Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Mısır'da protesto kampları kuşatmada

Mısır'da protesto kampları kuşatmada
Mısır'da ordu tarafından devrilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin göreve iadesini isteyenlerin Kahire'nin iki meydanında kurduğu protesto kampları güvenlik güçleri tarafından kuşatmaya alınıyor.

Yetkililerin açıklamaları, kampların ani bir saldırı yerine bir kaç gün sürecek bir kuşatma ile dağıtılmasının planlandığını gösteriyor.

Geçici yönetimin dışişleri bakanı, oturma eylemlerinin "sonsuza kadar" devam edemeyeceğini belirterek, müdahale hazırlıklarını doğruladı.

Mursi'nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler hareketinin üyeleri ise bir yandan kamp alanlarında savunma önlemleri alırken, bir yandan da halka meydanlara çıkma çağrısı yaptı.

Mursi yandaşları dağılmaları için verilen sürenin dolmasına rağmen bugün yürüyüşler de yaptılar.

Kahire'nin merkezi mahallelerinden Ramses'de yüzlerce gösterici bayraklar ve Mursi'nin resimleriyle yürüdü.

Protesto kamplarının bulunduğu Nahda ve Adeviyye meydanlarındaki kamplar da protestocular tarafından müdahale ihtimaline karşı tahkim edildi.

'İki üç gün sürer'

İçişleri Bakanlığı'dan bir yetkili Pazar akşamı BBC'ye, protesto kamplarını dağıtmak için Pazartesi şafakla birlikte operasyona başlanacağını söylemişti.

Ama sabahın ilk saatlerinde, Adeviyye Meydanı civarında olan BBC muhabiri James Reynolds, güvenlik güçlerinin hareket halinde olmadığını bildirdi.

İçişleri Bakanlığı yetkilisinin verdiği bilgiye göre, Mursi'nin göreve iadesini talep eden göstericilerin dağıtılması için müdahalelerin "aşamalı" olması bekleniyor.

Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan İçişleri Bakanlığı'nda görevli bir general, "Bir dizi aşamalı adım atılacak. Her bir adımı atarken açıklama yapacağız" dedi.

Yine AFP'nin konuştuğu bir başka güvenlik yetkilisi, kuşatma başladıktan sonra alanlara artık kimsenin girişine izin verilmeyeceğini ve göstericilere alanı terk etmeleri için uyarılar yapılacağını söyledi.

Yetkili meydanların dağıtılması konusundaki plan için "İki ila üç gün sürer" diye konuştu.

İlk aşamada, güvenlik güçlerinin Adeviyye ve Nahda meydanlarının etrafını kuşatarak, burada kalanlara yiyecek-içecek ulaştırılmasını engelleyebileceği belirtiliyor.

New York Times gazetesinin görüştüğü bazı yetkililere göre, sonraki aşamalarda kalabalığın göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile dağıtılması planlanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi, bugün BBC'ye yaptığı açıklamada sorunun "diyalog veya kanun üstünlüğü ile" çözülmesi gerektiğini söyledi.

Yetkililerin üç haftadır diyalog sağlamaya çalıştığını söyleyen Fehmi, "Polis harekete geçtiğinde, kanunlara ve bu tür bir işin nasıl yapılacağına ilişkin temel kurallara uygun davranacaktır" dedi.

'Şehit olacağız'

Çoğunluğunu Müslüman Kardeşler üyelerinin oluşturduğu göstericiler ise, kamp alanlarının etrafını kum torbaları ve taşlarla korumaya aldı.

Ayrıca, kask takan ve sopalar taşıyan göstericiler, olası müdahaleye karşı nöbet tutmaya başladı. Bölgede çok sayıda gaz maskesi satılıyor.

Kamptakilerden bazıları polisin, isterse kampı eninde sonunda dağıtabileceğini kabul ediyor.

Bir protestocu "Şehit olacağız," diyor.

"Yüksek bir bedel ama uzun vadede zafer bizim olacak" diyor bir diğeri.

Göstericilerden Mustafa el Kâtib, Reuters ajansına yaptığı açıklamada, "Psikolojik olarak her şeye hazırlıklıyız; protesto alanlarının tüm giriş çıkışlarını koruma altına aldık" dedi.

AFP ajansının konuştuğu bir başka gösterici ise "Oylarımız çöpe atıldığı için burdayız. Mursi demokratik olarak seçilmişti ve demokrasinin yerini başka hiç bir şey alamaz" dedi.

Müslüman Kardeşler'den çağrı

Yarın için yeni bir gösteri çağrısı yapan Müslüman Kardeşler hareketinin liderlerinden Ferid İsmail ise şu çağrıda bulundu:

"Darbe liderlerine bir mesaj göndermek istiyoruz. Mısır halkı devrimi sürdürmekte ısrarlı. Halk, tüm meydanlara çıkmakta ısrarlı."

Kitlesel protestoların ardından Mursi'nin 3 Haziran'da görevden alınmasından bu yana, en az 250 kişinin ölümüne sebep olan krizde, daha fazla kan dökülmesinden endişe ediliyor.

Kahire'deki BBC muhabiri Caroline Wyatt, 2011'de Hüsnü Mübarek'in devrilmesine yol açan halk hareketinde Müslümanlarla Hristiyanların birlik olmasına karşın, şimdi radikal İslamcıların, Mısır Kıpti Kilisesi cemaatini, Mursi'nin devrilmesine destek olmakla suçladığına dikkat çekiyor.

Sünni İslam'ın en itibarlı dini öğretim kurumu sayılan El Ezher Üniversitesi'nin Şeyhi Ahmed el Tayyip, ulusal uzlaşma için tarafları toplantıya çağırmıştı.

Müslüman Kardeşler ise "arabuluculuk ile her çeşit diyaloğa açık" olduklarını belirtmekle birlikte, El Tayyip'in tarafsız olmadığını da kaydetmişti.

Zira El Tayyip, Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı General Abdülfettah Sisi'nin Mursi'ye yönelik darbesini desteklemişti.

Sisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Adli Mansur liderliğindeki geçici yönetimde başbakan yardımcısı olarak da görev alıyor.

'İç değil dış baskılar'dan korkuyorlar'

Bu arada Mısır'ın geçici yönetiminin Mursi yanlısı gösterileri bastırmakta şiddet kullanması nedeniyle ağır dış baskılarla karşı karşıya olduğu tahmin ediliyor.

AFP'ye konuşan ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü uzmanı H.A. Hellyer "İktidar iç tepkilerden korkmuyor, çünkü Mısır kamuoyu ağırlıkla gösterilerin bastırılmasını destekliyor. Ama uluslararası baskılardan çekiniyorlar" dedi.

Üst düzey ABD, AB ve Arap ülkeleri elçileri krizin barışçı bir şekilde çözümü konusunda hem hükümet hem Müslüman Kardeşler ile görüşmeler yapmak üzere ardarda Kahire'ye gidiyorlar.

Fakat şu ana kadar bu görüşmelerde bir ilerleme sağlandığına ilişkin somut bir açıklama yapılmadı.

BBCTurkish.com, 12.08.2013

Mısır: Protesto kamplarına 'aşamalı' müdahale hazırlığı
Mısır'da ordu tarafından görevden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin göreve iadesini isteyenlerin kurduğu iki protesto kampı, güvenlik kuvvetleri tarafından kuşatma altına alınıyor.

"Günler sürebileceği" belirtilen operasyonun, aşamalı olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Geçici yönetimin Dışişleri Bakanı, oturma eylemlerinin "sonsuza kadar" devam edemeyeceğini belirterek, müdahale hazırlıklarını doğruladı.

Mursi'nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler hareketi üyeleri ise, kamp alanlarında savunma önlemleri alırken, halka meydanlara çıkma çağrısı yaptı.

'Aşamalı' müdahale planı

İçişleri Bakanlığı'dan bir yetkili Pazar akşamı BBC'ye, protesto kamplarını dağıtmak için operasyona Pazartesi gün doğumunda başlanacağını söylemişti.

Bu sabahın ilk saatlerinde, Adeviyye Meydanı civarında olan BBC muhabiri James Reynolds, güvenlik güçlerinin hareket halinde olmadığını bildirdi.

İçişleri Bakanlığı yetkilisinin verdiği bilgiye göre, Mursi'nin göreve iadesini talep eden göstericilerin dağıtılması için müdahelelerin "aşamalı" olması bekleniyor.

İlk aşamada, güvenlik güçlerinin Adeviyye ve Nahda meydanlarının etrafını kuşatarak, burada kalanlara yiyecek-içecek ulaştırılmasını engelleyebileceği belirtiliyor.

Yetkililerin New York Times gazetesine aktardığına göre, sonraki aşamalarda göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile kalabalığın dağıtılması planlanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi, bugün BBC'ye yaptığı açıklamada, sorunun "diyalog veya kanun üstünlüğü ile" çözülmesi gerektiğini söyledi.

3 haftadır yetkililerin diyalog sağlamaya çalıştığını söyleyen Fehmi, "Polis harekete geçtiğinde, kanunlara ve bu tür bir işin nasıl yapılacağına ilişkin temel kurallara uygun davranacaktır" dedi.

Çoğunluğunu Müslüman Kardeşler üyelerinin oluşturduğu göstericiler ise, kamp alanlarının etrafını kum torbaları ve taşlarla korumaya aldı. Ayrıca, kask takan ve sopalar taşıyan göstericiler, olası müdahaleye karşı nöbet tutmaya başladı.

İşportacılar, çok sayıda gaz maskesi sattıklarını söylüyor.

Müslüman Kardeşler'den çağrı

Göstericilerden Mustafa el Kâtib, Reuters ajansına yaptığı açıklamada, "Psikolojik olarak her şeye hazırlıklıyız; protesto alanlarının tüm giriş çıkışlarını koruma altına aldık" dedi.

Yetkililer, olası bir müdahale için Ramazan Bayramı'nın sona ermesinin beklendiğini ve operasyonun günlerce sürebileceğini söylüyordu.

Müslüman Kardeşler liderlerinden Ferid İsmail ise, şu çağrıda bulundu:

"Darbe liderlerine bir mesaj göndermek istiyoruz. Mısır halkı devrimi sürdürmekte ısrarlı. Halk, tüm meydanlara çıkmakta ısrarlı."

BBC muhabirleri, kitlesel protestoların ardından Mursi'nin 3 Haziran'da görevden alınmasından bu yana, en az 250 kişinin ölümüne sebep olan krizde, daha fazla kan dökülmesinden endişe edildiğini belirtiyor.

Kahire'deki BBC muhabiri Caroline Wyatt, 2011'de Hüsnü Mübarek'in devrilmesine yol açan halk hareketinde Müslümanlarla Hristiyanların birlik olmasına karşın, şimdi radikal İslamcıların, Mısır Kıpti Kilisesi cemaatini, Mursi'nin devrilmesine destek olmakla suçladığına dikkat çekiyor.

Mısır'da ve Sünni İslam'ın yaygın olduğu Arap ülkelerinde en üst düzey dini kurum olan El Ezher Üniversitesi'nin Şeyhi Ahmed el Tayyip, ulusal uzlaşma için tarafları toplantıya çağırmıştı.

Müslüman Kardeşler ise "arabuluculuk ile her çeşit diyaloğa açık" olduklarını belirtmekle birlikte, El Tayyip'in tarafsız olmadığını belirtmişti.

Zira, El Tayyip, Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı General Abdülfettah el Sisi'nin Mursi'ye yönelik darbesini desteklemişti.

El Sisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Adli Mansur liderliğindeki geçici yönetimde Başbakan Yardımcısı olarak da görev yürütüyor.

Geçici yönetim Müslüman Kardeşler'in kurduğu Hürriyet ve Adalet Partisi'ni, uluslararası arabuluculuk çabalarını engellemekle suçluyor.

BBCTurkish.com, 12.08.2013

Mısır: El Ezher'den arabuluculuk girişimi
Mısır'daki en büyük Sünni otorite olan El Ezher, ülkedeki siyasi krizi sona erdirmek amacıyla farklı siyasi gruplara görüşme çağrısı yaptı.

El Ezher’in baş imamı Şeyh Ahmed El Tayyip'in, tarafları bir ulusal uzlaşma toplantısında bir araya getirmeyi hedeflediği belirtiliyor.

Son üç gün içinde, devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin göreve iadesi talebiyle başkent Kahire’deki iki noktada kamp kuran göstericilerin sayısı arttı.

Ordunun desteğindeki geçici hükümet, bu kampları dağıtacağını söylüyor. Bu da kan dökülebileceği endişelerini artırıyor.

Mısır’ın demokratik seçimlerle işbaşına gelen ilk cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi, iktidarının birinci yıldönümünde istifası talebiyle düzenlenen dev gösterilerin ardından 3 Temmuz’da askeri darbeyle devrilmişti.

Bu tarihten sonraki çatışmalarda çoğu Mursi yandaşı 250’den fazla kişi hayatını kaybetti.

Darbeye destek

Geçen hafta geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur, siyasi krizi sona erdirmeye yönelik uluslararası çabaların “umulan sonucu vermediğini” açıkladı.

Mansur, başarısızlıktan ve sonrasında “yasaların ihlali ve kamu güvenliğinin tehlikeye atılmasından tamamen Mursi’nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler Hareketi’nin sorumlu olduğunu öne sürdü.

El Ezher yetkilileri Cumartesi günü önde gelen siyasi liderleri, Şeyh Ahmed El Tayyip'in başkanlığında yapılacak bir görüşmeye davet etti.

Davet edilenler arasında Müslüman Kardeşler’e bağlı Özgürlük ve Adalet Partisi’nin üyeleri ve önde gelen diğer İslamcı kişilerin de bulunduğu belirtiliyor.

BBC Kahire muhabiri Yolande Knell, saygın bir kurum olan Ez Ezher’in 2011’de Hüsnü Mübarek’i deviren halk ayaklanmasından sonra farklı siyasi güçleri bir araya getirmeyi başarabildiğine dikkat çekiyor.

Muhabirimiz, bununla birlikte şimdiki krizde El Ezher’in işinin çok zor olduğunu vurguluyor.

El Ezher’in baş imamı Şeyh Ahmed El Tayyip Mursi’yi deviren darbeye açık destek vermişti. Bu destek, Mursi yanlılarını öfkelendirmişti.

BBCTurkish.com, 11.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.