektiğini belirten Atalay, ''Özellikle son 10 yılda önemli adımlar atılmıştır. Özellikle hükümetlerimiz döneminde son 7 yılda bu yönde çok ileri isabetli mesafeler alınmıştır. Demokratik açılım çalışmaları da bu sürecin devamdır. Bu bir süreçtir. Ülkede yaşayan herkes biliyor konularda ne kadar önemli karalar alındı. TRT 6 örneğinde olduğu gibi ne kadar önemli uygulamalar hayata geçirildi'' diye konuştu.

-''YASAMA YILI BAŞLAYANA KADAR...''-

Atalay, sorunun tüm boyutlarını dikkate aldıklarını ve çalışmalarını bu çerçevede sürdürmeye çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Süreç şöyle işleyecek: Şimdiye kadar yapmış olduğumuz çalışmalar, görüşmelerimiz ve bütün bu çalışmalar sonucunda elde edilen görüş, düşünceler ışığında bütün detayları da analiz ediyoruz. Bizim bir çalışma gurubumuz var benim başkanlığımda burada bunlar analiz ediliyor. Bir yandan Dışişleri Bakanlığımız ve diğer kurumlarımızla işbirliğimiz sürüyor. Bu değerlendirmeler, yaptığımız taslak çalışma ve görüşlerimiz kısa, orta ve uzun vadeyle ilgili tekliflerimizi Başbakanımıza sunacağız. Bu konu, hem Bakanlar Kurulu'nda hem grubumuzda da görüşülmesi gereken bir konudur. Ayrıca, Başbakanımızın başkanlığında yapılan çalışmalardan sonra yine benim başkanlığımda belki daha ayrıntıları işleyecek, değerlendirmeler yapacak ekip çalışması devam edecek.

Bizim niyetimiz, zamanlamamız mümkün olabildiğince parlamento yasama yılı başlayana kadar bu çalışmalarımızı belli bir seviyeye getirmektir. Bu konuların, politikaların, önerilerin ilk açıklanacağı yer, sunulacağı yer TBMM çatısının altı olacaktır. Meclis açılacak ve biz bu konudaki çalışmalarımızı, değerlendirmelerimizi ilk orada açıklayacağız. Demokratik açılımın asıl sahibi milletimizdir.''

Atalay, açıklamasının sonunda, ''demokratik açılım sürecinin anlamını ve önemi kavrayan, bu çerçevede sorumlu yayıncılık anlayışıyla hareket ederek olumlu katkı sağlayan basın-yayın kuruluşlarına ve mensuplarına'' teşekkür etti.

Atalay, ''Bu müthiş bir atmosferdir. Türkiye her kesimiyle kendisinin çok önemli, çok acılı, çok derin bir sorununu tartıştı, tartışıyor, değerlendiriyor, haberleştiriyor ve siz basın mensupları bütün çok sesliliği içinde bu sürece çok büyük katkı verdiniz. Bütün basın camiasına çok teşekkür ediyorum ve bu önemli desteğin bundan sonra da aynı hassasiyetle devam edeceğine inanıyorum'' diye konuştu.

Star, 31.08.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.