Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Almanya, Nazi kurbanlarını andı

Almanya, Nazi kurbanlarını andı

Hitler’in iktidara gelmesinin 80'inci yıldönümünde yapılan törenlerde ‘demokrasi için mücadele’ teması vurgulandı.

Almanya'da Adolf Hitler'in iktidara gelmesinin 80'inci yıldönümünde,  Nazi dönemi kurbanları törenlerle anıldı.
Federal Meclis'te düzenlenen tören, devletin zirvesi, siyasetçiler, dönemin tanıkları ve Nazi kurbanlarının yakınlarını bir araya getirdi. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un da katıldığı törende kurbanlar anısına saygı duruşunda bulunuldu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, burada yaptığı konuşmada, 30 Ocak 1933'te yaşananların Almanlar tarafından asla unutulmayacağını, “sürekli bir uyarı” olarak hatırlanacağını söyledi.
“İnsan hakları kendiliğinden gelmiyor” diyen Merkel,  demokrasi ve özgürlükler için her zaman mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Başbakan, 1933 yılında Hitler'in iktidara gelmesinde, o dönem toplumun büyük bir kesiminin destek vermesinin, en azından sessiz rıza göstermesinin etkili olduğuna dikkat çekti.

Duygusal anlar
Hitler dönemini bir çocuk olarak yaşayan İsrail ve Alman vatandaşı yazar Inge Deutschkron, Federal Meclis'te yaptığı konuşmayla, siyasetçiler ve katılımcılara duygusal anlar yaşattı.
Nazi döneminde başkent Berlin'de ölüm-kalım mücadelesi veren, yer altında saklanarak soykırımdan kurtulan Deutschkron, Yahudi ailelerin sistematik olarak evlerinden alınıp toplama kamplarına götürüldüğünü, o dönem birçoklarının yaşananları görmezden geldiğini ve sustuğunu anlattı.
Deutschkron, çocuk yaşında rejim tarafından yakalarına zorla “Davud yıldızı” takılana kadar Yahudi sözcüğünü duymadığını ifade ederken,  “Bir süre sonra ise her şeyimi kaybettim, ailemi ve arkadaşlarımı kaybettim” sözleriyle yaşadığı büyük çaresizliği anlattı. 

‘Demokrasiyi bugün de savunalım'
Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert de yaptığı konuşmada, Hitler iktidarını “Almanya tarihinin en karanlık dönemi” olarak nitelendirirken, demokrasinin yaşatılması ve korunması için çaba gösterilmesi çağrısında bulundu. Lammert,  Almanya kamuoyunu sarsan Neonazi cinayetleri serisi ve yükselişe geçen anti-Semitizm kaynaklı şiddetin, bunun bugün için de gerekli olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti.
 
dw.de, 30.01.2013

Almanya'nın kara yıldönümü

80 yıl önce eski Almanya Cumhurbaşkanı Hindenburg, Adolf Hitler'i Başbakanlığa atadı. Bu atamanın nelere mal olacağını çok az kişi tahmin edebildi.

30 Ocak 1933'te Berlin'in Brandenburg Kapısı önünde endişe verici görüntüler sergilendi. Nasyonal Sosyalizmin propagandacısı Goebbels, Fırtına Birlikleri (Sturmabteilung-SA) adlı teşkilatın üyelerini toplamıştı. SA Nazi karşıtlarını şiddet kullanarak sindirmek, ortadan kaldırmak üzere kuruldu.
Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne (NSDAP) bağlı SA'nın 20 bin üyesi akşam saatlerinde yerini aldı. Saat 19 gibi gösteriler başlayacaktı. Meşaleler yakıldı ve bir geçit töreniyle Fırtına Birlikleri (SA) üyeleri Brandenburg Kapısı'ndan geçti. Adolf Hitler birkaç saat önce büyük hedefine ulaşmış, dönemin cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg onu Başbakanlığa atamıştı.
 
Weimar Cumhuriyeti'nin çöküşü
 
Hitler'in yükselişi, Weimar Cumhuriyeti'nin ölüm döşeğine sürüklenişiyle bağlantılıydı. İmparatorluktan demokrasiye geçişi hedefleyen Weimar Cumhuriyeti (1918 – 1933) baştan sakat doğdu. Monarşi kurumunun bir biçimde sürdüğü Weimar Cumhuriyeti'ni, başta ekonominin elit kesimi ve memurlar olmak üzere halkın büyük bir çoğunluğu reddediyordu. Weimar döneminde sol ve sağ kesimin darbe girişimleri ülkeyi yıprattı.
Nasyonal sosyalistler giderek yandaş kazanmaya başladı. 1930'da Almanya iç savaşın eşiğine geldi. 1929'da dünyada yaşanan ekonomik kriz de Almanya'da durumu giderek kötüleştirdi. 1932'de Almanya'da 5,6 milyon işsiz kaydedildi.
 
Güçlü lider arayışı
 
Pek çok Alman ülkeyi bu krizden çıkartacak güçlü bir lider arzuluyordu. Cumhurbaşkanı Hindenburg, Weimar Cumhuriyeti anayasasının kendisine tanıdığı yetkilerle güçlü bir konuma sahipti. Ancak 1933 yılında 85 yaşında olan Hindenburg Almanya'nın kurtarıcısı rolünü üstlenemedi. Sıkça hükümet değişiyordu. Hindenburg uzun süre Hitler'i Başbakan yapma konusunda kararsız kaldı. Ancak yakın arkadaşları Hitler'i kontrol altında tutma güvencesi vererek onu ikna etmeyi başardı. Sonunda da Adolf Hitler'in rüyası gerçek oldu. Hitler'in başbakanlığa atandığı 30 Ocak 1933, Nazi propaganda tarihine ‘İktidarın ele geçirilişi' olarak geçti. Başbakanlık makamı tüm güçleri elinde topladı.

Hitler diktatörlüğü
 
Cumhurbaşkanı Hindenburg, Hitler'in icraatını, Yahudi Soykırımı ve İkinci Dünya Savaşı'nı görecek kadar yaşayamadı, 1934 yılında hayata gözlerini yumdu.
Hitler'in göreve gelmesinden kısa bir süre sonra Fırtına Birlikleri ülkede teröre başladılar. Komünistler, sosyal demokratlar, sendikacılar takibata uğradı, işkence gördü. Kısa sürede
Yahudilerin işkence gördüğü, yakıldığı Nazi toplama kampları kurulmaya başlandı. Nazi kamplarında on milyona yakın insan öldürüldü. Bunların yarısından fazlası Yahudi idi. Hitler'in Weimar Cumhuriyeti'ni devirip, diktatörlük kurması sadece birkaç ay sürdü. 30 Ocak 1933 Almanya'nın tarihinde kara bir leke olarak yerini aldı.
 
dw.de, 30.01.2013

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.