Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > İtalya: Hamili kart yakınımdır

İtalya: Hamili kart yakınımdır
"Aile" İtalyan iş hayatının temel direği olabilir, ama bir çok iktisatçıya göre, işe alırken akraba kayırma geleneği, ülkede genç ve yetenekli geniş bir kesimin işsiz kalmasına yol açıyor ve ekonomik gelişmeye sekte vuruyor.

İtalya'da çok bilen mi çok tanıyan mı iş buluyor? Üniversite öğrencilerinin söylediklerine bakarsanız, bu sorunun cevabı belli. Aslında çoğu da yüzünüze "Niye soruyorsun ki" der gibi bakıyor.

Öğrenimine ABD'de devam etmeyi planladığını söyleyen Cenova Üniversitesi öğrencisi Giorgio omuzlarını silkerek "Doğru kişileri tanıyorsan, istediğin işe girersin" diyor. Bir diğer öğrenci "Evet, tanıdığın olması, birinin seni tavsiye etmesi şart" diye ekliyor.

Tanıştığım gençlerden hiç biri kendi aile bağlarının iş bulmak için yeterli olduğu inancında değil, sınavlar yaklaşırken bu düşüncenin bütün heveslerini kırdığını söylüyorlar.

Her yıl onbinlerce genç üniversite mezununun daha iyi iş olanakları bulabilme umuduyla İtalya'dan göçtüğü düşünülüyor.

'Nepotizm'in beşiği

Önemli yerlerde tanıdıkların olmasının bu kadar önemli olması bu ülkenin tarihinde bir hayli eskilere dayanıyor.

Kendi aile üyelerini kayırmaya bir çok dilde verilen isim, "nepotizm" kelimesi de bu topraklarda türetilmiş.

Ortaçağda Papalar, kilisedeki en önemli görevlere kuzenlerini getirirlermiş.

İtalyancada kuzen anlamına gelen "nipote" zaman içinde yakınlarını kayırma anlamında bir çok dilde kullanılan "nepotizm"e dönüşmüş.

Kuşkusuz o günden bu güne çok şey değişti ama İtalya'da bir çok kişi hala, ülkenin ilerlemesinin önünde engel olan bu sorunun çözümü için yeterli adımın atılmadığını düşünüyor.

İtalya şu anda tarihinin en uzun ekonomik durgunluk dönemlerinden birini yaşıyor.

İtalya'da adam kayırma kültürü üzerine bir kitap yazmış olan (The Rigged University) İktisat profesörü Roberto Perotti, "Bir çok meslekte aynı şeyi görebilirsiniz. Noterlerin oğulları noter olur. Bir yakını yargıç olanın belli meslek sınavlarını geçmesi daha kolaydır, doktorların da aynı şekilde" diyor.

Hanedanlar her yerde

Profesör Perotti araştırmalarının sonunda örneğin bazı soyadlarının belli kurumlarda çalışanlar arasında ne kadar yaygın olduğunu ortaya çıkarmış.

Aynı konu üzerinde çalışan bir başka akademisyen Stefano Allesina bütün bunların tesadüf olması ihtimalinin milyonda bir olduğunu söylüyor.

Bari Üniversitesi, örneklerden biri. Bu üniversitenin İşletme ve Ekonomi bölümlerindeki onlarca farklı iş hep aynı beş ailenin mensuplarına gitmiş.

Ya da Palermo üniversitesi örneği. Burada çalışanların yarıdan çoğunun aynı kurumda en az bir akrabası çalışıyor.

Üstelik uzmanlar kayırma oranının soyadına dayalı araştırmalarda tam olarak yansımadığını, çünkü soyadı benzerliği göstermeyen "romantik" nepotizmi kapsamadığını söylüyorlar.

Rektör, karısı, kızı ve oğlu

Roma'daki La Sapienza Üniversitesi rektörü Luigi Frati, kamuoyunda "Akraba-Gate" diye anılan bir skandalın baş kahramanlarından biri.

Bir tıp doktoru olan Profesör Frati, rektör olarak ve ondan önce Tıp Fakültesi dekanı olduğu dönemde, lise tarih öğretmeni olan eşini, üniversitede Tıp Tarihi Profesörlüğüne kadar yükseltmiş.

Frati'nin kızı da tıp eğitimi görmediği halde Tıp Hukuku alanında profesör olmuş.

Oğlu ise 31 yaşında kardiyoloji profesörlüğüne yükselerek bu ünvanı alan en genç bir kaç İtalyandan biri olmuş.

Profesör Frati kayırmacılık iddialarını reddediyor ve tesadüfen kendi yakınlarının bu işi en çok hakeden kişiler olduğunu savunuyor.

Bir televizyon programında kendisini savunurken, "İtalya'da sıkı objektif ölçütlerle haketme üzerinden iş bulma alışkanlığımız yok. Kendi yollarımızı geliştirmişiz" diye konuşmuştu.

Aslında söylediği de doğru. Yüksek mahkeme kamu sektöründe kayırma yoluyla yapılan atamaları teknik olarak yasa dışı ilan etti ama hiç kimse böyle bir yolsuzluk yapmaktan dolayı yargılanıp hüküm giymedi.

Neron dönemi gibi

Daha endişe verici olan ise, mali krizin patlak vermesinden bu yana, adam kayırmanın özel sektörde de iyice yaygınlaşmış olması.

Çalışma Bakanlığı tarafından yakınlarda yayımlanan bir araştırma özel şirketlerin yüzde 61'inin insanlara iş verirken, bir tanıdığın referansına itibar ettiğini ortaya koydu. Bu oran bir yıl önce yüzde 50 idi.

Bütün bunlara ek olarak bir de sendikalarla işveren arasında varılan özel anlaşmalar var.

Şirketler, örneğin erken emekli olmayı kabul eden bir işçisinin çocuklarına, işe almada öncelik tanıma sözü veriyor.

Profesör Perotti, "İmparator Neron'un zamanlarına döndük sanki" diyor. Çılgınlıklarıyla tarihe geçen Neron insanların aile mesleği dışında iş yapmalarını yasaklamıştı.

"Yetenek ve haketmenin bir anlamı olmadığında, ülke olarak en büyük varlığımız olan entellektüel sermayemiz nasıl gelişebilir? diye soruyor.

Seçim öncesi

İtalya seçimlere hazırlanırken, hiç bir partinin programında bu konuyla doğrudan ilgili bir vaad yok.

Sistemi eleştiren kesimler, siyasetçilerin de bulundukları yerlere hakederek gelmediğini söylüyor.

Bunun önemli sebeplerinden biri olarak da seçimlerde adaylara değil partilere oy verilmesini gösteriyorlar. Böyle olunca parti bürokrasisi milletvekili adaylarını hakedenler arasından değil, kendi yakınları arasından seçebiliyor.

Demokrat Partili milletvekili Roberto Giacchetti bu konuyu seçim kampanyasında gündeme getirdi. Geçen yıl parlamentonun seçim reformuyla ilgili bir yasayı görüşmesi talebiyle açlık grevi bile yaptı. Ama herhangi bir etkisi olmadı.

"Halk değişimi istiyor" diyor. "Ama siyasetçiler henüz o noktaya gelebilmiş değil. Benim partim bile. Yakın zamanda bir şeyin değişeceğini sanmıyorum."

BBCTurkish.com, 21.02.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.