Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Hayatın durduğu Tunus'ta akıllardaki soru: "Mısır gibi mi olacak?"

Hayatın durduğu Tunus'ta akıllardaki soru: "Mısır gibi mi olacak?"
Tunus’ta altı ay içinde düzenlenen laik muhalefetin önde gelen isimlerine yönelik iki suikast, “Burada da Mısır’dakine benzer bir kriz mi yaşanacak?” sorusunu akıllara getirdi. Genel grev nedeniyle bugün hayatın durduğu ülkede, iktidardaki Ennahda Partisi’nin lideri Raşid Gannuşi ise Tunus’ta “Mısır’daki senaryonun yaşanmayacağından” emin.

Laiklik yanlısı ve Arap milliyetçisi tavrıyla tanınan Halk Cephesi üyesi Muhammed el Brahmi’nin “Arap Baharı”nın fitilinin ateşlendiği ülkenin başkenti Tunus’ta güpegündüz evinin önünde uğradığı suikast, altı ay önce düzenlenen Şükrü Belayid suikastının neredeyse aynısı. İki olay arasındaki benzerlikler bu kez kamuoyunun tepkisinin altı ay önceki kadar kolay bastırılamayacağına işaret ediyor.

Nitekim el Brahmi’ye yönelik uluslararası kamuoyunun da eleştirilerine hedef olan suikastın haberi duyulur duyulmaz, Tunuslular şehrin merkezindeki Habib Burgiba Bulvarı’nı doldurup, İçişleri Bakanlığı binası önünde protesto gösterilerine başladı. Ocak 2011’de dönemin Devlet Başkanı Zeynel Abidin bin Ali’nin 24 yıllık iktidarına son veren protestoların kalbinin de burası olması akıllara bir kez daha Mısır’ı ve Tahrir Meydanı’nı getirdi.

Bir seyyar satıcının Aralık 2010’da kendini yakarak Tunus Devrimi’nin fitilini ateşlediği, el Brahmi’nin de memleketi olan Sidi Bouzid kasabası da ayaklandı. Tepkili vatandaşlar sokaklara barikatlar kurdu, lastikler yaktı. Protestolarda “Kahrolsun İslamcı düzen” sloganları atıldı.

GENEL GREVLE HAYAT DURDU
Ülkenin en büyük işçi sendikası UGTT, bugün için genel grev çağrısı yaptı. Grev çağrısı öncesinde sendikanın genel sekreteri Huseyin Abbasi, suikastın ülkede bir “kan banyosu”na yol açacağını söylemişti. Grevler nedeniyle Tunus’a ve Tunus’tan yapılacak tüm uçuşlar iptal edildi.

Aslına bakılırsa 3 Temmuz’da Mısır’da Muhammed Mursi’nin devrilmesinin ardından Tunus’taki İslamcı karşıtı muhalefet de çalışmalarına hız vermişti. Mısır’dakinin benzerine göndermeyle kurulan protesto hareketi Temerrüd Tunus’ta da hükümetin devrilmesine yönelik gösteriler düzenlenmesi için çağrılara başlamıştı.

Mursi’nin devrilmesini destekleyen isimlerden biri olan el Brahmi suikastının ardından Halk Cephesi lideri de hükümetin devrilmesi için şiddet içermeyen eylemlere geçilmesini istedi.

“TUNUS MISIR OLMAYACAK”
Başbakan Ali Larayid ise suikastı kınarken, “Hükümet ile Kurucu Meclis’in dağıtılması ve bir iktidar boşluğu oluşmasına neden olacak her türlü çağrıya karşıyız” diye konuştu. Televizyonda yayınlanan konuşmasında Mısır’a gönderme yapması dikkat çeken Larayid, olayların Tunus’taki süreci rayından çıkararak ülkeyi bilinmeze sürükleme niyeti taşıdığını belirtti.

Gannuşi de Reuters’a yaptığı açıklamada el Brahmi suikastının amacının “özellikle Mısır, Suriye ve Libya’daki şiddetin yanındaki tek başarılı modeli öldürmek” olduğunu vurgulayarak, “Tunus’ta Mısır’daki senaryo yaşanmayacak” dedi.

ASIL SORUN EKONOMİK Mİ?
Tunus’ta bin Ali’nin devrilmesinin ardından siyasi geçiş nispeten barışçıl olsa da ekonomik koşullar düzelmek bilmiyor.

Ennahda Partisi’nin kontrolündeki hükümet, İslamcı militanların ülkedeki demokrasiyi yıkmak için çalışıyor olabileceğinden endişeliydi. Ancak liberal koalisyonun temsilcileri olan Belayid ve el Brahmi gibi isimler Ennahda’yı tabanını genişletmek ve liberal Tunusluları dışarıda bırakmak amacıyla Selefiler ve diğer radikallerle fazla içli dışlı olmakla suçluyordu.

Özellikle Selefiler etkinliklerini hızla artırdılar. Hatta geçtiğimiz yıl eylül ayında Tunus’taki ABD Büyükelçiliği’ni abluka altına almayı da başardılar. Analistler bu dönemde İslamcılarla laikler arasındaki kutuplaşmanın da derinleştiği kanısında.

Kendi partisi de Ennahda liderliğindeki koalisyonun küçük ortaklarından olan Devlet Başkanı Munsif Marzuki o dönemde Time dergisine verdiği röportajda, İslamcı partiyi “Selefilerle iyi ilişkiler içinde olmak” istemekle suçlarken, Gannuşi, “Biz insanları ideolojilerine göre değil eylemlerine göre değerlendiriyoruz” demişti.

ALTI AY GEÇTİ, TUTUKLAMA YOK
Belayid ve el Brahmi suikastlarının ardından bu eylemler eskisinden de yakından incelenir hale geldi. Ancak henüz iki suikast için de resmi suçlama yapılmadı.

El Brahmi’nin kız kardeşi Suhiba el Brahmi’nin ağabeyinin ölümünden sorumlu tuttuğu Ennahda, muhtemelen olası protestoları önlemek amacıyla, dün acil bir açıklama yaparak, parti içinde “büyük bir üzüntü ve şok” yaşandığını bildirdi. Açıklamada ayrıca İçişleri Bakanlığı’ndan “bu suçu işleyenlerin en kısa zamanda yakalanması” istendi.

Ancak Belayid suikastı sonrasındaki gidişat düşünüldüğünde “en kısa zaman”ın çok da kısa olması beklenmiyor. Geçtiğimiz nisan ayında beş şüphelinin izlendiği bildirildi ancak herhangi bir gözaltı yaşanmadı.
 

Hürriyet, 26.07.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.