Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Mısır dönüm noktasında

Mısır dönüm noktasında

Mısır'da protesto gösterileri ve geçiş hükümetini kurma çalışmaları devam ediyor. Almanya'daki Küresel ve Bölgesel Araştırmalar Enstitüsü'nden Ortadoğu uzmanı Henner Fürtig, Mısır'daki gelişmeleri DW'ye değerlendirdi.
Mısır'da protesto gösterileri ve geçiş hükümetini kurma çalışmaları devam ederken, Kahire bir yandan da önemli bir konuğu ağırlıyor. ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı William Burns pazartesi günü Kahire'de geçiş hükümetinin temsilcileri ile bir araya geldi. Temaslarına salı günü de devam edecek olan Burns, ordunun Muhammed Mursi'yi devirmesinden sonra Mısır'ı ziyaret eden ilk üst düzey Batılı politikacı. Uluslararası toplum Mısır'daki gelişmeleri yakından izliyor. Almanya ve ABD, Mursi'nin serbest bırakılmasını talep ederken, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da Mısır'ın kritik bir dönüm noktasında bulunduğuna işaret ederek, tarafları uzlaşmaya ve anayasal düzene yeniden dönmeye çağırdı.

Mısır’da geçiş hükümetinin oluşmasında zorluklar yaşanıyor. Geçici Başbakan Hazım El Biblavî hafta sonu kilit önem taşıyan bazı bakanlıklara atamalar yaptı. Ancak devrik devlet başkanı Mursi’yi destekleyen Müslüman Kardeşler hakkındaki soruşturmalar devam ettiği sürece İslamcı güçlerin hükümete dâhil edilmesinin mümkün olmayacağına dikkat çekiliyor. Peki, Mısır’da geçiş hükümeti her şeye rağmen liberal ve İslamcı güçlerin taleplerine yanıt verebilir mi? Alman Küresel ve Bölgesel Araştırmalar Enstitüsü'nden (GIGA) Ortadoğu uzmanı Henner Fürtig bu konuda şu görüşleri savunuyor: “Eğer Müslüman Kardeşler hakkında açılan soruşturma derhal durdurulabilirse ve arka planda Müslüman Kardeşleri marjinalleştirmeye yönelik çabalardan vazgeçirilirse, uzlaşma mümkün olabilir. Bu da Müslüman Kardeşlerin ya da Selefilerin önde gelen liderlerinin yeni kabineye alınmasının bir anlamda ön koşulunu oluşturabilir.”

Müslüman Kardeşler protestoları sürdürüyor
Geçiş hükümetini kabul etmeyen ve protesto gösterilerine devam eden Müslüman Kardeşler ise Muhammed Mursi'nin serbest bırakılması ve görevine iade edilmesi konusunda ısrarlı. Ancak Müslüman Kardeşler'in homojen bir yapıya sahip olmadığına dikkat çeken Fürtig, bu nedenle örgütün siyasi sürece dâhil edilmesinin zor olduğunu belirtiyor. Alman Ortadoğu uzmanı Henner Fürtig, “Müslüman Kardeşler'de derin ayrılıklar var. Örgütte hem dikey hem yatay kopukluklar var. Yataydan kastım, örgütün yaşlı yönetici kadroları ile genç üyeleri arasındaki büyük yaş farkı. Öte yandan hiyerarşik yapıya karşı genç çoğunluk gittikçe daha fazla başkaldırıyor, hatta kimi zaman parti üyeliğinden ayrılacağı tehdidinde bulunanlar da var. Örgüt, Şeriat ve İslami kuralların günlük yaşamda uygulanmasını istemeyen hiçbir görüşe destek vermeyeceğini söylüyor. Aynı zamanda Müslüman Kardeşlerin siyasi uzantısı olan Adalet ve Özgürlük Partisi içinde de başka bir kanat bulunuyor. Farklı eğilimleri içinde barındıran bu örgüt, bazı hedeflerinin gerçekleşme şansı olduğunu gördüğünde uzlaşmaya yanaşacaktır" diyor.
Mısır’da geçici yönetimin üst düzey görevlere getirdiği isimler dikkat çekici. Örneğin eski Washington Büyükelçisi Nebil Fehmi Dışişleri Bakanlığı görevine getirildi, Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun eski başkanı Muhammed El Baradey de dış ilişkilerden sorumlu devlet başkanı yardımcısı olarak seçilmişti. Uzmanlar bunu Batı'ya verilen bir mesaj olarak algılıyor. Alman Küresel ve Bölgesel Araştırmalar Enstitüsü'nden Henner Fürtig, bu atamaların nasıl okunması gerektiğine dair şunları söylüyor: “Geçiş hükümetinin iş yapabilecek konumda ve nasıl hareket edeceğinin tahmin edilir olduğunu, dış ülkelerde tanınan, takdir edilen kişiler aracılığıyla da bağlantıların sürdürülmek istendiği izlenimi veriliyor. Tüm bunlar geçiş hükümetinin, mevcut ilişkileri devam ettirmek istediği, görevlerini ciddiye aldığı ve dış ülkelerde de bunun anlaşılmasını arzuladığı yönünde bilinçli bir mesaj veriliyor. Ama ben şu görüşümü vurgulamak istiyorum: Bu bir geçiş hükümetidir ve uzun vadede kalıcı olamaz.”

Devrik devlet başkanı Muhammed Mursi'nin ordu tarafından görevden el çektirilmesine olumlu tepki gösteren komşu Arap ülkeler Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ise Mısır’a mali yardım sözü verdi. Bu yardımların ekonomik sorunların bir ölçüde çözülmesinde geçiş hükümetine hareket alanı kazandıracağı tahmin ediliyor. Ortadoğu uzmanı Henner Fürtig de bu görüşte olanlardan. Fürtig, “Bazı Körfez ülkeleri, özellikle de Suudi Arabistan ile Katar, Mısır’a 12 milyar dolar hacminde acil kredi sağlayacaklarını açıkladı. Bu kredi, Mısır’ın ilk aşamada nefes almasını sağlayacaktır. Ancak daha sonra geçiş hükümetinin asıl alacaklı kuruluşlarla, özellikle de Uluslararası Para Fonu ile yeni görüşmeleri başlatması gerekiyor ki, geri ödeme süresi dolan kredi ya da faiz borçlarının zamanında dondurulması gündeme gelebilsin" ifadelerini kullanıyor.

dw.de, 15.07.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.