Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Doğu Batı'ya hâlâ yetişemedi

 Doğu Batı'ya hâlâ yetişemedi
Berlin Duvarı'nın yıkılmasının üzerinden 25 yıl geçti. Yeniden birleşen Almanya'da Batı'dan giden yardımlar sayesinde Doğu eyaletleri hızla gelişti. Ancak eşitlik hâlâ sağlanamadı.

1989 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından bir yıllık zaman zarfında 400 bin kişi Doğu'dan Batı'ya göç etti. Bunu izleyen yıl 400 bin kişi daha Batı tarafına geçti. Eski Demokratik Almanya'dan Batı eyaletlerine düzenli olarak sürdü bu göç. Dönemin Başbakanı Helmut Kohl baskı altındaydı. Duvarın yıkılmasından üç ay sonra paralar birleştirildi. Ancak Ekonomik Gelişme Bilirkişi Konseyi Raporu'nu hazırlayan dört ekonomist Kohl'e, Doğu'dan Batı'ya göçün durdurulması için para birliğine geçmekte acele edilmesinin yanlış bir yol olacağı konusunda endişelerini dile getirdi.
Ancak Kohl buna rağmen 1 Temmuz 1990 tarihinde, Doğu eyaletlerinde yaşayan vatandaşlara maaşlarının Alman Markı ile ödenmesi talimatını verdi. Bu gelişme Doğu ve Batı ekonomisindeki üretime yansımadı. Doğu'daki üretim Batı'nın üçte birine tekabül ediyordu. Ve sonuç olarak Doğu'daki işletmeler Batı'daki sendikalar ve işverenin 1991 yılı İlkbaharı'nda Doğu'daki maaşlarla ilgili pazarlıklar yürüterek maaşların artmasını sağlamalarıyla rekabet yeteneklerini kaybettiler. Dolayısıyla sanayisizleşme süreci başladı. 2005'e dek süren bu süreç, bir milyondan fazla kişinin işsiz kalmasına neden oldu. 1997'ye kadar Doğu'da işsizlik yüzde 17,7 oranındaydı. Genç, eğitimli Doğu Almanlar Batı'ya göç etti. Ve 2005'de işsizlik oranı yüzde 18,8'le rekor seviyeye ulaştı.

2006'da bir dönüm noktası yaşandı
İşsizlik rakamları düştü ve 2013'de bu rakam yüzde 10,3'le rekor düzeye geriledi. 1990 ortalarına kadar Doğu'da gayri safi yurtiçi hasıla tıpkı 2. Dünya Savaşı sonrasındaki gibi hızla arttı. Dresden'deki ekonomi araştırma enstitülerine göre ekonominin desteklenmesi için 1991-2013 yılları arasında doğu eyaletlerine 560 milyar Euro'luk yatırım yapıldı. Halle'deki Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nden Gerhard Heimpold'e göre bu, doğru atılan bir adımdı:
“Ekonomik yatırımları örnek olarak alırsak, bu, gerçekten iyi bir yatırımdı. Doğu Almanya'da günümüzde imalat sanayinde ekipmanları Batı Almanya'dan daha iyi durumda. Doğu Almanya'ya gittiğinizde otobanların daha iyi durumda olduğu görülüyor. Hızlı tren hattı da öyle. Doğu'daki kentler gayet şık, Batı eyaletlerinden ve yurtdışından turistleri kendisine çekiyor, üniversiteler modern ve öğrenciler iyi eğitim olanaklarına sahip. Bu bakımdan doğru bir yatırım.”

Doğu ekonomisinde yükseliş yerini düşüşe bıraktı
Büyük yatırım hedefleri tamamlandı. 20 yıldır Doğu ve Batı'daki ekonomik değerler uyumlaştırılamadı. Örneğin Doğu, Batı'daki gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 67'sine ulaştı. Köln'deki Alman Ekonomi Enstitüsü'nden Klaus-Heiner Röhl şöyle konuşuyor:
“Büyük işletmeler orta ölçekli işlemlerden daha üretken ve büyük işletme ve şirketlerin neredeyse tamamı Batı Almanya'da. Doğu'da orta ölçekli ekonomi çok güçlü. 100, 250 çalışana sahip işletmelere bakacak olursak Doğu ve Batı'yı ancak bu sınıftaki işletmeler bazında kıyaslayabiliriz ve işte o zaman ekonomik açıdan eşit olduklarını söyleyebiliriz. Batı eyaletleri bu alanda sıçrama yapabilmiş değil.”
Doğu'daki en büyük eksiklik sadece büyük işletmelerin olmaması değil. Batı'da ihracat oranı yüzde 50 iken, Doğu'da bu oran sadece yüzde 30. Bunun yanı sıra Doğu'daki eğitimli, kalifiye genç nüfusun göç etmesi de büyük bir sorun. 1990-2012 yılları arasında çalışabilecek durumda olanların sayısı 11,2 milyondan 10,1 milyona geriledi. Batı'da ise bu rakam sabit kaldı.

 

dw.de, 05.11.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.