Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Kadının işi her yerde zor

Kadının işi her yerde zor

Kadınların yarıdan fazlası düşük ücretlerle, güvencesiz ve kötü şartlarda çalışıyor. Meslek ve sektör seçimlerinde cinsiyet ayrımcılığı ise hâlâ yaygın 
 

İstihdam, işgücüne katılım gibi alanlarda erkeklerin gerisinde kalan kadınlar, aynı zamanda erkeklere nazaran istihdam kalitesinin düşük olduğu koşullarla karşı karşıya bulunuyor. ILO’nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) Kadınlar İçin Küresel İstihdam Eğilimleri Araştırması’na göre, kadın ve erkekler arasında işsizlik, istihdam ve işgücüne katılım oranlarındaki farklılıklar, işgücü piyasasında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin önemli oranda mevcut olduğunu ortaya koyuyor.

Nicel göstergelerde cinsiyet uçurumunun azalmasına yönelik ilerlemeler de her zaman istihdam kalitesinde gelişme olduğu anlamına gelmiyor. Kadınların meslek seçimlerinde “kadın mesleklerine” itilmesi ve daha kötü çalışma koşullarına sahip olmasına yönelik durum sürüyor.

 

Aile işçisi olarak kadın

Kırılgan istihdam kavramı, iş kalitesinin önemli bir boyutunu yansıtıyor. Kırılgan istihdamda işçiler, yeterli sosyal güvenlik ve etkili sosyal diyalog mekanizmasının mevcut olduğu insan onuruna yakışır işlerden uzak istihdam ediliyor. Dünyanın gelişmekte olan büyük bölümünde kadınlar, aile işçisi olarak istihdama katılıyor. Bu durum, kadınların büyük kısmının, yeterli sosyal korumadan faydalanamadığını ve enformal çalışma koşulları ile çalıştırıldığını ortaya koyuyor. Yani kadınlar, erkeklere göre düşük ücretlerle, güvencesiz ve kötü çalışma koşullarında istihdam ediliyor. İstihdam edilen kadınların yüzde 50.4’ü kırılgan istihdam kapsamındaki işlerde çalışıyor. Erkeklerde bu oran yüzde 48.1 düzeyinde.

Kırılgan istihdamın kısıtlı görünüm arz eden küresel uçurumu, özellikle Kuzey Afrika (yüzde 23.6), Ortadoğu (yüzde 15) ve Sahra Altı Afrika (14.9) gibi bölgelerdeki kadınerkek arasında kırılgan istihdama ilişkin varolan daha ciddi farkları maskeliyor.

Gelişmişlik düzeyi arttıkça kırılgan istihdamdaki cinsiyet farklılığı azalıyor. Kırılgan istihdam kategorisindeki erkeklerin büyük çoğunluğu kendi hesabına çalışanlardan, kadınların büyük kısmı ise aile işçilerinden oluşuyor. Aile işçilerinin durumunun, kendi hesabına çalışan işçilerden daha kötü olmasının nedeni ise aile içinde ortaya çıkan güç ilişkilerinden kaynaklanıyor. Aile işçisi olarak işgücü piyasasında yer alan kadınlar, kendi hesabına çalışan erkeklere göre daha bağımlı ve kırılgan.

Araştırmaya göre, kadınlar istihdama katıldıklarında da sektörel anlamda sınırlı seçeneğe sahip. Zamanla artan sektörel ayrımcılık, gelişmekte olan ülkelerde tarımda çalışan kadınları, gelişmiş ekonomilerde ise sanayide çalışan kadınları hizmetler sektörüne kaydırdı. Küresel düzeyde kadınların üçte biri tarımda, hemen hemen yarısı hizmetler sektöründe ve altıda biri sanayi sektöründe çalışıyor. Gelişmiş ekonomilerde sanayide kadın istihdamı yarı yarıya azalmış durumda. Bu sektörün dışında kalanların yüzde 85’i ilk olarak eğitim ve sağlık başta olmak üzere hizmetler sektörüne kaydı. Sanayide kadın istihdamının dörtte bir oranında artış gösterdiği Doğu Asya bölgesi hariç çoğu gelişmekte olan ülkelerde kadın istihdamı tarımdan hizmetler sektörüne yöneldi. Kadınlar, özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha fazla eğitim alıyor. Bu durum, eğitimli kadınların daha verimli olmalarını ve daha fazla gelir elde etmelerini sağlıyor. Gelişmiş ülkelerin bazılarında kadınlar, ücretli ve maaşlı işlere erişim sağlayabiliyor, ancak bu kez de belli başlı mesleklerde yoğunlaşma dikkat çekiyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde cinsiyet ayrımcılığı da meslek ve sektör seçimlerinde yaygın olarak görülüyor.

Erkekler, ağırlıklı olarak ticaret, makineye dayalı imalat işler yapıp yönetim ve kanun yapıcı konumlarda yer alıyor. Buna karşılık kadınlar, tezgahtarlık, kasiyerlik gibi düşük nitelikli işlerde ya da eğitim ve sağlık gibi alanlarda istihdam ediliyor.

Krizler eşitsizliği arttırdı

Kadınlar işgücü piyasasında karşılaştıkları sorunlar nedeniyle ekonomik büyümeye katkı sunmalarına rağmen büyümeden daha az pay alıyor. Bazı mesleklerde kadınların yer almaması, etkili emek istihdamını engelliyor ve olumsuz sonuçlar doğuruyor. Gelir eşit şekilde paylaşılmadığı gibi kriz döneminde gelir eşitsizliği daha da artıyor. Ayrımcılık alışkanlığı olan ülkelerde krizle ve şok dalgalarıyla karşılaşıldığında bu alandaki hareket kabiliyeti olumsuz etkileniyor. Küresel krizin ardından ortaya konan teşvik paketleri çoğunlukla erkeklerin yoğun olduğu sektörlere yönlendirildi, dolayısıyla bu durumdan ağırlıklı olarak erkek istihdamı yararlandı.


Kadın girişimcilerin sayısını arttırmalıyız

TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kadınların, ekonominin ve üretimin en önemli gücü olduğunu ifade ederek, “Kimse sanmasın ki, kadınlar iş dünyasında, ekonominin içinde ikinci planda kalacak. İş dünyası adına her platformda söylediğim gibi, kadın girişimci sayısını erkeklerin sayısına ulaştırmak, onları iş aleminin içinde başta daha fazla görebilmek hepimizin ortak isteği. İşin aslı; kalkınmanın da, zenginleşmenin de, adaletin de yolu bu. Zenginliğe hızla ulaşmak istiyorsak kadın girişimcilerimizin sayısını arttırmalıyız” dedi.


2023 yılı hedeflerine kadınlarla ulaşabiliriz

TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği), Türkiye’nin ekonomi ve demokrasi alanındaki hedeflerine, ancak kadın ve erkeklerin birlikteliğiyle ulaşılabileceğini ifade etti. TÜSİAD’ın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü açıklamasında, 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’nin bu yoldaki en büyük gücünün, henüz potansiyelini tam olarak ortaya çıkaramadığı kadınlar olacağı belirtildi. Kadınların, fırsatlara eşit erişim prensibiyle eğitime, ekonomiye, siyasete ve toplumsal hayatın her alanına aktif olarak katılımının kalkınmayı hızlandıracak en önemli faktör olduğu vurgulanan açıklamada, “Bu çerçevede, ekonomi ve demokrasi alanındaki hedeflere, ancak kadın-erkek birlikte ulaşılabilir” ifadelerine yer verildi.


EV İŞLERİ ÇALIŞMALARINA EN BÜYÜK ENGEL

Çalışmayan kadınların yüzde 60’ının işgücüne dâhil olamama nedeninin ev işleriyle meşgul olmak olduğunu söyleyen ILO Türkiye Direktörü Ümit Efendioğlu, “İstihdam edilen kadınların yüzde 38’i tarımda, yüzde 47’si hizmetler sektöründe çalışıyor. Tarımda çalışan kadınların yüzde 90’u sosyal güvenceden yoksun ve ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor. İstihdam edilen kadınların yüzde 62’si lise altı eğitim düzeyinde ve okur yazar değil. Bu nedenle kadınlar daha çok niteliksiz işlerde istihdam ediliyor. Niteliksiz işler ise çok büyük oranda kayıtdışı sektörde yer alıyor” dedi.


Rakamlarla dünyada kadın istihdamı

ILO’NUN “Kadınlar için Küresel İstihdam Eğilimleri” raporuna göre kadın istihdamıyla ilgili temel küresel verilerle TÜİK Kasım 2012 verileri şöyle:

» Kadın işsizliği, dünyada yüzde 6.4 ve gelişmiş ekonomilerle AB ülkelerinde yüzde 8.3’ken bu rakam Türkiye’de yüzde 11.6. Bu oran, tarımdışı işsizlikte yüzde 17.3’e çıkıyor

» Genç kadın işsizliği, dünyada yüzde 13 ve gelişmiş ekonomilerle AB ülkelerinde yüzde 16.2 iken Türkiye’de yüzde 21.7. Bu oran tarımdışı işsizlikte yüzde 27.9

» Dünyada yüzde 47.8 ve gelişmiş ekonomiler ile AB ülkelerinde yüzde 48.4 olan kadın istihdam oranı Türkiye’de ise yüzde 26.7

» Dünyada yüzde 35.2 ve gelişmiş ekonomilerle AB ülkelerinde yüzde 37.9 olan genç kadın istihdamı, Türkiye’de yüzde 20.9

» Kadınların sektörlere göre istihdamına bakıldığında, dünyada kadınların yüzde 47.4’ü hizmetlerde, yüzde 36.4’ü tarımda ve yüzde 16.2’si sanayide çalışıyor. Gelişmiş ekonomiler ve AB ülkelerinde ise kadınların yüzde 86.4’ü hizmetlerde, yüzde 3’ü tarımda ve yüzde 10.2’si sanayide istihdam ediliyor. Türkiye’de ise kadınların yüzde 47’si hizmetlerde, yüzde 38’ı tarımda, yüzde 14.32’si sanayide ve yüzde 0.83’ü inşaat sektöründe çalışıyor

» Kadınların işgücüne katılımı, dünyada yüzde 51.1 ve gelişmiş ekonomiler ve AB ülkelerinde yüzde 52.8 iken Türkiye’de yüzde 30.2

Taraf, 08.03.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.