Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > BM Güvenlik Konseyi acil olarak toplanacak

BM Güvenlik Konseyi acil olarak toplanacak
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye'de kimyasal silah kullanıldığı iddiaları üzerine bugün saat 15.00'te (TSİ 22.00) acil olarak toplanacak.

BM Genel Sekreteri Sözcü Yardımcısı Eduardo del Buey, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Genel Sekreter Ban'ın bugün Şam yakınlarında kimyasal silah kullanıldığı raporları nedeniyle "şoke olduğu"nu söyledi. Ban'ın, kimler tarafından ve hangi şart altında olursa olsun kimyasal silah kullanmanın uluslararası insancıl hukukun ihlali olduğunu vurguladığını belirten Buey, Güvenlik Konseyi'nin konuyu görüşmek üzere bugün saat 15.00'te (TSİ 22.00) toplanacağını açıkladı.

BM heyetinin daha önceki iddiaları araştırmak için halen Suriye'de bulunduğunu kaydeden Buey, Suriye hükümeti ile varılan anlaşma uyarınca tarafların diğer iddialar ve bu iddiaların gerçekleştiği bölgeleri de değerlendirdiğini belirtti.

BM heyetinin iddiaların güncel durumunu yakından takip ettiğini ve BM Genel Sekreteri'nin misyona yüklediği göreve tam bağlı olduklarını ifade eden Buey, "Profesör Sellström, son iddialar da dahil olmak üzere, kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin tüm konuları Suriye hükümeti ile müzakere ediyor" dedi.

Genel Sekreter Ban'ın, BM üyesi birçok ülke ile Arap Birliği ve AB'nin Suriye'de kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin ifade ettikleri kaygıların farkında olduğunu dile getiren Buey, "Genel Sekreter, üye ülkeler tarafından gündeme getirilen iddiaların en ince ayrıntısına kadar soruşturulmasına olan bağlılığını yinelemektedir" diye konuştu.

ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜNDEN AÇIKLAMA

Uluslararası Af Örgütü, Suriye'de BM ekibinin "kimyasal silahlar" iddiasını soruşturmak için tam erişime sahip olması gerektiğini bildirdi.
     
Suriye'nin başkenti Şam'da kimyasal silahların, çoğu çocuk birçok sivili öldürdüğünü açıkça gösteren bir dizi videonun yayınlanmasının ardından, Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Hassiba Hadj Sahraoui, yaptığı yazılı açıklamada, iddia edilen saldırıların olduğu bölgelere erişimlerine izin verilmeyecekse örnek toplayamayacaklar ya da soruşturma yapamayacaklarsa BM uzman ekibinin ülkede olmasının anlamı bulunmadığını bildirdi.
     
"Hiçbir sorumluluk üstlenmeyen Suriye yetkililerinin derhal BM ekibinin Doğu Guta ve diğer bölgelere ziyaretini olanaklı kılması gerektiğini" belirten Sahraoui,  "Eğer son suçlamalar doğrulanırsa bu saldırılar savaş
 suçlarına varıyor demektir. Suriye'de karşılaştığımız bu sonu gelmeyen hak ihlalleri dizisi ile başa çıkmanın tek yolu BM Güvenlik Konseyi'nin durumu Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sevk etmesinden geçiyor ki Uluslararası Af Örgütü 2011'den beri bunu talep ediyor. Siviller ve savaşanlar arasında ayrım gözetmeyen kimyasal silahların kullanımı, üretimi, sevkiyatı ya da stoklanması uluslararası hukukun ihlali anlamına gelmektedir" ifadesini kullandı.
     
Uluslararası Af Örgütü, güvenilirliğini doğrulamak ve gösterilen belirtilerin kimyasal silah kullanımı sonucu oluşan etkilerle benzeşip benzeşmediğinin tespit edilmesi için videoları tıbbi ve diğer alanlardaki uzmanlara da gönderdiğini bildirdi. Bununla beraber örgüt, Suriye'deki kuruluşlar ve bireylerle bölgedeki insanların şu anki tıbbi durumuna dair bilgi almak ve toplamaya çalışmak için temasa geçti.

TÜRKİYE'DEN BM'YE ÇAĞRI

Dışişleri Bakanı Ahmat Davutoğlu, Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına ilişkin bilgilerin gelmesi üzerine BM Güvenlek Konseyi'ni bizzat göreve çağırdı.

İşte Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama:

"Bugün (21 Ağustos) sabah saatlerinde rejim güçleri tarafından Şam’ın çeşitli semtlerine kimyasal silah kullanmak suretiyle saldırıda bulunulduğu  hakkındaki haberlere ilişkin ilk  tepkimiz kamuoyu ile paylaşılmıştı.
 
Gün içerisinde derlenen ve büyük ölçüde uluslararası medyaya da yansıyan bilgi ve görüntüler, izan ve vicdan ile açıklanamayacak bir  kıyım yaşandığını, çocuklar ve bebekler dahil yüzlerce Suriye'linin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını göstermektedir.
 
Böyle bir saldırı ancak   barbarlık ve vahşet olarak tanımlanabilir. Türkiye, Suriye halkını çok yakından  tanımakta, kadim, vicdanlı ve asil bir halk olduğunu bilmektedir.  Dolayısıyla, Suriye'de 2.5 yıldır süregiden  ihtilafta, ister rejim tarafında olsun, ister muhalefet tarafında yer alsın, asker veya sivil, hiçbir normal  Suriye vatandaşının böyle bir vahşeti kabul etmeyeceğinden, mecburen sessiz kalanların bile bu yaşananlara  katlanamadıklarından kuşku duymamaktayız.  Bu vahşetin  sorumluları, her ne pahasına olursa olsun iktidarını muhafaza etmek isteyen rejim yöneticileri ile gözü dönmüş  bir gruptur.  Halkını öldüren  ve Suriye'yi tüketen bu zümre, er veya  geç, yaptıklarının  hesabını verecektir.
 
Uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler de insanlık vicdanı ve tarih önünde ciddi bir sınamayla karşı karşıyadır. Uluslararası  hukukun vahim bir ihlalini teşkil eden ve insanlığa karşı suç niteliği taşıyan bu katliam karşısında  BM Güvenlik Konseyi'ni Birleşmiş Milletler yasasından doğan sorumluluklarını artık yerine getirmeye davet ediyoruz. 
 
Sayın Bakanımız bu akşam BM Genel Sekreteri ile görüşerek bu çağrımızı bizzat dile getirmiştir. Ülkemiz ayrıca, BM nezdindeki Daimi Temsilciliğimiz aracılığıyla Suriye'de bulunan BM heyetinin bu konuyu araştırması için BM Genel Sekreteri nezdinde girişim yapmıştır. Bu konuda BM Genel Sekreteri'ne tevdi edilen mektubumuza ek olarak, Türkiye bazı devletlerce bu konuda BM Genel Sekreteri'ne gönderilecek mektuba ortak imzacı olacak ve konunun BM Güvenlik Konseyi tarafından acilen ele alınması için New York'ta başlayan çalışmalara da aktif katkı sağlamayı sürdürecektir."

Hürriyet, 21.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.