Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > İnsani yardım alarmı

İnsani yardım alarmı
Suriyeli mültecilerin acilen ihtiyaç duyduğu yardımlar istenen ölçüde karşılanamıyor. İnsan hakları örgütleri mülteci kamplarındaki durumun kritikleştiği uyarısında bulundu.
 

Suriye’de devam eden iç savaştan yurt dışına kaçanların sayısı 2 milyonu geçti. Bunların çoğu komşu ülkelere sığındı. Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin sayısı 492 bin olarak kayıtlara geçerken bu sayının, Lübnan’da 763 bin, Ürdün’de 525 bin ve Irak’ta ise 192 bin olduğu belirtiliyor.

Yoğun mülteci akını, onları kabul eden komşu ülkeleri de zor durumda bıraktı. Gücünün sınırlarına dayanan bu ülkeler, mültecilerin ihtiyaçlarına yetişemiyor. Uluslararası yardım örgütü Oxfam’dan mülteci yardımlarını takip eden Claire Seaward, mülteci kamplarındaki durumun çok kritik olduğunu belirtiyor. Seaward, birçok mültecinin durumunun sürekli kötüye gittiğini kaydediyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Lübnan’da mültecilerin çoğu kamplarda yaşıyor. Buldukları plastik malzemelerle kendi çadırlarını kendileri kurmak zorundalar. Yine gıda teminini kendileri halletmek durumundalar. Sürekli yiyecek arıyorlar. İnsanların en temel ihtiyaç malzemelerinden başka bir şeyleri yok. Temiz su, yiyecek ve altına sığınacakları bir çatı, hepsi bu kadar. Yardıma ihtiyaç duyanların sayısı artıyor."

Suudilerden yardım atağı

Savaş ve doğal felaketlerde bir mülteci akını yaşandığı zaman, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), düzenli olarak insanî yardımda bulunmak için ne kadar malî kaynak gerektiğini hesaplıyor. Komiserlik bu bilgiyi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) Kalkınmaya Yardım Komitesi’ne (DAC) bildiriyor. Yardım miktarı, o ülkenin gayri safi milli hâsılasına göre hesaplanıyor. Ancak yardım örgütü Oxfam’ın İnsanî Kriz Raportörü Robet Lindner, Fransa, ABD, İngiltere ve Avustralya gibi komite üyesi bazı ülkelerin şimdiye dek beklenen yardımın yarısından da az ödeme yaptığını kaydediyor.

Bununla birlikte komite üyesi olmayan ama refah düzeyi yüksek ülkelere de yardım için başvuruluyor. Komite üyesi olmayıp da yardımda bulunan ülkeler arasında Suudi Arabistan en bonkör ülkelerden biri sayılıyor. Krallık, 373 milyon dolar yardımda bulunurken, Suudileri 324 milyon dolar yardımla Kuveyt takip ediyor. Buna karşın Suriyeli isyancıları destekleyen Katar Emirliği ise 2 milyon 700 bin dolar insani yardımda bulundu.

Yardımların yüzde 50'si toplandı

Ancak BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden Dan McNorton, toplamda şimdiye dek beklenenin altında ödeme yapıldığını kaydediyor. McNorton, "Hâlihazırda gereken yardımların yüzde 50’sini topladık. Suriye’nin komşularını desteklemek için ise paramız eksik. Haziran ayında üye ülkelerden 4 milyar 400 milyon dolar yardım talep ettik. Bunun 3 milyarı insanî yardım ve çabalarını desteklemek amacıyla doğrudan Suriye’nin komşu ülkeleri için öngörülmüştü" diye konuşuyor.

Ancak Suriye’den kaçan insanların sayısı giderek artıyor. Gelişmeleri Ürdün’den takip eden İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden (Human Rights Watch) Lama Fakih, mülteci kamplarında yaşayanların Suriye rejiminin saldırılarından kurtulamadığını belirtiyor. Fakih, "Bu kamplarda yaşayan insanlar, rejimin hava saldırılarına maruz kalmaya devam ediyor. Orada güvende oldukları söylenemez. Yardım malzemelerinin ise çok sınırlı bir kısmına ulaşabiliyorlar. Bunun sebebi de Suriye rejiminin yardım malzemelerinin ülkeye sokulmasına izin vermemesi. BM de, birçok yardım programını Şam üzerinden yürütmekle yükümlü. Bu durum, yardımların yerine ulaşmasını geciktiriyor. Malzemeler büyük zorluklar altında doğrudan Türkiye-Suriye sınırı üzerinden bölgeye götürülebiliyor" diye konuşuyor.

Yasal statü sorunu

Suriye’den gelen yoğun mülteci akını, komşu ülkelerin kısmen sınırlarını kapatmasına da neden oluyor. Lama Fakih, birçok mültecinin, komşu ülkelerin yetkili kurumlarının keyfî uygulamalarından şikâyet ettiğini kaydediyor. Fakih; Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak gibi ülkelerin sığınmacılara yasal bir statü vermeye yanaşmadıklarını öne sürüyor. Fakih, bu sayede mültecilerin işgücünün suistimal edildiğini kaydediyor.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, mültecilerin ihtiyaçlarını karşılayacak masraflarını toplayabilmek için ekim ayının ilk haftasında bir toplantı daha yapmayı planlıyor. Dan McNorton, yardım için bu kez üye ülkelerin yanı sıra çeşitli enstitü ve finans kurumlarına da başvurduklarını belirtiyor.

dw.de, 26.09.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.