Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Dünya ticaretinde beklentiler

Dünya ticaretinde beklentiler

 

 

RDTÖ, 2012'de uluslararası ticaretin büyüme hızının yavaşladığını ve 2013 yılında da büyüme beklentilerinin aşağıya çekildiğini açıkladı.

on çeyrek yüzyılda küreselleşmenin en önemli yüzlerinden biri bilgi ve bilişim devrimi ise küresel ekonominin dışa açıklığı ve uluslararası ticaretin –yani ülkelerin arasında gerçekleştirilen ihracat/ithalat- boyutu diğer bir yüzüdür. Ekonomi biliminde uluslararası ticarete en başından beri büyük önem verilmiştir. Adam Smith ve David Ricardo gibi ekonomi biliminin kurucuları uluslararası ticareti açıklamaya yönelik teoriler geliştirmişlerdir. Uluslararası ticaretin getirdiği dinamikler, küresel ekonominin gelişimi ve verimliliği üzerinde önemli etkiye sahiptir. Ticaretteki genişleme, ekonomik büyümeye öncülük etmiş ve önünde gitmiştir. IMF rakamlarına göre 1991 yılında yüzde 18 olan küresel hizmet ve mal ihracatının GSYİH’ye oranı, ihracat hacminin 2012 itibariyle 18 trilyon dolara ulaşmasıyla yüzde 30’u aşmıştır. Ancak Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) nisan ayı başlarında yayımladığı 2013 yılı dünya ticaret tahminlerine göre, uluslararası ticaret hacmindeki büyüme 2012 yılında geçmiş senelere göre yavaşlama göstermekte ve 2013 yılında da yavaşlamanın devam etmesi beklenmektedir. 

DTÖ tahminleri 


DTÖ’ye göre, küresel ticaret ve GSYİH büyümeleri arasında uzun vadede 2’ye 1 oranı gözlemlenmektedir; yani örneğin dünya ekonomisi yüzde 3 büyüdüğünde uluslararası ticaret hacminin yüzde 6 artması beklenmektedir. Bu oran, ticaretin ekonomiye göre artan hacmini açıklamaktadır. 2012 yılında bu oran yaklaşık 1’e 1 seviyesine gerilemiş ve ticaret hacmi artışı ise sadece yüzde 2 seviyesinde kalmıştır. Yani küresel ticaret istatistiklerinin derlenmeye başladığı 1981 yılından bu yana –daralmaların yaşandığı kriz yılları haricinde- en düşük yıllık artış kaydedilmiştir. 2013 büyüme beklentisi ise daha önce açıklanan yüzde 4,5’ten yüzde 3,3’e çekilmiştir. DTÖ Başkanı Pascal Lamy, Euro Bölgesi’ndeki sorunların ortaya çıkardığı riskler ve ülkelerin iç piyasa büyümesini canlandırmak üzere gümrük kapılarına korumacılık duvarı örerek ithalatı kısmalarını başlıca nedenler olarak göstermektedir. Gelişmiş ekonomilerdeki ekonomik büyüme beklentilerinin bozulması, işsizliğin yüksek seviyelerini koruması, ülkeleri, ekonomik önlem olarak içe kapanmaya sevk etmektedir. İthalat korumacılığının ötesinde, küresel ekonomideki risklerin devam etmesiyle, ülkelerin kendi ekonomik politikalarının etki alanı dışında kalan dış talebe olan bağımlılığını azaltma eğilimi, iç piyasa büyümesine verilen önemi dış piyasaya verilen önemin önüne geçirebilmektedir. Ancak bu davranış küresel ticaret ağı üzerinden ‘korumacı’ ülkelerin de zararına olmaktadır. Bu durumu, ekonomi teorisindeki ‘tasarruf paradoksu’na benzetebiliriz: Daha fazla tasarruf miktarına ulaşmak için gelirden ayrılan tasarrufların oranının arttırılması, tüketimi ve bununla bağlantılı olarak toplam geliri azaltacağından, oran yükselse bile tasarruflar eski seviyesinde kalır, tabii daha düşük gelir düzeyinde! 

‘Çok taraflı’ işbirliği 

DTÖ, dış ticaretin son yıllarda bir büyüme motorundan çok ‘istikrarsızlık’ kaynağı olarak görülmeye başlanmasının uzun vadedeki tehlikelerine dikkat çekiyor. DTÖ, korumacılık yerine ‘çok taraflı’ ticaret sistemine tekrar odaklanılması gerekliliğini savunuyor. Bu tavsiyesinde, tabii ki, uluslararası ticareti teşvik eden bir kurum olarak kendi varlık sebebini öne plana çıkarması da etkili oluyor. Ancak şu bir gerçek ki uluslararası ticarete, büyüme yerine risk kaynağı olarak bakma eğilimi, ileride ‘küresel kriz’ risklerine karşı kısmen bağışıklık sağlamış ancak içine kapanık ‘fakir ama gururlu’ ekonomilere giden yolu açabilir. Küresel ekonominin çıkarları açısından ‘tasarruf paradoksuna’ benzer bir ‘korumacılık paradoksuna’ düşülmemesi gerekiyor.

Metin Ercan

Radikal, 27.04.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.