Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Balıkta 1 Eylül'e kadar avlanma yasağı başladı

Balıkta 1 Eylül'e kadar avlanma yasağı başladı
Kış aylarında sofralarımızın vazgeçilmezi balıkta 1 Eylül'e kadar avlanma yasağı başladı.Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'de bugünden itibaren trol ve gırgır ağlarıyla avcılık yapan balıkçılar için genel av yasağının başladığını belirterek, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması için tüm balıkçıların av yasaklarına uyması gerektiğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye'de bugünden itibaren trol ve gırgır ağlarıyla avcılık yapan balıkçılar için genel av yasağının başladığını, balık üreme dönemi göz önüne alınarak uygulanan av yasağının, 1 Eylül'e kadar süreceğini ifade ederek, av yasağı süresince balıkçı tezgahlarında daha çok kültür balıkçılığı yöntemiyle üretilen çipura, levrek ve alabalığın yanı sıra ithal edilen kalkan, barbunya, lahoz, orfoz gibi balıkları görmenin mümkün olacağını kaydetti.
Sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması için tüm balıkçıların av yasaklarına uyması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, su kaynaklarının dünyada önemli gıda rezervleri olarak kabul gördüğünü bildirdi.

Türkiye'nin önemli su ürünleri potansiyeline sahip olduğuna dikkati çeken Bayraktar, yaklaşık 26 milyon hektar büyüklüğündeki su ürünleri alanlarının orman alanlarından fazla olduğunu, denizlerin 8 bin 333 kilometre karelik kıyı şeridi bulunduğunu kaydetti.

Bayraktar, su ürünleri üretiminin, 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,73 artarak 703 bin 545 tona ulaştığını, üretimin yüzde 61,44'ünün deniz balıklarından, yüzde 6,45'inin diğer deniz ürünlerinden, yüzde 5,27'sinin iç su ürünlerinden ve yüzde 26,83'ünün de yetiştiricilikten elde edildiğini belirtti.

"Denizlerimizde ekonomik değere sahip 100 balık türü var"

Bayraktar, isteyen balıkçıların, uluslararası sularda su ürünleri tebliğiyle getirilen kurallara uymak kaydıyla avcılık yapabileceğini ifade etti.

Karadeniz'de 247, Marmara Denizi'nde 200, Ege Denizi'nde 300 ve Akdeniz'de 500 civarında balık türüne rastlandığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Bunların 100 tanesi ekonomik değere sahip. Balık üretiminin yüzde 80-90'ı göçmen türlerden oluşuyor. Karadeniz'de, hamsi, istavrit, kefal, palamut, torik, lüfer, Akdeniz'de, sardalye, kefal, Ege'de, sardalye, Marmara'da, hamsi, istavrit, kefal önemli pelajik türler. Demersal balıklardan (dip balıkları) ise, Karadeniz'de kalkan, mezgit, Ege ve Akdeniz'de çipura, barbunya, berlam, ıstakoz ekonomik öneme sahip türler arasında.

Gelişmiş ülkelerde kişi başına su ürünleri tüketimi, ülkemizden 2-3 kat fazla. Su ürünlerinin hem ekonomik değeri hem de insan sağlığı yönünden önemi göz önüne alındığında balık üretimimizi ve tüketimimizi artırmamız gerekir."

Su ürünlerinin ve yaşam alanlarının korunması, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için, su ürünleri avcılığına ilişkin bir takım yasak, sınırlama ve yükümlülükler bulunduğunu hatırlatan Bayraktar, bunların tür, boy, zaman, derinlik, mesafe ve av araçlarıyla ilgili düzenlemeler olup, balıkçıların getirilen bu kurallara uygun olarak avcılık yapmalarının zorunlu olduğunu vurguladı. Bayraktar, avlanma yasağının başladığı 15 Nisan'dan itibaren isteyen balıkçıların, uluslararası sularda su ürünleri tebliği ile getirilen kurallara uymak kaydıyla avcılık yapabileceğini bildirdi.

Su ürünleri sektörünün gelişmesinde atılan en önemli adımlardan birinin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bünyesinde kurulan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü olduğunu kaydeden Bayraktar, bakanlığın su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla çok sayıda denetim ve düzenlemeler yaptığını, su ürünleri sektörünün geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması için yapılacak çalışmaların devam etmesinin önem arz ettiğini belirtti.
 

Hürriyet, 15.04.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.