Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Göçmenler de artık Avrupa'dan kaçıyor

Göçmenler de artık Avrupa'dan kaçıyor
İnsan kaçakçılarına büyük paralar vererek Avrupa’ya giden binlerce göçmen, şimdi memleketine dönebilmek için Uluslararası Göçmen Örgütü’nün vereceği bilet parasına muhtaç. Ekonomik kriz ve ırkçı örgütlerin düşmanca tavrı, göçmenler için Yunanistan’ı yaşanmaz hale getirmiş. 2009’dan beri 18 binden fazla göçmen dönmek için başvurdu.

Binlerce kilometre aşarak geldikleri Avrupa’da göçmenleri büyük hayal kırıklıkları bekliyor. Yunanistan’a ulaşmak için kaçakçılara önemli miktarda para ödeyen göçmenler, ekonomik ve sosyal krizin pençesindeki ülkede, ne barınabiliyor ne de iş bulabiliyor. Avrupa’ya ‘kapak atıp’ yeni bir hayat kurma hayaliyle ölüm yollarından geçenler, şimdilerde pişman halde ülkelerine dönmek istiyor. Ancak çoğunun dönüş için bile parası yok. Bazı göçmenler Atina’da birkaç ay daha kalarak şansını sürdürmek için izin belgesi kuyruğunda. Bazıları ise artık umutlarını yitirmiş ve 180 ülkede göçmenlerin dönmesine yardım eden Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) vereceği bilet parası için sıra bekliyor. Yunanistan’da son 3-4 senedir yaşanan ekonomik kriz ve ırkçı Altın Şafak örgütünün göçmenlere yönelik düşmanca tavrı mülteciler için hayatı daha da çekilmez hale getirmiş. 2009’dan beri 18 bin 183 göçmen kendi isteğiyle ülkesine dönme başvurusu yapmış. Güvenlik soruşturmaları sonuçlanan ve ülkelerinin kabul ettiği 12 bin mülteci memleketlerine dönmüş.

Birleşmiş Milletler ile ortak bir program yürüten ve 180 ülkede aktif olan Uluslararası Göç Örgütü (IOM), göçmenlerin ülkelerine dönmelerine yardım ediyor. Kurumun finansmanının yüzde 75’ini Avrupa Birliği, yüzde 25’ini de bulunduğu ülke sağlıyor. Özellikle ekonomik krizin baş gösterdiği 2010’dan itibaren merkeze başvuran göçmen sayısında büyük artış var. 2009’da merkeze başvurarak ülkesine dönen göçmen sayısı 1.097 iken bu sayı 2010’da 3 bin 276’ya çıkmış. Bu yılın ilk üç ayında ise 1.057 göçmen ülkesine dönmek için başvuruda bulunmuş. Pakistanlı Şükrullah (20) ve kuzeni Feza (32), ülkelerinden binlerce kilometre uzaklıkta Atina’daki Uluslararası Göç Örgütü’nün kapısında bekliyor. Sanılanın aksine onlar iltica için değil, ülkelerine dönmek için sıradalar. IOM, bu aralar onlar gibi ülkelerine dönmek isteyen yüzlerce göçmenin mekanı olmuş durumda. Şükrullah ve Feza’nın, pişmanlık ve yılgınlık dolu gözleri, yaşadıkları sıkıntıyı anlamaya yetiyor.

2009’da İran’a otobüsle geçen Şükrullah, Türkiye’ye ise 100 kişilik göçmen grubuyla yaya olarak girmiş. Van’dan İstanbul’a giderken yolda yakalanmış. Polis onu 3 ay kaldıkları Kadıköy’deki göçmen kampına yerleştirmiş. Ardından bir kaçakçıyla anlaşıp Meriç Nehri’nden geçerek Selanik’e ulaşmış. Daha sonra da Atina’ya geçmiş. 3 yıldır hayalini kurduğu bu şehirde adeta cehennem hayatı yaşayan Şükrüllah, “Altın Şafak büyük sorun, ama en büyük sorun işsizlik.” diyor.

Yunanistan’a gelirken kaçakçılara 7 bin Euro veren Şükrullah 3 yıldır çalışıyor Atina’da. Kuzeni Feza da ondan daha önce gelmiş Yunanistan’a. En küçüğü 3 yaşında olan 4 çocuğu var Feza’nın. Ülkesindeki küçük çocuğunu bir kez bile görememiş. Portakal bahçelerinde çalışarak kazandığı aylık 100 Euro’yu çocuklarına gönderiyor. Onun umutları da Şükrullah’ınki gibi birer birer tükenince ülkesine dönmeye karar vermiş. 10 gündür IOM’a yaptıkları başvurunun sonuçlanmasını bekliyor iki kuzen. “Önümüzdeki hafta biletimizi alacağız inşallah.” diyorlar. Ancak gözlerinde, memleketlerine dönen bir insanın umut ışıltısı görünmüyor ikisinin de. Ülkesine döndüklerinde ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Bir göçmenin Yunanistan’da tutunabilmesi oturum belgesi (geçici) almasına bağlı. B belgeyle 6 ay Yunanistan’da kalma ve mültecilik başvurusunun sonucunu bekleme imkanı doğuyor. Mülteciliği alan 5 yıllık oturum iznine sahip oluyor. Ancak Yunan hükümeti göçmenlere mültecilik verme konusunda hayli çekingen. Bu sebeple Yunanistan’daki göçmenlerin yüzde 80’i 6 aylık belgelerle yaşıyor. Asıl hedefleri mülteci statüsünde diğer Avrupa ülkelerine gitmek. Ama AB ülkeleri de buna izin vermiyor. Başvuru sonucunu 10 yıldır bekleyenler bile var.

UÇAK BİLETİ VE 300 EURO HARÇLIK VERİLİYOR

IOM Atina Ofis Şefi Daniel Esdras, ülkesine dönmek isteyen göçmenlerin biletlerini aldıklarını, yeni bir hayata başlamaları için de 300 Euro harçlık verdiklerini belirtiyor. “Gelenlerin gözlerinde hayal kırıklığının bütün tonları var. Üzülmemek elde değil. Bu insanlar resmen tuzağa düşürülmüş.” diyen Esdras, şöyle devam ediyor: “Bu insanların çoğu savaş gibi büyük felaketler geçirmiş. Altın Şafak gibi ırkçı örgütler bir noktadan sonra korkutamaz onları. Onları asıl caydıran bir kap yemeklerinin dahi olmaması.” Esdras, aynı sorunun Türkiye’nin de başında olduğunu hatırlatıyor: “Suriye’deki iç savaş daha fazla sürerse Türkiye de aynı problemle karşılaşacak. Binlerce Suriyeli göçmen batıya doğru büyük bir göç dalgası oluşturacak.”

‘Taliban’dan kaçtık, Altın Şafak’a yakalandık’

Atina’nın diğer ucunda başka bir fotoğraf var. Saat 06.30. Atina Yabancılar Şube Müdürlüğü’nün önü ana baba günü. Buradaki göçmenler ise Atina’da kalmaları için gerekli izin belgesini almak ya da biten süreyi uzatmak için sıra bekliyor. Geleceğe dair umutlarını canlı tutmak için sabah 05.00’ten beri sıra bekliyorlar. Pakistanlı Mahmut (24), 7 yıldır her 6 ayda bir geçici ikamet belgesini yenilemek için yabancılar şubesine geldiğini söylüyor. Amcası Yunanistan’a ondan önce gelmiş ve mültecilik almış. Mahmut da onun peşinden buraya gelmiş. Ama amcası gibi mültecilik başvurusu hemen kabul edilmemiş. Bir restoranda çalışıyor. “Şartlar kötüleşti. İşini kaybeden birçok arkadaşım memlekete döndü. Ben de dayanabildiğim kadar buradayım.” diyor.

Mahmut, 2006’da geldiği Yunanistan’la bugünkü ülke arasında dağlar kadar fark olduğunu anlatıyor: “O zaman istediğin zaman iş bulabiliyordun. Ama şimdi ekmek aslanın ağzında. Bir de ırkçı saldırılar başladı. Bıçaklanıp ölen arkadaşlarımız oldu.” Afganistanlı Ulum da hayat şartlarının zorluğundan dert yanıyor diğer göçmenler gibi. Önceki yıllarda geçici ikamet belgesini garanti aldıklarını ama artık polisin bazen bu belgeye el koyup günlerce vermediğini söylüyor ve “Taliban’ın baskısından kaçtık, burada da Altın Şafak çıktı.” diyor acı bir tebessümle.

Zaman, 30.04.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.