Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Cengiz Han yargıyı yenmiş

Cengiz Han yargıyı yenmiş

Devletten aldığı Eti Alimünyum’un parasını, şirketin elektiriğini devlete satıp çıkaran Cengiz İnşaat’a, Danıştay’ın 8 kez aldığı özelleştirmeyi iptal kararı da engel olamadı

Son beş yılda kazandığı özelleştirme ihaleleri ile Türkiye’nin en büyük müteahhitlik firmalarından birisi haline gelen Cengiz İnşaat’ın, 305 milyon dolara Özelleştirme İdaresi’nden satın aldığı Eti Alüminyum Şirketi ile ilgili kriz büyüyor. Cengiz İnşaat’ın, Eti Alüminyum’u almasından sonra EPDK’nın, söz konusu şirkete ait elektrik satma yetkisini yüzde 20’den yüzde 50’ye çıkardığı dün Taraf’ta yer almıştı. Bu işlem sonucunda Cengiz, devletten aldığı şirketin elektiriğini devlete satarak, Eti Alüminyum’u bedavaya getirmişti. Ancak Eti Alüminyum’da yaşanan skandallar bununla da bitmiyor. Sayıştay denetçilerinin incelemeleriyle yeniden gündeme gelen Eti Alüminyum’un özelleştirmesi konusunda Danıştay’ın, sekiz ayrı karar verdiği ve kararların hiçbirisinin de uygulanmadığı belirlendi.

Peş peşe durdurma

Cengiz İnşaat’ın, 2005 yılında Eti Alüminyum’u 305 milyon dolara satın almasının ardından, fabrika ile birlikte Oymapınar Hidroelektrik Santralı’nın da satıldığı ortaya çıktı. Bunun üzerine sivil toplum örgütleri tarafından yürütmenin durdurulması ve ihalenin iptal edilmesi konusunda Danıştay’da birçok dava açıldı. Yürütmeyi durdurma ve ihalenin iptal edilmesi konusunda açılan davaların tamamı da devlet aleyhine sonuçlandı. Bu çerçevede, Danıştay 13. Dairesi başta olmak üzere Danıştay İdari Dava Daireleri’nde toplam sekiz ayrı dava görüldü Danıştay’da ihale ile ilgili açılan davaların tamamı ve devlet aleyhine sonuçlanan davaların tarih ve sayıları şöyle:

“Danıştay 13’üncü Daire 29 mayıs 2006 tarihli E-2005/7873, Danıştay 13’üncü Daire 29 mayıs 2006 tarihli E-2005/7977 sayılı yürütmenin durdurulması kararları.

Danıştay İdari Dava Daireleri 28 eylül 2006 tarihli İtiraz 2006/1048, Danıştay İdari Dava Daireleri 28 eylül 2006 tarihli İtiraz - 2006/1045 sayılı ret kararları, Danıştay 13’üncü Daire E- 2005/7873, K-2007/7894 sayılı, Danıştay 13’üncü Daire E- 2005/7977, K-2007/7898 sayılı, Danıştay İdari Dava Daireleri E-2008/437, K-2010/1250 sayılı, Danıştay İdari Dava Daireleri E-2008/634, K-2010/1254 sayılı kararları” Danıştay’ın ihale ile ilgili verdiği kararların ardından, ihalenin iptal edilmesi ve tesislerin tekrar devletleştirilmesi gerekiyordu.

Fiili ve hukuki imkânsızlık Ancak, bu konuda yasal düzenleme yapılarak, Eti Alüminyum tesislerinin iadesi, “fiili ve hukuki imkânsızlık” ilkesine sokuldu. Bu sayede mahkeme kararları by-pass edildi. Söz konusu karar da mayıs 2012 tarihinde, özelleştirme kanununda yapılan değişiklikle alındı. 4046 sayılı özelleştirme kanununda yapılan değişiklikle, Bakanlar Kurulu’na yargı kararlarının uygulanması konusunda yetki verildi. Bu yetkiyle , şirketin iadesi “hukuki ve fiili imkânsızlık” kriteri kapsamına alındı. Danıştay kararı by-pass


Cengiz: Baraj olmasa fabrika 10 milyon dolar etmez

Cengiz Holding’in patronu Mehmet Cengiz, Eti Alüminyum özelleştirmesi ile ilgili iddiaları Taraf’a değerlendirdi. Cengiz, Eti Alüminyum fabrikasının satış ihalesine 40’ın üzerinde firmanın katıldığını ve 305 milyon dolarlık fiyatın sadece kendisi tarafından verildiğini ifade etti. Mehmet Cengiz, özelleştirme sırasında fabrikanın batık durumda bulunduğunu ve santral olmadan fabrikanın değerinin 10 milyon dolar düzeyinde olacağını bildirdi. Mehmet Cengiz, ihalenin ardından fabrikaya 260 milyon dolarlık da yatırım yaptığını da kaydetti.

Taraf, 16.07.2013

Büyük ihalelerin Cengiz Han’ı

Beş yıldır kazandığı özelleştirme ihaleleriyle dikkati çeken Cengiz İnşaat’a öyle bir imkân tanınmış ki, 305 milyon dolarlık Eti Alüminyum’u bedavaya getirmiş

Son beş yılda kazandığı özelleştirme ihaleleri nedeniyle, iş dünyasında “ihale kralı” olarak nitelendirilen Cengiz İnşaat’a, kamu kurumları tarafından sağlanan avantajların ardı arkası kesilmiyor. Daha önce Maliye Bakanlığı Merkezi Uzlaşma Kurulu’nun, 424.4 milyon liralık vergi borcunu sıfırlamasıyla gündeme gelen Cengiz İnşaat’ın ismi bu kez de, EPDK tarafından sağlanan başka bir avantaj kararı ile gündeme geldi. Otoprodüktörlere, ürettikleri elektriğin sadece yüzde 20’lik kısmının satışına izin veren EPDK’nın, aldığı bir karar ile şirkete ait Oymapınar Hidroelektrik Santralı’na yüzde 50 oranında satış hakkı tanıdığı belirlendi. Bu kararla birlikte, Cengiz İnşaat’a bedelsiz olarak verilen Oymapınar Santralı’nın, beş yıllık dönemde 300 milyon dolarlık avantaj sağladığı tespit edildi. Bu durum, Enerji Bakanlığı bürokrasisinde de büyük rahatsızlığa yol açtı. Cengiz İnşaat’a, EPDK tarafından sağlanan, limit artışı avantajının hikâyesi şöyle:

Batık şirketi alana verildi

Cengiz İnşaat Şirketi’ne, elektrik satış avantajı sağlanmasına yönelik süreç, Cengiz İnşaat’ın 2005 yılında Eti Alüminyum şirketini satın alması ile başladı. 2004’te Eti Bakır’ı satın alan Cengiz İnşaat, 2005’te Eti Alüminyum şirketini ÖİB’den satın aldı. İhale bedeli, 305 milyon dolar olarak belirlendi. İhale ile birlikte yıllık minimum 90 milyon TL’nin üzerinde geliri olan Oymapınar Hidroelektrik Santrali bilabedel (bedelsiz) Cengiz Holding’e devredildi. Yıllık 1.4 milyar kWh elektrik üretimine sahip olan santralin lisansı otoprodüktöre çevrilerek, Cengiz İnşaat tarafından işletilmeye başlandı. Otoprodüktör lisansı ile, Oymapınar Santrali’nin sadece Eti Alümünyum şirketi için elektrik üretmesi de onaylanmış oldu.

Yüzde 20 limit arttırıldı

Mevzuata göre, otoprodüktör lisansı şirketlerin kendi elektrik ihtiyacını karşılaması için veriliyor. Ve yine mevzuata göre, elektriğin sadece yüzde 20’lik kısmı grup şirketleri dışındaki, tüketicilere yani devlete satılabiliyor. Yıllık üretimi dikkate alındığında Oymapınar Santrali’nin de devlete sadece 292 milyon kilovatsaat elektrik satabilme yetkisi bulunuyor. Ancak Cengiz İnşaat, 2009 yılında bu limitin yüzde 50’ye çıkarılması için EPDK’ya başvuruda bulundu. EPDK ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı kuruluşlar arasında birçok konuyla ilgili yazışma yapıldı. Konu EPDK uzmanları tarafından defalarca incelendi ve araştırmaların sonucunda hazırlanan raporlarda, limitin Oymapınar için yüzde 50’ye çıkarılmasına karşı çıkıldı. Buna karşın, EPDK konuyla ilgili gelen tüm itirazlara rağmen, Cengiz İnşaat için limiti yüzde 20’den yüzde 50’ye çıkardı. Bu kararla şirket, Oymapınar’ın ürettiği elektriğin yarısını devlete sattı.

2010 için yüzde 85 istedi

2009 yılı için ürettiği elektriğin yüzde 50’sini devlete satma imkânı elde eden Cengiz İnşaat, 2010 yılında ise talebini revize ederek bu kez yüzde 85’ini satmak istedi. Aynı sıkıntılı süreç yüzde 85’lik talep için de yaşandı. Ancak bu kez EPDK, yüzde 85’e onay vermedi. 2010’da limitin yüzde 20 olarak uygulanmasını karar verdi. Şirket, limitin arttırılması konusundaki ısrarından vazgeçmedi, 2009 yılı için alınan yüzde 50’lik kararın 2010 yılı içinde uygulanmasını talep etti. Görüşmeler ve pazarlıklar sonucunda, yüzde 50’lik limit 2010 yılında da uygulandı.

330 milyonluk avantaj

EPDK’nın, limit arttırma kararları, enerji sektöründe büyük tartışmalara yol açtı. Sayıştay denetçilerinin yaptığı hesaplamalara göre, EPDK’nın limit arttırma işlemi şirkete yaklaşık 330 milyon liralık avantaj sağladı. Bu rakama, Oymapınar Santrali’nin yıllık 90 milyon liralık geliri de eklendiğinde, Cengiz Grubu’nun sadece Oymapınar barajından son beş yılda elde ettiği gelirin 300 milyon dolara (Bugünkü kurlarla 585 milyon lira) ulaştığı hesaplandı. Cengiz İnşaat, portföyünde Oymapınar Hidroelektrik Santrali’nin de yer aldığı Eti Alüminyum şirketi için yaklaşık 305 milyon dolar ödemişti. Böylece sadece Oymapınar’dan elde edilen gelir, şirkete ödenen bedeli karşılamış oldu. Yani derenin taşıyla derenin kuşunu vurdu. Cengiz İnşaat, Oymapınar’ın beş yıllık geliriyle Türkiye’nin önemli aliminyum tesisini aldı.

Cengiz Holding’in hızlı yükselişi

Son 10 yılda Türkiye’nin önde gelen holdinglerin arasına giren Cengiz Holding’in, hızlı yükselişi ekonomi çevrelerinin dilinden düşmüyor. Yaklaşık yedi yıl öncesine kadar Cengiz Kadeşler İnşaat şirketi olarak bilinen Cengiz Holding’in ismi hükümete yakın şirketlerin başında sayılıyor. Son olarak Haliç Yat Limanı ve Çevresi ihalesine teklif veren konsorsiyumun içinde yer alan Cengiz İnşaat, üçüncü havalimanı ihalesini kazanan şirketler arasında bulunuyor. Cengiz İnşaat’ın Özelleştirme İdaresi’nden ise, 2004’te Eti Bakır’ı, 2005’te Eti Alüminyum’u aldı. Holding, elektrik dağıtım ihalelerinde de damgasını vurarak, bugüne kadar ortaklık olarak Boğaziçi Elektrik, Akdeniz Elektrik, Uludağ Elektrik, Edaş ve Çamlıbel Elektrik dağıtım bölgelerini kazanan grubun içinde yer aldı. Cengiz İnşaat’ın içinde yer aldığı konsorsiyum, genelde dört ayrı gruptan oluşuyor. Piyasada, muhteşem dörtlü olarak nitelendirilen bu konsorsiyumda, Cengiz İnşaat’ın yanı sıra, Limak, MAPA ve Kolin şirketleri de bulunuyor. Dörtlü konsorsiyumun, ayrı ayrı veya birlikte başta Gürcistan olmak üzere bir çok ülkede de enerji yatırımı var.

424 milyon liralık vergi borcu silindi

Maliye Bakanlığı’nın üç şirket ile yaptığı uzlaşma toplantılarının kararlarını ulaştı. Buna göre, Cengiz İnşaat temsilcileri ile Maliye Bakanlığı temsilcileri, uzlaşma için 29 Aralık 2010 tarihinde saat 13.30’da bir araya geldi. Yapılan pazarlıklar sonucunda masadan karlı kalkan kişi Cengiz İnşaat oldu. Cengiz İnşaat’ın 424.4 milyon liralık vergi borcu, uzlaşma sonu-cunda sıfırlandı.

Taraf, 15.07.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.