Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Suriye krizinin İsrail'deki yansımaları

Suriye krizinin İsrail'deki yansımaları
Her zamanki gibi İsrail hükümeti, geçen hafta sonu Suriye'de bir silah konvoyunun bombalanmasındaki sorumluluğunu ne doğruladı, ne de inkâr etti.

Bu yılki üçüncü saldırıydı bu.

Bu saldırıyı İsrail'in gerçekleştirdiği konusunda yaygın bir kanı var.

Zaten İsrail de baş düşmanı Lübnan Hizbullah'ına silah ulaşmasını engellemek için müdahalede bulunacağını daha önce açıklamıştı.

Bu, İsrail açısından riskli bir strateji.

Gelişmiş silahların Hizbullah'ın eline geçmesini engellerken, zaten karışık olan bir bölgede gerginlikleri daha da arttırma tehlikesi sözkonusu.

Yaklaşık yedi yıl önce İsrail'in Hizbullah ile iki ay süren çatışması sırasında İsrail'İn kuzeyinden savaş haberleri yapmıştım.

Büyük kentler ve ülkenin güneyindeki kentler çatışmalardan doğrudan etkilenmezken, kuzeye her gün top mermisi ve füze yağıyor, Hizbullah roketleri bu bölgeleri hedef alıyordu.

İsrail'in üçüncü en büyük kenti olan Hayfa aynı zamanda en büyük limanı da.

Yahudi ve Arap nüfusun yaşadığı kozmopolit bir metropol.

Lübnan sınırına uzaklığı ise sadece 30 km ve 2006'da hedef alınan kentlerden biriydi.

'Hizbullah'ın ne yapacağı belli olmaz'

Hayfa'nın şimdiki belediye başkanı Yona Yahav 2006'da da görevdeydi.

Hayfa için büyük planları var; kente daha fazla turist ve yatırım çekmek istiyor ama İsrail ile Hizbullah arasında yeniden savaş çıkacağını düşünüyor.

"Geçen süre zarfında halkı ve belediye çalışanlarını eğiterek kendimizi (savaşa) hazırladık. Tuhaf bir bölgede yaşıyoruz; Hizbullah'ın ne yapacağı belli olmaz." diyor.

Belli ki İsrail hükümetinde de yeni bir savaş beklentisi var ve ordunun üst kademelerinde yeni bir çatışma ihtimaline karşı hazırlık yapılıyor.

Hayfa'nın kuzeyindeki arazide İsrail'in ünlü Demir Kubbe füze savunma sistemi kapsamında yeni yerleştirilmiş bataryalar göze çarpıyor.

ABD'nin finanse edip İsrail'in geliştirdiği bu sistemin etkinliği konusunda tartışmalar devam ediyor.

Fakat geçen yıl Gazze çatışmalarındaki başarılı kullanımı, Hayfa için de ek bir koruma güvencesi sağlıyor.

Siyasi, askeri ve sivil çevrelerde yeni bir çatışma ihtimaline dair tartışmaların artması yersiz değil.

Geçen hafta Suriye'nin başkenti Şam ve çevresine yapılan iki saldırıyı İsrail'in gerçekleştirdiğine inanılıyor.

'İsrail'in harekete geçmesi gerekiyordu'

Şam'ın kuzeybatısındaki askeri bir üssü hedef alan Cumartesi günkü saldırının bütün kenti sarstığı söyleniyor.

2006 savaşında Hizbullah Hayfa'ya roket fırlatmıştı.

İsrail bu saldırıdaki sorumluluğunu ne inkâr etti ne de doğruladı.

Fakat Suriye'nin Hizbullah'a silah aktardığının düşünülmesi halinde müdahale edileceğini siyasi liderler birçok kez tekrarlamıştı.

Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nde askeri danışman ve Suriye ve Hizbullah ile ilişkiler konusunda uzman emekli tuğgeneral Şlomo Brom, İsrail'in eline geçen önemli bilgiler ışığında geçen hafta harekete geçmek zorunda hissettiğini belirtiyor.

Brom'a göre, İran yapımı orta menzilli füzelerden oluşan bir konvoy Suriye üzerinden Hizbullah'a ulaştırılacaktı.

Bu görüşü paylaşan başka kaynaklar da var.

Brom, "Beşar Esad ayakta kalmak için İran'a ve Hizbullah'a öylesine bağlı ki, Hizbullah'ın daha modern ve etkili silah sistemleri talebine 'hayır' diyemiyor. Bu nedenle İsrail'in şimdi harekete geçmesi gerekiyordu." diyor.

Tüm askeri ve istihbarat bilgileri İsrail'e en büyük tehditin kuzeyde Hizbullah'tan geldiğine işaret etmekle birlikte, son dönemlerde doğudan gelebilecek tehditler konusuna da yoğunlaşılıyor.

Hayfa'dan birkaç saat uzaklaşınca Golan Tepeleri'ne varıyorsunuz.

Suriye'ye ait bu toprakları İsrail 1967'de ele geçirdi ve o gün bugündür işgal ediyor.

Bu tepelerden bakıldığında Esad rejimine bağlı güçlerle muhalefet arasında her gün çatışmaların yaşandığı Suriye köy ve kasabalarını görmek mümkün.

Çatışmaların bu kadar yakında gerçekleşiyor olması nedeniyle İsrail'in Suriye'deki iç savaşın içine çekilme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu düşünenler var.

Son dönemlere kadar İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki uzun sınırın sessiz, sakin ve göreceli olarak istikrarlı olduğu düşünülüyordu.

Bu bölgedeki yerleşimlerde yaşayan İsraillilerin çoğu soğukkanlı ve Suriye ile savaş beklemiyor.

Gerginlik tırmanıyor

Suriye'deki çatışmalara karşı tedbir olarak İsrail kısa zaman içinde Suriye ile fiili sınırda 3 metre yüksekliğinde duvar inşa etti. Bölgedeki askeri varlığını da farkedilecek oranda arttırdı.

İsrail ordusunun Golan Tepeleri'nde manevra ve tatbikatları alışılmadık bir durum değil, ama havadaki gerginlik de farkedilir derecede.

İsrail komşuları kuzeyde Lübnan, doğuda Suriye ve güneyde Mısır'daki ayaklanmalar ve büyük gelişmelere karşı ne şekilde cevap vereceğinden çok da emin değil.

Birçok kişi, İsrail'in Arap komşularından en az biri ile yeni bir çatışmaya girmesine kesin gözüyle bakıyor. İsrail ise en kötü ihtimale karşı hazırlıklı olmak istiyor.

BBCTurkish.com, 13.05.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.