Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > '17 Aralık'ı Amerika açtı

'17 Aralık'ı Amerika açtı

Savcı Bharara, bugün açıkladığı belgelerde 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasında adı geçen eski bakanlardan Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da isimlerine yer verdi. Bharara'nın hazırladığı Sarraf iddianamesinde Saray'a yakın çok sayıda kişinin konuşma kayıtları da yer alıyor.

New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara ABD’de 19 Mart’ta Miami kentinde İran ambargosunu delme suçlamasıyla tutukladığı Rıza Sarraf hakkında yeni iddiaları mahkemeye sundu. Mahkemeye Sarraf’ın 50 milyon dolara kefaletle serbest kalma talebinin neden reddedildiğine dair 29 sayfalık bir dilekçe sunuldu. Buna ek olarak 17 Aralık iddianamesinin 55 sayfalık çevirisi Bharara iddianamesinde yer aldı.

GEREKÇELİ KARARIN TAM METNİ

İŞTE SARRAF İDDİANAMESİNDEKİ 'TAYYİP ERDOĞAN'LI BÖLÜM

Belgelerde Savcı Preet Bharara, direkt olarak 17 Aralık iddianamesine referanslar veriyor. Emine Erdoğan’ın Togem-Der’de çekilmiş bir fotoğrafı var. Bunun thetukishsun.com internet sitesindeki bir haberin kopyası olduğu anlaşılıyor.

Rıza Sarraf’ın özel uçakta çektirdiği selfie’ler ile altın ve parlak taşlarla kaplı tabancasının, denizaltısının fotoğrafları da belgeler arasında. Belgelere giren fotoğraflar arasında külçe altınlar ve 500 Avro’luk banknot tomarlarının fotoğrafları da var.

Emine Erdoğan bağışı fotoğrafıyla iddianamede

Bharara iddianamesinden sızan Rıza Sarraf'ın hiç görülmeyen fotoğrafları

İki takım daha Sarraf soruşturmasında

 "ÖNÜNE YATARIM" DA İDDİANAMEDE

Savcı Bharara, Sarraf’ın en azından 2010 yılından beri şu suçları işlediğine, dilekçede yer veriyor:

1) ABD’yi dolandırarak ABD Hazine Bakanlığı’nın fonksiyonlarını engelleme.

2) Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Anlaşmasını ihlal etme.

3) Banka dolandırıcılığı yapmak.

4) Para aklama.

17-25 Aralık’a atıf Savcı Bharara, yayımladığı dilekçesinde Sarraf’ın bazı üst düzey “çürümüş” Türk siyasetçilere “ulaşmak için” o büyük malvarlığını kullandığını yazarken, 72 gün hapiste kaldığını, daha sonra ise serbest kaldığını, o soruşturmadan sorumlu olan Türk savcı ve polislerinin ise yerinin değiştirildiği, tutuklandığı, işten kovulduğu hatta bizzat kendilerinin cezalandırılarak hapise atıldığı kaydederek, doğrudan 17-25 Aralık soruşturmalarına atıf yapıyor.

17-25 Aralık soruşturmasında Sarraf’ın Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış, Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan gibi isimlerle yaptığı telefon konuşmaları ve rüşvet çarkının da varlığına atıf yapıyor. İddianameye Muammer Güler’in “önüne yatarım” telefon görüşmesi de dahil. 29 sayfalık dilekçede, uzun uzadıya farklı bölümler halinde neden Sarraf’ın kefalet ile serbest bırakılmasının risk taşıdığı anlatılıyor.

17 ARALIK'IN ÇEVİRİSİ

29 sayfalık dilekçe dışında bir de 17 Aralık soruşturmasının 55 sayfalık çevirisi delil olarak iddianamede bulunuyor. İddianamenin 6. sayfasında “suç örgütünün” yapısı ve işlerini yapılışı şu şema ile anlatılmış: “Suç örgütünün yapısı, faaliyetleri”, “Suç örgütünün karakteri”, “suç örgütünün liderleri”, “suç örgütünün para sistemi değişimi”, “faaliyetler”. Faailyetler bölümünde eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Egemen Bağış bulunuyor. Yine Çağlayan, Güler ve Bağış’a verilen rüşvetler yer kaplıyor.

[Haber görseli]RÜŞVETLE HAPİSTEN ÇIKTI

New York Times gazetesinin adliye muhabiri Benjamin Weiser Twitter hesabından Bharara’nın, Sarraf’ın kefalet talebini şu gerekçeleri reddettiğini yazdı: “Sarraf, servet ve gücünü kullanarak Türkiye’de hapisten çıkmayı başardı. Üstelik bunu da yine rüşvetle sağladığına dair sağlam iddialar var. Hüküm giymesi durumunda onlarca yıl hapis yatabilir, bu yüzden fazlasıyla kaçma riski var. Sarraf’ın suçluluğuna delalet eden sayfalarca yazışma ve haddinden fazla kanıt söz konusu. Sarraf mahkemeye mal varlığı ve seyahatleri konusunda yanlış bilgi verdi. Sıradışı teklifindeki kefalet koşullarına uyacağına dair kendisine güvenilemez.” Weiser’e göre Bharara ayrıca Sarraf’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dahil üst düzey Türk yetkililerle ilişkilerinin bulunduğuna kaydederek “Türkiye’deki yolsuz politikacılara erişim de sağladı" dedi.

Cumhuriyet, 25.05.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.