Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Aşk Gemisi'nde zehirlenen işçileri 'ayran içirip' eve yollamışlar

Aşk Gemisi'nde zehirlenen işçileri 'ayran içirip' eve yollamışlar
'Aşk Gemisi'nde zehirlenerek ölen işçilerden Doğan Balcı'nın yakını Ekrem Yoldaş, "Doğan, bayramın ikinci günü bize geldi. Bir gün önce kendisi ile birlikte üç arkadaşı zehirlenmiş. Bir hastaneye bile götürmeyip, ayran içirmişler" dedi.

İzmir’in Aliağa ilçesindeki gemi söküm tesislerine getirilen, ‘Aşk Gemisi’ isimli televizyon dizisine sahne olan “Quail Cruises’ adlı kruvaziyer gemisinin, makine dairesine dolan suyu boşaltmak için içine giren 11 işçiden, su pompasının egzozundan sızan gazdan zehirlenerek yaşamlarını yitiren 37 yaşındaki Doğan Balcı ve 40 yaşındaki Davut Özdemir’in cenazeleri, otopsi ardından ailelerine teslim edildi.

Yaşamını yitiren Doğan Balcı'nın yakını Ekrem Yoldaş ise, yaşananın bir iş cinayeti olduğunu belirterek, "Doğan, bayramın ikinci günü bize geldi. Bir gün önce kendisi ile birlikte üç arkadaşı zehirlenmiş. Bir hastaneye bile götürmeyip, ayran içirmişler. Hala ayaklarının güçsüz olduğunu, ayakta zor durduğunu söyledi" dedi.

Tedavileri biten diğer işçiler taburcu edilirken, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.


‘BU KAZA DEĞİL CİNAYETTİR’
Yaşamını yitiren Doğan Balcı’nın kayınbiraderi Ekrem Yoldaş gemideki çalışma koşullarının sağlıklı olmadığını belirterek şu bilgileri verdi:

“Doğan, bayramın ikinci günü bize geldi. Bir gün önce kendisi ile birlikte üç arkadaşı zehirlenmiş. Bir hastaneye bile götürmeyip, ayran içirmişler. Hala ayaklarının güçsüz olduğunu, ayakta zor durduğunu söyledi. İki yıl çalıştığı şirketten tazminatsız çıkartıldı. Bayramda çalışması için çağırmışlar. Hangi şirkette çalıştığını kendi bile bilmiyordu. Bana “Hangi şirkete çalıştığımı ve hangisinden maaş alacağımı bilmiyorum’ dedi. Bu kaza değil, bir cinayettir. Gemi sökümünde ölümlere bir çare bulunsun. Daha kaç kişinin canı yanacak. Her olay parayla kapatılmaya çalışılıyor. Bu işin peşini sonuna kadar bırakmayacağız. Sorumlular hakkında şikayeçti olacağız.”

Davut Özdemir yakınları da bu tür ölümlerin yaşanmasına tepki gösterdi. Yaşamını yitiren Doğan Balcı’nın, Aliağa’nın Bozköy Köyü’nde, ikindide kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği belirtildi. Cenazesi karayolu ile Sivas’a götürülen Davut Özdemir ise, bugün Sarıkışla ilçesi Kayapınar köyünde toprağa verileceği bildirildi. Özdemir’in üç yıl önce memleketinden çalışmak için Aliağa geldiği ifade edildi.


SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Bu arada olayla ilgili soruşturma başlatan savcılığın iki firma yetkilisinin ifadesine başvurulduğu, ayrıca gemide inceleme yapmak üzere bilirkişi talep edildiği öğrenildi. Ancak olayla ilgili olarak şu ana dek gözaltına alınan kimse bulunmuyor.


DİĞER FİRMALARA MAL EDİLMEMELİ
Gemi Geri Dönüşüm Sanayiciler Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, “Olayın derin üzüntüsünün yaşandığı ve bu durumun sektördeki 21 lisanslı firmaya mal edilmemesi gerektiği” istendi.

 

Radikal, 12.08.2013

Aşk Gemisi ölümleri incelemeye alındı

Aşk Gemisi’nde iki işçinin ölümüyle, Aliağa Söküm Merkezi’nde son altı ayda yedi kişi hayatını kaybetti. Savcılık ölümlerle ilgili uzman ekip görevlendirdi

İzmir Aliağa Gemi Söküm Merkezi’ne getirilen Aşk Gemisi her ne kadar romantik haberlere konu olsa da önceki gün yaşanan işçi ölümleri, söküm merkezindeki iş güvenliği açığını gözler önüne serdi. İki kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatırken, iş güvenliği konusu tekrar tartışmaya açıldı. Geçtiğimiz altı ay içinde son yaşanan kaza dahil bir kişinin bacağı kesildi, yedi kişi hayatını kaybetti. Birçok kez sendika ve çevreciler tarafından protesto edilen merkezle ilgili Greenpeace’in 2002 yılında hazırladığı bir rapor bulunuyor.

Aşk Gemisi adlı televizyon dizisine sahne olan “Quail Cruises’ adlı kruvaziyer gemisi, söküm için Türkiye’ye getirilirken çıkan fırtına nedeniyle yara alınca, makine dairesinde su birikti. Suyu boşaltmak için makine dairesine inen 11 işçiden ikisi; Doğan Balcı ve Davut Özdemir su pompasının egzozundan sızan gazdan zehirlenerek yaşamını yitirdi. Tedavileri biten diğer işçiler taburcu edildi, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

Yaşamını yitiren Doğan Balcı’nın kayınbiraderi Ekrem Yoldaş yaşananlarla ilgili şöyle konuştu: “Doğan, bayramın ikinci günü bize geldi. Bir gün önce kendisi ile birlikte üç arkadaşı zehirlenmiş. Bir hastaneye bile götürmeyip, ayran içirmişler. Hâlâ ayaklarının güçsüz olduğunu, ayakta zor durduğunu söylemişti. İki yıl çalıştığı şirketten tazminatsız çıkartıldı. Bayramda çalışması için çağırmışlar. Hangi şirkette çalıştığını kendi bile bilmiyordu. Bana ‘Hangi şirkete çalıştığımı ve hangisinden maaş alacağımı bilmiyorum’ dedi. Bu kaza değil, bir cinayettir. Gemi sökümünde ölümlere bir çare bulunsun. Daha kaç kişinin canı yanacak. Her olay parayla kapatılmaya çalışılıyor. Bu işin peşini sonuna kadar bırakmayacağız. Sorumlular hakkında şikâyeçti olacağız.”

UZMAN EKİP BEKLENMELİYDİ

Öte yandan Ramazan Bayramı’ndan sonra söküm işlemlerinin başlanılması planlanan ‘Quail Cruises’ adlı kruvaziyer geminin, su alıp sağına doğru yatması üzerine su tahliye çalışmalarına erken başlandığı ortaya çıktı. Gemi Geri Dönüşüm Sanayiciler Derneği’nden alınan bilgiye göre, geminin hızlı bir şekilde su alıp, yan yatması üzerine, detaylı plan yapılmadan, bu konuda uzman olmayan gemi söküm işçilerinin kurtarma faaliyetinde kullanıldığı belirtildi. Gemi kurtarma çalışmalarının profesyonel dalgıçlar tarafından yine profesyonel ekipmanlar kullanılarak yapılması gerektiği, ancak ekibin gemi söküm işçilerinden oluştuğu kaydedildi.

ÇALIŞMA ŞARTLARI İNSANLIK DIŞI

Greenpeace, 2002 yılında söküm merkezlerinin çevre ve insan hayatını tehdit ettiğiyle ilgili geniş bir rapor yayımladı. Greenpeace’in gözlemleri Aliağa gemi söküm tesislerinde zehirli maddelerin güvenli ve sorumlu bir biçimde ele alınmadığını gösteriyor. İncelemeler sedimanların, havanın ve toprağın çok zehirli ve kalıcı maddelerle kirlenmiş olduğunu işaret ediyor. Çalışma şartları ise “insanlık dışı” olarak tasvir ediliyor. Yaşanan sorunların; Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Çin gibi ülkelerle benzerlik taşıdığına da yer veriliyor.

Bir yıllık hurda 450 milyon dolar

MİLLİYET gazetesi yazarı Güngör Uras dört gün önceki köşe yazısında Aliağa gemi söküm bölgesine yer vermişti. Hurda çeliğin ülke sanayisi açısından öneminden bahseden Uras, şu bilgilere yer verdi: “Türkiye‘de demir çelik sanayi yılda ortalama 30 milyon ton hurda kullanıyor. Hurdanın yüzde 70 dolayındaki kısmını ithal ediyoruz. Son yıllarda yılda yaklaşık 22 milyon ton hurda ithal eder ve hurdaya 10 milyar dolar öder hale geldik. Hurda ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 30’unu içeriden temin ediyoruz. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde geçen yıl 281 gemi söküldü. Bu gemilerden 927 bin ton hurda demir elde edildi. Bu kadar hurdanın değeri yaklaşık 450 milyon dolar. 1976 yılından bu yana hükümet sadece Aliağa’da gemi sökümüne izin veriyor. Gemi sökümü çok önemli, kontrol altında yapılması gereken bir iş. Çünkü gemilerde başta asbest maddesi olmak üzere değişik zehirli maddeler var. Gemi sökülürken gerekli kontrol yapılmaz ise, denizin ve çevrenin kirlenmesi, işçilerin zarar görmesi söz konusu.”


Taraf, 12.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.