Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > 9 soruda Yunanistan seçimleri

 9 soruda Yunanistan seçimleri
Yunanistan 25 Ocak'ta sandık başına gidiyor. Altı yıllık ekonomik kriz karşısında uygulamaya konan kesinti politikalarını takiben Yunanistan'da hedeflenen ekonomik iyileşme gerçekleşmedi.

Bu nedenle kesinti politikalarını karşısına alan radikal sol çizgideki Syriza'nın bu seçimlerde önemli bir başarı elde edeceği düşünülüyor. Syriza'nın olası zaferi ise Avrupa Birliği (AB) liderleri ve uluslararası finans çevrelerinde kaygı yaratırken Avrupa solunda heyecana neden oluyor. BBC Türkçe bu kritik seçimlerle ilgili merak edilenleri dokuz soru ve cevapta topladı.
Yunanistan'da nasıl bir seçim sistemi var?
Yunanistan'da bir partinin parlamentoya girmek için yüzde 3'lük seçim barajını aşması gerekiyor. Parlamentoda 300 sandalye bulunuyor.
Seçimlerden birinci çıkan parti, oy oranlarıyla kazandığı milletvekili sayısı dışında ekstra 50 sandalye elde ediyor.
Hükümetin kurulması için çoğunluğun sağlanması, yani 151 sandalye gerekiyor.
Seçimlerde oy kullanmak için en az 18 yaşında olmak gerekiyor. 9.808.760 kayıtlı seçmen bulunuyor. Yurtdışında oy kullanmak için bir mekanizma bulunmuyor.
Seçimlere hangi partiler katılıyor?

Seçimlere birçok parti katılıyor, ancak yüzde 3'lük barajı geçecek partiler belli bir sayıda.
En önemli iki parti, radikal sol çizgideki Syriza ve merkez sağdaki Yeni Demokrasi.


PORTRE: SYRIZA KİMDİR?
Anketlere göre yüzde 3 barajını aşıp parlamentoya girebileceği düşünülen diğer partilerse şunlar: Merkez soldaki Patomi (Nehir), aşırı sağcı Altın Şafak, sosyal demokrat Pasok, Pasok'tan ayrılan eski Başbakan George Papandreu'nun kurduğu Kinima (Demokratik Sosyalistler Hareketi), Yunanistan Komünist Partisi, merkez sağ Bağımsız Yunanlar.
Bu seçimler neden özellikle önemli?
Bu seçimlerin önemi Syriza gibi radikal bir sol partinin seçimlerin favorisi olmasından kaynaklanıyor.

Eğer Syriza seçimleri kazanırsa, sadece Yunanistan'da değil Avrupa kıtasında, siyasi skalada sosyal demokrasinin solunda yer alan bir parti, uzun yılların ardından ilk kez sandıktan zaferle çıkacak.
Syriza'nın özellikle ekonomi politikaları, uluslararası finans kurumları ve AB liderlerini kaygılandırıyor.
Kampanyaların merkezinde neden mali yardım programı var?
Yunanistan AB ve IMF'den yaklaşık 240 milyar Euro'luk mali yardım desteği aldı. Yeni hükümet 7.2 milyar Euro'luk yeni kredi dilimini müzakere etmek zorunda.
Altı yıllık ekonomik kriz ve kesinti önlemlerini takiben Yunanistan'da hedeflenen ekonomik iyileşme gerçekleşmedi.
İşsizlik hâlâ yüzde 25,56 seviyesinde. 25-35 yaş arası kişilerde işsizlik yüzde 50'yi geçmiş durumda.

Yeni vergilerse orta sınıfı zora düşürüyor. Piyasa durgunluğu da sürüyor.
Bu nedenlerle birçok Yunan vatandaşına göre mali yardım planı başarısız oldu ve yerine bir alternatif getirilmeli.
Euro bölgesinden ayrılma korkusu oyları etkiler mi?
2012 seçimlerinde, Yunanistan'ın Euro bölgesinden çıkabileceği yönündeki korkuların seçim sonuçlarını etkilediği düşünülüyor.

Syriza lideri Aleksis Tsipras Euro bölgesinden çıkacağını söylemiyor. Bununla birlikte kamu borçlarının bir bölümünün silinmesini, kalanının kredilendirilmesini talep ediyor ve yeni destekler için sıkı bir müzakereyi savunuyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker Yunanistan'ı 'yanlış bir karar vermemesi' konusunda uyarıyor.
Başbakan Antonis Samaras ise merkez ve sağ seçmenlerin oyunu almak için seçmenleri Euro bölgesinde olmayı riske atmamaya çağırıyor.
Olası seçim sonuçları neler?
Seçimlerden önce yapılan son anketlere göre Syriza'nın oyları Yeni Demokrasi'nin en az üç puan önünde.
Metro Analysis araştırmasına göre iki parti arasındaki fark yüzde 4,6'dan yüzde 5,3'e çıktı. Metro Analysis, Syriza'nın oyunun yüzde 36 civarında olduğunu söylüyor.

Başka bir araştırma şirketi Rass'a göreyse Syriza yüzde 4,8 puan önde.
Dolayısıyla Syriza'nın birinci, Yeni Demokrasi'nin ikinci parti olacağı, diğer partilerinse çok büyük oy oranlarına ulaşamayacağı, en fazla yürütülen tahmin.
Syriza iktidar olur mu?
Anketlerin gösterdiği oy oranı Syriza'nın tek başına iktidar olmasına yetmiyor. Bu durumda Syriza'nın başka sol partilerle koalisyon arayışına gireceği düşünülüyor.
Pasok, Kinima ve Patomi'nin bu arayıştaki kilit partiler olabileceği belirtiliyor.

Yunanistan Komünist Partisi'nin böylesi bir koalisyona girmesi olası gözükmüyor.
Bağımsız Yunanlar ise sağ bir parti olmasına rağmen kesinti politikalarına karşı çıktığı için Syriza'yla koalisyon konusunda anlaşma ihtimalinin bulunduğu aktarılıyor.
Syriza'sız hükümet formülü neler?
İkinci olasılıksa başında Antonis Samaras'ın bulunduğu ve Yeni Demokrasi'nin merkezinde olduğu bir kaolisyon.
Ancak Yeni Demokrasi'nin birinci parti olmayıp ekstra 50 koltuğa sahip olamaması durumda bir kabine oluşturmasının çok zor olacağı düşünülüyor.
Sonuçlar Avrupa çapında nasıl bir etki yaratabilir?
Bu soru en çok ekonomi bağlamında soruluyor.

Syriza'nın hükümet kurması AB ve uluslararası finans kurumlarını kaygılandıracak.
Olası bir Syriza hükümetinde Yunanistan ile özellikle borçların müzakeresi konusunda Troyka'yla (AB, Avrupa Merkez Bankası ve IMF) gerilim yaşanabileceği son derece olası görünüyor.
Ayrıca Syriza hükümetinin Euro Bölgesi'nin varlığının ve yapısının daha fazla sorgulanmasına neden olacağı tahmin ediliyor.
Öte yandan böylesi bir sol hükümetin bir model oluşturarak başta İspanya olmak üzere diğer ülkelerdeki sol partilerin güçlenmesine etkide bulunabileceği yorumları da mevcut.

BBCTurkish.com, 23.01.2015

Portre: Yunanistan seçimlerinin favorisi Syriza kimdir?

Yunanistan'da 2009 yılında yapılan genel seçimlerde, yüzde 4,6 oy alan bir sol parti ve partinin genç lideri, o dönem ülke kamuoyunda çok önemsenmemişti.


Bu seçimlerde sosyal demokrat PASOK büyük bir başarı sergilemiş (yüzde 43,9), Syriza ise 2007'ye nazaran yüzde 0,4'lük düşüş yaşayarak kendi açısından da bir başarı gösterememişti.
Ancak sadece birkaç yıl içinde bu küçük parti, ekonomik ve siyasi krizlerle çalkalanan bir ortamda hızla büyüdü.
Parti 2012 Mayıs seçimlerinde oyunu yüzde 16,8'e, 2012 Haziran seçimlerindeyse yüzde 26,9'a taşıdı.
Böylece sadece Yunanistan kamuoyunda değil Avrupa'da da gözler bu sol partinin yükselişine çevrildi.
Durum kıta çapında solda heyecan yaratırken, AB'nin liderleri ve finans kurumları ise kaygılanmaya başladı.
2015’e gelindiğinde Syriza artık seçimlerin favori partisiydi. 25 Ocak seçimleri öncesi yapılan son anketler, Syriza’nın yaklaşık yüzde 36 oy alacağını gösteriyor.
Bu oran, en yakın rakibi Yeni Demokrasi’den en az üç puan yukarıda.


Sol grupların koalisyonu

Syriza'nın açılımı Synaspismós Rhizospastikís Aristerás -- yani Türkçesiyle Radikal Sol Koalisyon.
Adından da anlaşılacağı üzere Syriza birçok sol grubun oluşturduğu bir parti.
2004 yılında kurulan partinin kökleri 2001'de bazı sol gruplar arasında oluşturulan Solun Birliği ve Ortak Eylemi için Alan adlı koalisyona dayanıyor.
Bu birliğin 2004 seçimlerine girerken bir sol ittifak kurmak istemesiyle Syriza ortaya çıktı.
Kuruluşunu takip eden yıllarda Syriza'dan ayrılan gruplar da oldu, partiye yeni katılanlar da.
Bugün parti içinde Maoculardan, Troçkistlere, demokratik sosyalistlerden, ekolojistlere sol içi birçok farklı grup ve politik eğilim bulunuyor.
Farklı grup ve eğilimlerin partinin bazı kritik konularda net tavır almasını zorlaştırdığı düşünülüyor.
Partiyle özdeş bir isim: Tsipras
Syriza, liderinin adıyla birlikte anılan bir parti.
Partinin başındaki Aleksis Tsipras'ın kişisel popülaritesinin partinin başarısında payı olduğu düşünülüyor.


Öyle ki, bazı dönemlerde yapılan anketlerde Tsipras'a destek oranı, partiye destek oranından daha yüksek çıkıyor.
Tsipras 1974 doğumlu. 1980'lerin sonunda Yunanistan Komünist Partisi'nin gençlik örgütü içinde siyasi eylemliliğe ilk adımı attı.
Atina Teknik Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği eğitimi aldı. Üniversite yıllarında öğrenci hareketleri içinde aktif rol üstlendi.
İlerleyen yıllarda, Syriza'yı kuran gruplardan en büyüğü olan Synaspismos içinde önemli roller edindi ve 33 yaşında lideri oldu. Daha sonra ise Syriza'nın liderliğine geldi.
Kravat takmaması dikkat çeken Tsipras'ın en büyük zevklerinden birinin motosiklet kullanmak olduğu belirtiliyor.
Syriza'nın temel talepleri
Syriza'nın yükselişinde en önemli nedenin, AB-IMF kurtarma paketleri karşılığında hayata geçirilen kemer sıkma politikalarına Yunan kamuoyunda büyüyen tepki olduğu düşünülüyor.
Syriza'nın programının temelinde de bu kemer sıkma politikalarını ret bulunuyor.
Parti, ülke borçların önemli bölümünün silinmesini, yardımlar için yeni müzakereleri ve sosyal hakların artırılmasını savunuyor.
 

Tsipras'ın 15 Eylül 2014'te Selanik'te açıkladığı program, partinin hedeflerini net olarak ortaya koyuyor.
Programın ana başlıkları şöyle:
· Borçların kısmen silinmesi: Syriza kamu borçlarının kısmen silinmesini savunuyor. Parti programında 1953'te Almanya'nın borçlarının yaklaşık yarısının silinip diğer yarısının uzun vadeli krediye çevrilmesi örneği veriliyor. Bunun Yunanistan için de yapılabileceği belirtiliyor. Parti, AB ile yeniden masaya oturarak, Avrupa'dan alınan kaynağın geri ödenmesinde faiz oranlarının görüşülmesi ve vadelerin uzatılması gerektiğini ifade ediliyor.
· Bedava elektrik: Syriza yoksulluk sınırı altında yaşayanlara elektrik ve ısınma hizmetini ücretsiz vereceğini taahhüt ediyor.
· Gıda ve kira desteği: İhtiyacı olanlara gıda ve kira yardımı yapılmasını savunuyor.
· Sağlık ve emeklilik maaşları reformu: Parti, ücretsiz sağlık hizmetini düzelteceğini, emekli maaşlarını iyileştirmek için 13 milyar Euro'luk bir planı devreye sokacağını belirtiyor.
· Ulaşım reformu: Yoksulluk sınırı altında yaşayan Yunanlara ve uzun süredir işsiz olanlara özel toplu taşıma kartı verilmesi öngörülüyor.
· Zenginlerin vergilendirilmesi: Syriza zenginlerden alınan ve son yıllarda kaldırılan bazı vergilerin geri getirilmesini, kimi yeni vergileri ve gelir vergisi alt sınırının 5 bin Euro'dan 12 bin Euro'ya çıkarılmasını savunuyor.
· İstihdam programı: Yunanistan'da işsizlik oranı yüzde 25'in, gençler arasında işsizlik oranıysa yüzde 50'nin üzerinde. Syriza büyük bir istihdam programını devreye sokmak istiyor. Amaç iki yıl içinde 300 bin yeni istihdam alanı yaratmak.
· Ödenemeyecek banka borçlarının silinmesi: Syriza'ya göre yurttaşların bankalara ödeyemediği borçlar silinmeli.
· Asgari ücret: Syriza asgari ücreti 751 Euro'ya çıkartacağını belirtiyor.
· Demokrasi: Demokrasinin geliştirilmesi ve katılımın güçlendirilmesi hedefleniyor.
Solda heyecan yaratıyor
Syriza'nın yükselişi Türkiye'deki sosyalistler de dahil olmak üzere, Avrupa solunun önemli bir bölümünde heyecan yaratmış durumda.


Bazı Avrupa ülkelerinde solda, Syriza modeli kavramının kullanıldığı, Syriza'dan esinlenilerek yeni ittifakların kurulduğu, hatta yeni parti kurma deneyimlerine girişildiği biliniyor.
Bu heyecanda İspanya'da taban hareketlerinin inisiyatifiyle son dönemde kurulan, başında 1978 doğumlu akademisyen Pablo Iglesias'ın bulunduğu Podemos'un hızlı yükselişinin de payı var.
Avrupa solunun bir bölümü, olası Syriza hükümetinin Avrupa siyasetinde tarihsel bir dönüşüme kapı aralayabileceği kanısında.
Bununla birlikte sosyal demokrasinin solunda kalan kesimlerde, Syriza'nın neo-liberal politikaları ters yüz edecek kadar radikal olmadığını düşünen kesimler de bulunuyor.
Hatta bu kesimlere göre Syriza, zamanında PASOK'un yaptığı iddia edildiği şekilde, sistem karşıtı bir toplumsal öfkenin sistem içinde ehlileştirilmesinin aracı olabilir.
AB liderleri ve finans çevreleri kaygılı
Öte yandan AB liderleri ve finans çevreleri ise Syriza'dan yana son derece kaygılı.
Başta Almanya Başbakanı Angela Merkel olmak liderler kaygı içeren açıklamalar yapılıyor.
İngiliz Financial Times'tan Alman Handelsblatt'a ekonomi yayınlarında sürekli Syriza'nın Euro bölgesi projesini çökerteceğine dair makaleler yayınlanıyor.


Economist Intelligence Unit'in son araştırmalarından birinde şu ifadeye yer veriliyor:
"(...)Syriza bir hükümet kurabilirse, Avrupa Birliği'ne şok dalgaları gönderir ve başka yerlerde de siyasi kargaşayı tetikler.
"Yunanistan'da bir Syriza hükümeti kurulması, hem ülke içinde hem de bölgesel olarak büyük bir istikrarsızlık unsuru yaratır. Partinin temel politikalarından birisi borçların silinmesi olduğundan, Yunanistan'ın borç aldığı uluslararası kurumlarla ilişkisinde de neredeyse kesin diyebileceğimiz bir kriz başlar."
Syriza'nın hükümet olup olmayacağı, hükümet olursa hangi politikaları yaşama geçireği ancak zamanla görülebilecek.
Ancak görünen o ki, Syriza hem yarattığı sempati hem de kaygı ile sadece Yunanistan değil, Avrupa çapında önemli bir politik aktöre dönüşmüş durumda.

BBCTurkish.com, 23.01.2015

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.