Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Deniz Feneri > Deniz Feneri e.V. soruşturmasında bilirkişi skandalı

Deniz Feneri e.V. soruşturmasında bilirkişi skandalı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü ve 2007'de Almanya'da başlatılan Deniz Feneri e.V bağlantılı soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı.
 
Daha önce, belgelerde tahrifat yaptıkları gerekçesiyle savcılar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz görevden alınmıştı. Bu kez de soruşturmayla ilgili bilirkişi raporu hakkında yeni bir iddia ortaya atıldı. Buna göre savcılığın talebiyle hazırlanan bilirkişi raporunda, hesaplara müdahale edildi. Derneğin yaptığı 1 milyon liralık mal alımının başına 1 eklenerek 11 milyon gibi gösterildi. Dolayısıyla 10 milyon liralık açık ortaya çıkarıldı.

Almanya'da yürütülen Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda skandal hatalar yapıldığı ileri sürüldü. Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği vekili avukat Mehmet Yalçınkaya, savcılığın talebiyle 8 Ağustos 2011 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda, derneğin Aytaç'tan yaptığı alımlar ve ödemelerle ilgili hesapların altüst edildiğini öne sürdü. İddiaya göre, derneğin bir mal alımı karşılığında yaptığı 11 milyon liralık ödeme kayıtlarda yok. Derneğin 1 milyonluk alımı ise başına 1 rakamı koyularak 11 milyona çıkarılmış. Dolayısıyla 10 milyon liralık daha açık ortaya çıkarılarak, toplamda 20 milyon liralık bir eksik ödeme gösteriliyor. Yalçınkaya'nın, bilirkişi raporundaki çelişki ve maddi hataların giderilmesine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı soruşturma talebinde, Türkiye Deniz Feneri'nin 2005 yılında yaptığı 11 milyon liralık ödemenin Almanya Deniz Feneri e.V. tarafından yapılmış gibi gösterildiği de ifade ediliyor. Böylece, Deniz Feneri e.V.'nin hesaplarında 11 milyon liralık bir fazla ödeme gösterilerek, dernek hakkında 'haksız kazanç' suçlaması oluşturulmak istendiği vurgulanıyor. Daha önce, soruşturmayı yürütürken belgelerde tahrifat yaptıkları gerekçesiyle cumhuriyet savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz görevden alınmıştı.

hazırlanan RAPORUNUN DAYANAĞI YOK

Avukat Mehmet Yalçınkaya'nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvuruda önemli iddialar var. Öncelikle bilirkişi raporunun birinci sayfasında 'İncelemeye verilenler' başlığında yapılan açıklamalara dikkat çekiliyor. "34 adet klasör içerisindeki belgeler" ifadelerine yer veriliyor ancak incelemenin hangi somut delillere dayalı yapıldığı raporda belirtilmiyor. Hakkında inceleme yapılan Aytaç AŞ'nin ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesine sunulup sunulmadığı raporda belirtilmeyen bir diğer konu.

Bilirkişi incelemesi sırasında ise Türkiye Deniz Feneri'nin defter ve kayıtlarının incelenmediği öne sürülüyor. Ayrıca, söz konusu bilirkişi raporunun değişik sayfalarında mükerrer kayıtlar oluşturularak, derneğin 'fazladan ödeme yaptı' gibi gösterilmeye çalışıldığı da iddialar arasında. Faturaların bir kısmında da fatura numaralarında ve miktarlarında tek bir rakam değiştirmek suretiyle de mükerrer kayıtların oluşturulduğu tespit edilmiş. İSTANBUL ZAMAN

22 milyonluk hata!

Bilirkişi raporunun sonuç kısmında iki ayrı tablo halinde, önce Türkiye Deniz Feneri Derneği'nin Aytaç AŞ'den yıllar itibarıyla yapmış olduğu mal alımları ve bunun karşısında yapılan ödemeler yazılmış. Aynı sayfanın alt kısmında tablo halinde Almanya Deniz Feneri e.V.'nin mal alımları ve ödemeleri aktarılıyor. Bu noktada bilirkişi bu tablolarda gerçekleştirdiği üç ayrı yanlış işlemle toplam 30 milyon liralık bir yolsuzluk ihdas ediyor. Türkiye Deniz Feneri Derneği'nin 2003 yılında Aytaç'tan yaptığı mal alımı, raporun içinde 1 milyon 196 bin 321 lira olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen, raporun sonuç kısmında rakamların başına 1 eklenmek suretiyle yapılan işlemle mal alımına ilişkin rakam 10 milyon liraya çıkıyor. Bir diğer hata derneğin Aytaç'a tümü bankadan olmak üzere yaptığı toplam 12 milyon 600 bin liralık ödemenin bilirkişi tarafından rapora hiç yazılmaması.

Zaman, 05.10.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.