Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Gezi eylemleri: Sokak ekonomiyi nasıl etkileyecek?

Gezi eylemleri: Sokak ekonomiyi nasıl etkileyecek?

Türkiye altı gündür sokak gösterileri ve çatışmalarıyla yatıp kalkıyor.

Polisin aşırı şiddet kullanması gösterilerin son iki günde daha şiddetlenmesine yol açtı.

 

Başbakan Erdoğan'ın uzlaşmaz ve eşit oranda saldırgan ifadeleri muhalefeti tetikledi ve gerginliğin artmasına neden oldu.

Bütün olup bitenler karşısında AKP yöneticilerinin ve önde gelenlerinin de genel bir sükunet içinde olmaları durumu daha da kötüleştiriyor.

Bu durumda geriye sadece tahrik edici konuşmalar yapan bir kaç ilçe başkanı ve belediye başkanı kalıyor, ki konuşmasalar daha iyiydi dedirtiyorlar.

Son altı günün bilançosunu henüz net olarak bilemiyoruz.

Bunun en önemli nedeni basının gösteriler konusunda sınırsız bir suskunluk içinde olması ve ilk dört gün haber vermek yerine Penguen belgeselleri göstermeyi tercih etmeleri.

Bununla birlikte ender geçilen ilgili haberlerde ise, AKP lehine bir dezenformasyon kampanyasına alet oldular.

Bu anlamda çok kötü bir basın özgürlüğü ve demokrasi sınavı verildiği kesin.

Resmi kaynaklara güvenmek ise imkansız.

Sosyal medya da paylaşılan videolar, fotoğraflar ve haberler polisin hem gaz kullanımında, hem fiziki şiddet kullanımında tahayyül sınırlarını aştığını gösteriyor.

Para ile ıslah

Hedef gözeterek insanlara biber gazı silahlarıyla ateş edildiği, insanların yerlerde sürüklendiği sahneler ülkenin dört bir yanında sergilendi.

Sonuçta bir haftada yüzlerce muhalif gösterici yaralandı.

Binlerce muhalif gözaltına alındı ve şiddete maruz kaldı. Onlarca araç ve işyeri zarar gördü. Doğrulanmamasını dilediğimiz ölüm haberleri de yayıldı sosyal medyada.

Gösterilerin ve çatışmaların hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle Pazartesi sabahına dek çok gündeme yansımayan ekonomik etki kendini gösterdi.

Türkiye bir kez daha para ile ıslah olma noktasında.

Borsa güne yüzde 6 dolayında bir düşüşle başladı ve öğleden sonra kayıplar yüzde 9 sınırını geçti.

Dolar son 16 aydır ilk defa 1.90 seviyesini gördü.

Yani durum pek Erdoğan'ın dediği gibi değil.

İki gündür devam eden genel grev çağrılarına ilk yanıt KESK'ten geldi.

Diğer sendikaların da benzer tepkiler göstermesi muhtemel.

Gösterilerin devam edeceği yönünde kesin bir irade var ve hükümet kanadından bunu sakinleştirecek bir girişim de söz konusu değil.

Sayın başbakan yüzde 50'yi evde zor tutuyoruz diyerek yangına körükle gitmiştir.

Bütün bunlar hem borsanın hem de ekonominin olumsuz etkilenmesi için yeterli.

Peki bu nereye varacak?

Bunun Erdoğan'ın başkanlık hayallerinin sonu olduğuna dair genel bir kanı oluşmaya başladı.

Ancak ekonomi açısından daha önemlisi bu tarz gerilim ve çatışmaların uzun vadeli etkilerinin olacağıdır.

Turizm gelirleri

 

Arap Baharı, Arap ülkelerinde geri döndürülmesi yıllar süren ekonomik yaralar açtı.

Örneğin Mısır'da turizm sektörü, iki yıl geçmesine rağmen hala 'bahar' öncesine dönemedi.

Turist sayıları bazı arap ülkelerinde yüzde 30'a varan oranda düştü.

Türkiye geçtiğimiz yıl 29 milyar dolar Turizm geliri sağladı. Bunda yüzde onluk bir azalma 3 milyar dolara karşılık düşer ve uzun süre Türkiye'nin turizm liginde gerilere düşmesine neden olur.

Yabancı yatırımcının halihazırda çekilme eğiliminde olduğu haberleri geliyor.

Burada önemli olan yatırımcı algısında oluşacak olumsuzlukların etkisinin kısa sürede silinemeyeceği.

Türkiye hasbelkader 15 yılda oluşturduğu olumlu havayı 6 günde yitirmiş olabilir.

Bu bir Türk baharı olur mu? Bunu tahmin etmek zor. Ancak Türkiye'nin insan haklarına saygılı, muhalefeti de dinleyen ve hesaba katan, gerilim değil anlayış arayan bir hükümet ihtiyacı olduğu kesin.

Bütün bu gösterilerin temel mesajı budur.

Erdoğan'la ya da onsuz Türkiye'nin devam edeceği bir yol var.

Bu yol da sansürün ve polis terörünün ayıklandığı bir yol olmak zorunda.

Sadece muhalefet değil, muhafazakar ve liberal seçmen de hükümetin kötü bir sınav verdiğinin farkında ve bundan sonraki hükümeti bu belirleyecek. Ekonominin geleceğini de.

BBCTurkish.com, 03.06.2013

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.