Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Deniz Feneri > Deniz Feneri’nde 137 klasör delil

Deniz Feneri’nde 137 klasör delil
Deniz Feneri e.V. davasının Türkiye ayağında kuryelikle suçlanan beş kişinin tutuklanması istendi. Mahkeme, bütün gün delilleri inceledi...

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Almanya’daki Deniz Feneri e.V bağlantılı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Zahid Akman, Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Erdoğan Kara tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Akman ve Kahraman’ın hayırsever vatandaşların yardım için verdiği paraları Türkiye’ye getiren ‘ana kuryeler’ olarak ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ ile suçlandığı öğrenilirken, diğer üç Kanal 7 yöneticisinin bu suçlamaların yanı sıra ‘örgüt üyeliği’ ve ‘evrakta sahtecilik’ ile mahkemeye sevk edildiği kaydedildi.

 

Sabah adliyeye getirildiler

Almanya’da yürütülen Deniz Feneri e.V soruşturmasının Türkiye’deki uzantıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 6 temmuzda gözaltına alınan RTÜK üyesi Zahid Akman ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan, Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik ile Finans Müdürü Erdoğan Kara, dün tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Sabah saat 08.00 ‘de adliyeye getirilen şüphelilerin mahkemede avukatları da hazır bulundu.

 

Beş şüphliye 50 saat sorgu

Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcıları Mehmet Tamöz, Nadi Türkaslan ve Abdulvahap Yaren, gözaltına alınan beş şüpheliye yüzlerce soru yöneltmiş, dört gün boyunca 50 saati aşkın bir süre sorgulama yapmışlardı. Savcıların şüpheliler hakkında 137 klasör delil topladığı da belirlendi.

 

Şüphelileri terleten sorular

Taraf’ın edindiği bilgilere göre Akman ve Karaman bir numaralı şüpheli ve ‘ana kuryeler’ olarak suçlandı. Savcılar, sorgu sırasında Deniz Feneri e.V bünyesinde toplanan yaklaşık 50 trilyon liranın Türkiye’ye aktarıldığını tesbit ettiğini söylediler. Bu kapsamda şüphelilere, kuryelik yapıp yapmadıkları ve paraları hangi yöntemle Türkiye’ye soktukları soruldu. Savcılar, “Yardım paralarını Kanal 7’ye aktardınız mı” sorusunu da yöneltti. Şüpheliler ise önce yöneltilen suçlamaları reddetti ve iddialara ilişkin delillerin ortaya konmasını talep ettiler. Savcılık makamı da yapılan teknik takiplerde ele geçen diyaloglar, Kanal 7 muhasebecisi Firdevssi Ermiş’in verdiği bilgileri delil olarak gösterdi.

Şubat ayında Almanya’ya giderek oradaki soruşturma dosyası ve deliller hakkında bilgi sahibi olan savcıların, Alman yetkililerden paraların hangi tarihlerde nasıl aktarıldığı konusunda bilgi aldıkları belirtildi. Soruşturmada şüpheli sayısının beş ile sınırlı kalmadığı ve genişleyerek devam edeceği bildirildi.

 

Adliyede olağanüstü güvenlik

Bu arada Zahid Akman, Zekeriya Karaman ve diğer Kanal 7 yöneticilerin adliyede sorgulandıkları 6 temmuzdan itibaren basın mensuplarının ifadelerin alındığı üçüncü kata çıkmaları yasaklanmıştı. Zanlıların mahkemeye sevk edilmesinin ardından dün de gazeteciler adliye binasına alınmadı. Soruşturmayı yürüten savcıların böyle bir talimat vermediğinin anlaşılması üzerine kamera ve fotoğraf makinalarını dışarıda bırakan gazeteciler, içeri girebildiler. Ancak su sefer de davanın görüldüğü birinci çıkmaları yasaklandı.

Taraf, 11.07.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.