Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Kıbrıs’ta ‘güven artırıcı önlem’ bilmecesi

Kıbrıs’ta ‘güven artırıcı önlem’ bilmecesi

ABD’den Kıbrıs’a 52 sene sonra gerçekleşen ziyaret sonrası gözler yeniden müzakerelere çevrilirken Türk tarafında ise güven artırıcı önlem olarak Maraş’ın Rumların kullanımına verilmesiyle ilgili ciddi bir tartışma yaşanıyor.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden iki toplumun lideriyle yaptığı görüşmenin ardından ümitli konuşarak “Duyduklarım bu defa bir çözümün erişilebilecek mesafede olduğu yönde beni umutlandırıyor.” dedi. Türk tarafı ise henüz görüşmelerin içeriği hakkında ayrıntılı yorum yapmadı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dün yaptığı açıklamada Biden’ın Türk tarafına geçerek KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu ziyaret etmesini överek “Bu, başlı başına tarihî bir adımdır. Taraflara eşit yaklaşıldığını gösteren, bizim açımızdan olumlu bir mesaj verilmiştir.” diye konuştu. Davutoğlu, Biden’ın gelişini “çözüm yolunda doğru bir zamanda yapılmış ziyaret” olarak yorumladı.

ABD’DEN PAKET ÇAĞRISI

Biden’ın görüşmeler sonrası yaptığı “ABD, (iki toplumun) liderlerini Maraş ve Gazimağusa’yı içeren bir paket üzerinde tartışmaya davet eder.” sözlerinin yankısı sürüyor. Kıbrıs Türkleri ve Ankara’nın yıllardan beri ana tezi, paket çözümlere karşı çıkarak kapsamlı barışı hedeflemek. Ancak Bakan Davutoğlu’nun önceki haftaki KKTC ziyaretindeki sözleri bunun değişebileceğini gösterdi. Davutoğlu “Biz Kapalı Maraş’ı her zaman kapsamlı çözümün parçası olarak gördük. Ancak güven artırıcı önlem paralelinde bir şey olacaksa da, aynı doğada olan şeylerin eşit ölçekte ele alınması lazım.” ifadelerini kullandı. Bu ihtimalin dışlanmaması KKTC’de ciddi tartışmaya yol açarken anamuhalefet partisi CHP de Davutoğlu’na tepki gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu geçerliliğini yitirmiş “güven artırıcı önlemler” kisvesi altında kalıcı çözümün ana unsurlarını oluşturan Maraş, deniz yetki alanları ve petrol/doğalgaz gibi hayati konularda taviz verilmemesini isteyerek parçalı paket adımlarına karşı çıktı. Loğoğlu, “Enerji güvenliği mülahazalarının zorlamasıyla duruma tüm ağırlığını koymuş bulunan ABD yönetiminin ve AB’nin vaatlerine kanılmamalı, baskılarına karşı direnilmeli. Kıbrıs meselesinin tarihçesi Türk tarafı için verilmiş ve yerine getirilmemiş söz ve vaatlerle doludur.” diye konuştu.

 

Zaman, 24.05.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.