Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Mursi, Mübarek’le aynı kefeye neden düştü?

Mursi, Mübarek’le aynı kefeye neden düştü?
Radikal Gazetesi yazarı Fehim Taştekin, Mursi iktidarının birinci yıldönümünde tekrar karışan Mısır'daki olayları hurriyet.com.tr için analiz etti:

Kaderin cilvesi sanırım; hem Hüsnü Mübarek’in devrildiği hem de askeri vesayetin sürdüğü dönemde Müslüman Kardeşler, Tahrir Meydanı’nı dolduranlar tarafından ABD ile ordu ile gizli iş çevirmekle suçlanıyordu. Şimdi Müslüman Kardeşler iktidarı, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı gösterilerin arkasında ABD, ‘siyonist’ İsrail ve devrik rejimin adamlarının olduğu tezini işliyor. Mursi ve ekibi, halk arasında bir magma gibi kaynayan huzursuzluğu iç ve dış mihraklara bağladıkça da olaylar karşısında miyoplaşıyor.

Kuşkusuz Mübarek’le birlikte kaybedenlerin intikam için fırsat kolladığı bir gerçek. Hatta ilk kez Mübarek yanlılarının meydanlara çıktığı da gerçek. ‘Baltacı’ diye bilinen eşkıyanın puslu havadan vazife çıkardığı da yine gerçek. Sandıkta başarısız olan liberal ve sol kanatların Mursi’den kurtulmanın tek yolu olarak ikinci bir Tahrir denemesini gördüğü de bir başka gerçek. Ancak bu gerçekler daha büyük gerçeğin yanında anlamsızlaşıyor. O gerçek de şu:

SANDIĞA GÜVENİN VERDİĞİ SARHOŞLUK

* Mursi diyalog ve müzakere mekanizmalarını yeterince işletemedi. Tökezlediği her dönemeçte de diyalogdan kaçan taraf diye muhalifleri suçladı.
* Anayasa yazım sürecinde Müslüman Kardeşler ve Selefi müttefiklerin gündeme baskın çıktı. Burada da tüm kesimlerin kendi rengini bulacağı bir taslak ortaya çıkmadı. Sonunda liberal ve solcu temsilciler komisyondan çekildi. Mursi kendisini Mübarekleştiren anayasal deklarasyonla yasal denetim mekanizmalarını baypas ederek taslağı geçen yıl referandumdan geçirdi. Kendilerine ‘devrimci’ diyen kesimler bunu bir oldu bitti olarak gördü ve yeni anayasayı içlerine sindiremedi.
* Yargıdan gelen direnci kırmak için yaptığı atama operasyonları da tartışmaları alevlendirdi. Mursi’ye göre yargıdaki yerleşim yapı değişimin önündeki engeldi. O nedenle operasyon şarttı. Ancak bu ‘yandaş’ yargı oluşturma çabası olarak yorumlandı. Mursi’ye karşı öfkenin nedenlerinden biri yasal düzlemdeki bilek güreşi ve oldu bittilerdi.
* Müslüman Kardeşler’in iktidarı tekelleştirdiğine dair kaygılar da Mursi’nin son vali atamalarıyla ayyuka çıktı. Özellikle 1997’de Luksor’da 62 kişinin öldüğü bombalı saldırıya imza atmış Cemaati İslamiye’nin eski üyesi Adil Muhammed el Hayat’ın bu kente atanması bardağın taştığı noktaydı.
* Beri tarafta medya alanında yeni yayın organlarıyla büyük bir patlama ve özgürlük yaşanırken gerek tazminat gerek tehditlerle ifade hürriyeti üzerindeki baskılar Mübarek dönemini çağrıştırır hale geldi.

EKONOMİK DARBOĞAZ ASIN NEDEN

* Temel haklar ve özgürlükler konusunda yaşanan sıkıntılara ilaveten gösterilerin kitleselleşmesinin asıl nedeni ekonomik buhran. Müslüman Kardeşler’in örgüt olarak sosyal projelerden edindiği deneyimi iktidarda kamu gücü sayesinde ülke geneline yayabileceğine dair bir inanç vardı. Ancak Mursi birinci yılını doldururken işsizlik sorunu hallolmadı, halk fakirleşmeye devam etti. Elektrik kesintileri ve petrol istasyonlarındaki kuyruklar azalmadı. Turizm gelirleri ciddi oranda geriledi. Mursi’nin kasasında eskiden olduğu gibi sübvansiyonlarla halka nefes aldıracak para da yok. IMF’nin vaat ettiği 4.8 milyar dolarlık kredi de kamu harcamalarını artırmaya değil kesmeye endeksli.

* Ayrıca başta Sina Yarımadası’nda ortaya çıkan silahlı gruplar olmak üzere sokaktaki insanın güvenliğini tehdit eden olaylar arttı.

EYLEM PATLAMASI

Bizzat cumhurbaşkanlığının verdiği rakamlar toplumsal öfkenin boyutunu gözler önüne seriyor. Buna göre geçen bir yıl içerisinde 7709 protesto olayı ve 5821 gösteri gerçekleşti. Bu olaylara toplam 24 milyon insan katıldı. Hal bu iken iktidar kanadı gösterilerde başı çeken Tamarrud (İsyan) hareketinin Mursi’nin istifası ve erken seçim talebiyle topladığı 22 milyon imzanın düzmece olduğunu öne sürüyor. Elbette bağımsız olarak bu imzaları teyit etmek mümkün değil. Ama bu denli kitlesel hareketleri Mübarek’in adamlarına mal ederek sosyal olguyu görmezden gelmek de mümkün değil.

Hiçbir siyasi ve ideolojik liderlik olmaksızın sıradan insanların düzenlediği gösterilerin oranı neredeyse dörtte bir kadar. Hatta Mursi’nin seçimde büyük başarı elde ettiği kentler de ayakta.

Sonuç olarak Mursi, Mübarek’i deviren kitlelerin umudu olmayı başaramadı. Bu yüzden Mursi’nin isyanın arkasında İsrail ya da Amerikan parmağı araması anlamsız. Müslüman Kardeşler iktidarının İsrail ve ABD’yi rahatsız edecek bir şey yapmadığını en iyi Mısırlılar biliyor.

Hürriyet, 03.07.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.