Gündem
 Gündem > Ekonomik Gündem > Babacan: 10 yıl içinde kendi dönüşüm sürecimizin deneyimini elde ettik
Babacan: 10 yıl içinde kendi dönüşüm sürecimizin deneyimini elde ettik
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''10 yıl içinde kendi dönüşüm sürecimizin deneyimini elde ettik. Bu bağlamda İslam ve demokrasinin birlikte yaşayabileceğini ve daha iyi bir şekilde hayata geçirilebileceğini kanıtlama şansına sahip olduk'' dedi.
8. Türk-Arap Ekonomi Forumu'nda konuşan Babacan, Türk-Arap Ekonomi Forumu etkinliklerinin bu yıl ayrıca bir önem taşıdığına dikkati çekerek, bu yıl Ukrayna'nın forumun özel davetli ülkesi unvanını taşıdığını, Ukrayna'da Ekim ayında düzenlenecek forumdan da çok başarılı sonuçlar alınacağına inandığını söyledi.
Afrika ve Ortadoğu'da gerçekleşen dönüşümün tarihi özellikler barındırdığını, insanların bilgiye erişiminin çok kolaylaştığını ve çok kolaylıkla dünyanın geri kalanında olup bitenleri öğrenme şansları olduğunu belirten Ali Babacan, Genç bir Tunuslu öğrenci iki satır tweet attığında on binlerce takipçinin anında ortaya çıktığını anlattı.
Babacan, ''Bu alışık olamadığımız bir durum. Artık toplumları içine kapanık şekilde muhafaza edebilmek mümkün değil. İnsanların gerçek iradesinin hayata geçmesi günümüzde çok daha önem kazanmış bulunuyor. Artık, eski alışkanlıklarla devam etmemiz mümkün değil. İçine kapanık siyasi sistemlerin varlığını sürdürmesi mümkün değil'' şeklinde konuştu.
Kaçınılmaz olarak toplumların kendi siyasi yönetimlerinden bağımsız olarak şeffaf hale geldiklerini belirten Babacan, şöyle dedi:
''Günümüzde değişim çok hızlıdır ve kaçılmazdır. Bu bağlamda değişimin barışçıl olduğunu nasıl temin edebiliriz, halkların sesi nasıl daha duyulur hale gelir? Bu oldukça çetrefilli bir senaryoyu beraberinde getirecek ama aynı zamanda büyük bir fırsatı da içinde barındırıyor olacak. Çağımızda istikrarın ve güvenliğin gerçek kaynaklarını bulabilmek kolay değil. İnsanlar mutlu olduğu ve kendilerine önem verildiğini hissettiklerinde istikrara katkı sağlanıyor. Güvenlik tesis edilmiş oluyor.''
Babacan, bir çok ülkenin bir geçiş süreci içinde olduğunu dile getirerek, ''Bu dönemde ülkeler desteğe, dostluğa dayanışmaya ihtiyaç duyuyor. İşte bu yüzden Tunus, Mısır ve Yemen'de olan olaylara baktığımızda, finansal ve teknik desteğin bu ülkelere sağlanıyor olması ve geçiş dönemimin başarıyla sonuçlandırılması çok önemli'' diye konuştu.
Ekonomik reformların en az siyasi dönüşüm kadar önemli olduğunu vurgulayan Babacan, bu dönüşümün çok güçlü bir ekonomik sac ayağına ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Babacan, ekonomik sacayağı ihmal edilecek olursa ya da bu saç ayağı istenilen düzeyde güçlendirilmezse geçiş dönemi sonucunda insanlığı çok da olumlu bir sonucun beklemediğini belirtti.
Olaylar baş gösterdiğinde bu geçiş dönemimin bazılarınca ''Arap baharı'' olarak adlandırıldığını anlatan Babacan, ''Bizler bilinçli olarak bu terminolojiye uzak durduk. Bizler döngü halinde gerçekleşen mevsimlerden kaçınmayı arzuladık. Çünkü bahardan sonra yaz, yazdan sonra da kış gelir. Onun için 'Arap uyanışı' sözünü tercih ettik. Destek arayışında olan bütün ülkelere elimizi uzattık. 10 yıl içinde kendi dönüşüm sürecimizin deneyimini elde ettik. Bu bağlamda İslam ve demokrasinin birlikte yaşayabileceğini ve daha iyi bir şekilde hayata geçirilebileceğini kanıtlama şansına sahip olduk.
Sizler, hiç bir modeli kopyala yapıştır yöntemiyle bir ülkeden başka bir ülkeye ithal edemezsiniz. Fakat ilham ve deneyim paylaşımı her zaman söz konusu olacaktır. Her ülkenin değişime giden yolu farklıdır. Her ülke kendi rotasını kendi tayin etme özelliğine sahip olmalıdır. Nihayetinde önemli olan özgür tartışma ortamının yaratılmasıdır. Vatandaşlarının düşüncelerini özgürce ifade edebilme öz güvenleri tesis edilmelidir. Özgür tartışma ortamları oluşturan ülkeler ilerleyecek ve kendi geleceğini daha iyi tayin edecektir.''
Zaman, 04.04.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
