Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Suriye: Ne ekmek ne de özgürlük

Suriye: Ne ekmek ne de özgürlük

 

Suriye'de gelecek ay yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik kampanyalar başladı.

Bu, Cumhurbaşkanlığı görevi için ilk kez çok adaylı bir yarış.Ancak hükümeti eleştirenler seçim sürecinin sahte olduğunu belirterek alaya alıyor.
Beşar Esad muhalifleri için bu süreç umudun kaybolduğu hissini pekiştiriyor.
Şam'daki panolardan birinde "Aslanların baktığı gibi" diye yazıyor.
Panoda Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ın üzerinde askeri kıyafet ve yüzünde Ray Ban güneş gözlüğü bulunan resmi var.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça sokaklar seçimlerle ilgili panolarla doluyor.

Sokaklarda dört yanda Esad var
Bir başka ilanda "Sizin Sesiniz=Ulus. Sizin Sesiniz=Cumhurbaşkanı" yazısı okunuyor.
Kampanya afişlerinin ortak yanı hepsinin tek bir adaya destek olması: Cumhurbaşkanı Esad.
Bir tanesinde "Hepimiz Beşar Esadız" yazıyor.Bir diğerinde "Seni seviyoruz Esad" ibaresi var.
Üzerinde Cumhurbaşkanı'nın resimlerinin bulunduğu Suriye bayrakları sokakları süslüyor.
Dükkânların kepenkleri ülkenin ulusal renklerine boyanmış durumda.
Her bir köşede "Beşar Esad liderdir" yazan panolar var.
Camları ulusal renklerle boyanmış siyah Hummer arabalar, Esad yanlısı şarkıları yüksek sesli hoparlörlerinden dışarı çalarak şehri turluyor.
Şehir merkezinde onu yeniden cumhurbaşkanı olmaya çağıran gösteriler düzenleniyor.
Şam, sivil alanları vuran havan topu saldırılarının hedefi olageliyor.

Şam demokrasisi
On yıllardan beri ilk kez, cumhurbaşkanlığı dönemi için oy pusulasında sadece Esad ailesi üyesi birinin yer aldığı bir referandum üzerinden çağrı yapılmıyor.3 Haziran 2014'teki seçimlerde resmi olarak kayıt edilmiş 24 aday adayı arasından anayasa mahkemesi tarafından seçilmiş üç aday yarışacak.
Cumhurbaşkanı Esad bu son üç adaydan biri.
Nisan ayında Suriye, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerçekleştirileceğini ve en az 35 milletvekilinin desteğini alan, Suriye vatandaşı olan ve son 10 yıldır devamlı olarak ülkede yaşamış kişilerin aday olma hakkına sahip olacağını duyurdu.
Bu kriterleri kullanarak Şam, herhangi bir muhalif figürün seçime katılmasını ve muhalif olma şansını bertaraf etti.
Savaş nedeniyle başka bir ülkeye kaçan üç milyon Suriyeli'nin büyük çoğunluğu mülteci konumunda.
Bu yüzden bu kişilerin seçimlerde söz hakkı olmayacak.
Ülke içinde yerini değiştirmiş 6.5 milyon kişiyse oy vermeye zorlanacaklarına dair korkuyor.

Beşar Esad'la karşı karşıya gelecek iki aday şöyle:
* Maher Abdul Hafez Hajjar 43 yaşında. Eski Komünist Parti eylemcisi ve milletvekili. Kendisinin kuzey şehri Halep'in önde gelen dini ailelerinden birinden olduğu söyleniyor.
* Hasan Abdullah al-Nuri 54 yaşında. Şam'ın yerlisi. Eski meclis üyesi al-Nuri, ulusal sanayi odasının bir önceki başkanıydı.

Yine de ikisi de gerçek demokrasilerde kampanya yürüten adayların yapabildiği gibi "Bana oy verin, Esad'dan daha iyisini yapabilirim" diyemeyecekler.

Barış felci
Batılı ülkeler seçimleri eleştirdi.
Bu ayında sonunda görevi sona erecek olan Birleşmiş Millet-Arap Birliği barış elçisi Lahdar Brahimi seçimlerin gerçekleşmesinin barış görüşmelerini tehlikeye atabileceğini söylemişti.
Brahimi'nin yorumları, bunları kendi içişlerine müdahale olarak gören Şam'ı kızdırdı.
Suriye muhalefetinin müttefikleri bundan sonra ne yapacaklarıyla ilgili zorluklarla karşı karşıyalar.
Savaş devam ediyor ve sayıları artmakta olan mülteciler, kaldıkları ülkelerde ağır yük oluşturuyorlar.
Bu yılın başındaki uluslararası barış konferansının başarısızlığına rağmen alternatif çözümlerin peşindeki çabalar sürüyor.
Bazıları Esad'ı yedi yıl daha görevinde tutacak seçimleri yapmaktansa onun iki yıl daha iktidarda kalması çağrısını önerdi.
Bununla birlikte bu çabaların şu anda felç olduğu görülüyor.
Şam'da konuştuğumuz herkes ortadakinin sadece bir şov olduğunu ve kazananın Cumhurbaşkanı Esad olacağını biliyor.
Esad'a sadık kesimler onun görevde kalmasını istiyor.
Onların bazıları bunu, iktidarın faydalarının tadını çıkardıkları için istiyor.
Bazılarıysa Esad'ın gitmesi durumunda kaos çıkmasından ve radikal İslamcıların yapabileceklerinden korktukları için bunu istiyor.

Savaş yorgunluğu
Ancak Cumhurbaşkanı'nın muhalifleri çok zor bir konumdalar.
İsyancıların kontrolündeki kuzeyde bölgelerinde bulunanlar her gün iktidar güçleri tarafından bombalanıyor.
Buralarda seçim yapılmayacak bile.
Halep'in üstüne düzenli olarak varil bombaları atılıyor.
Bombalar, aralarında birçok çocuğun da bulunduğu sivillerin ölümüne neden oluyor.
İsyancılar ve iktidara bağlı güçlerin kontrol için çatıştıkları güney bölgelerinde hükümet, 'ya açlıktan öl ya da teslim ol' politikasını izliyor ki bu politika işliyor gibi görünüyor.
Aileler yorgun ve açlığa bir son vermek istiyorlar.
İsyancılarsa teslim olma veya geri çekilmeye zorlanıyor.
Bu arada, iktidarın kontrolündeki bölgelerde yaşayan, başlarını öne eğen ve kendilerini açıktan ifade edemeyen Esad muhalifleri can korkusu yaşıyorlar.
Seçim süreciyle ilgili olarak ve oy verdiklerine dair kanıt göstermek zorunda kalıp kalmayacaklarına dair kaygılılar.
Şam'da muhalifleri destekleyen biri, seçimlerden sonra hükümetin iki tarafın ortasında konumlanagelmiş insanlara dahi tahammül edemeyeceğinden korktuğunu söylüyor.
Bana, 'ya bizimlesin ya da bize karşı' politikasının yürürlüğe konacağını söylüyor.
Suriye'de özgürlük istemiş olanlar bir başarısızlık ihtimaliyle karşı karşıya.
Onların değişim ve demokrasi çağrıları bir hayatta kalma çağrısına dönüştü ve birçokları için ortada ne ekmek ne de özgürlük var.

BBCTurkish.com, 24.05.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.