Gündem

 

Farklı dil, din ve kültürlere sahip insanların yüzyıllardır barış ve huzur içerisinde yaşadığı Mardin’e turist ilgisi her geçen yıl artıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi, mimari ve kültürel dokusu, bir çok medeniyete beşiklik eden tarihi kentine seyahat acentelerinin düzenlediği turlar dışında uçakla da turistler akın etmeye başladı.

 

Mardin Valisi Turhan Ayvaz, 7 din ve 7 dilin konuşulduğu Mardin’deki hoşgörü ortamının kente gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiğini belirterek, "Tarihi ve mimari dokusuyla açık hava müzesi görünümde olan Mardin’de ezan ve çan sesi birbirine karışıyor. Kimse kimsenin inancına karışmıyor. Bunu gezide fark eden yerli ve yabancı turistler, döndüklerinde yakın akraba ve dostlarına bu farkı yansıtarak, bu yöndeki akışı süreklileştiriyor. Türkiye’de inanç ve kültür turizminin en önemli merkezleri arasında yer alan Mardin’i ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısı gün geçtikçe artıyor" dedi.

 

Turistlerin, yılbaşında da Mardin’e yoğun ilgi gösterdiğini belirten Vali Ayvaz, şunları söyledi:

"10 yıl içinde büyük bir değişim yaşandı. Turizmde patlama oldu. 2002 yılında Mardin’i 30 bin turist ziyaret ederken, bu sayı 2012 yılında 1 milyonu aştı. Bu sayıyı Mardin Havaalanı’ndaki yolcu istatistiği, müzeler, cami, kilise, manastır ve medreseleri ziyaret edenlerle ile ilçeler dahil olmak üzere kentteki otel ve konaklama yerlerinin verilerine göre tahmini olarak elde ettik. Avrupa’dan en çok Fransız, Alman, Hollandalılar, Uzakdoğu’dan tarihe meraklı Japonlar, İranlılar ile Ürdün, Irak ve Suriye’den de Ermeni, Yahudi ve Süryani cemaati üyeleri Mardin’e geliyor."

 

Mardin’in UNESCO’nun Dünya Mirası listesine girmesiyle sayının daha da artacağını söyleyen Vali Ayvaz, şöyle devam etti:

"Bu sayı yıllara göre artarak 2, 6, 8 milyon olarak geçekleşir. Turizmin Mardin için büyük bir potansiyel olduğuna inanıyorum. Turizm, ekonomiye katkısının yanında insanlar arasında din, dil ve ırk ayırımı gözetmeksizin barış, dostluk ve kardeşlik duygularını pekiştiriyor. Mardin, GAP bölgesinde yer alması, inanç ve kültür turizmi bakımından zengin olması ve ayrıca SİT alanı kapsamına alınması nedeniyle turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Turizmin daha da gelişmesiyle çok kısa bir zamanda büyük bir değişim yaşanacaktır. Son yıllarda artan turizm potansiyeli ile birlikte kentte butik otel sayısında büyük bir artış oldu. Ayrıca dünyanın tanınmış oteller zinciri Mardin’de otel inşaatı devam ediyor. İş adamları otel açmak için sıraya girmiş durumda. Son bir yıl içinde 6 otel yapımı için protokol imzaladık. Mardin’in turizmini keşfeden yatırımcılar Mardin’de yatırım yapıyor. Bu da birçok işsiz gencimize istihdam alanları oluşturuyor. Önümüzdeki 5 yılda 50 butik otel, 5 bin yatak ve 5 milyon turist hedefi var. Aynı şekilde 2012 yılında bir milyar dolar ihracat hedefini yakaladık. Bunu 5 milyar dolara çıkarmak için herkes üstüne düşen görevi yerine getirmeye çalışıyor."

 

Tarih boyunca Türkçe, Kürtçe, Arapça, Süryanice, Ermenice, İbranice ve Mıhallemice’nin konuşulduğu Mardin’de yüzyılın tarihi dönüşüm projesinin başladığını kaydeden Vali Ayvaz, "Mardin’i 100 yıl önceki haline dönüştürmek için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan destek aldık. Şu anda proje kapsamında 700 beton bina yıkılacak. Hedef 2 bin 500 beton binayı yıkmaktır. Bunlar bittiğinde Mardin sadece ülkemizin değil bir dünya kenti olacaktır. Kudüs’ten Venedik’ten Toledo’dan daha eski daha zengin bir kültüre sahip olan Mardin’in kaderi de değişecektir. İşsizlik sona erecek. İnsanlar birbirleri ile değil işleri ile, aşları ile uğraşacak. Artık Mardin kabuğunu kırdı" dedi.

 

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan 7 bin yıllık Mardin’i görmeye gelen turistler, tarihi kentte en çok 3 bin yıllık tarihi geçmişi olan Deyrulzafaran Manastırı, Kasımiye Medresesi, Dara antik kentini ve tarihi çarşıları geziyor. Turla gelen turistler, tarihi kentle birlikte Midyat ve Savur ilçeleri ile yakındaki Batman’ın antik kenti Hasankeyf’i de gezmeyi tercih ediyor.

 

İnanç turizmi kapsamında Mardin’i ziyaret eden turistler ise en çok Hz. Muhammed’in ayak izinin bulunduğu Sti Radviye Medresesi, Sakal-ı Şerif’in bulunduğu Ulu Cami ve Hıristiyan dinine mensup Süryani cemaati için hac görevlerini yerine getirmek için kutsal kabul edilen Turabdin Dağındaki Mor Gabriel Manastırı ve Yezidilerin Midyat köylerindeki tapınaklara ilgi gösterdi. 

 

 

Bu arada son yıllarda tarihi kentte ardı ardına çekilen film, belgesel, klip ve dizilerle birlikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Dünya Kültür Mirası listesine aday gösterilen 7 bin yıllık tarihe sahip Mardin’e gösterilen ilgi, esnafı da sevindirdi. Bu yıl Mardin’de ciddi bir oranda turist yoğunluğu yaşandığına dikkat çeken turizmci Zeynep Temiz, hafta sonunu Mardin’de geçirmek isteyenlerin turlar aracılığı ile tarihi kentte yoğunluk oluşturduğunu belirterek, "Özellikle hafta sonları turistler Mardin’i tercih ediyor. Umarım, bu yoğunluk devam eder. Gelen misafirlerin güzel bir tatil geçirmesi için çeşitli aktiviteler düzenliyoruz. Şehre gelen yerli ve yabancı turistleri Mardin misafirperverliğiyle, gelenek ve görenekler çerçevesinde ağırlıyoruz" dedi.

 

Hürriyet, 09.01.2013