Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Denizde rekabet

Denizde rekabet

Çin ile Hindistan arasında deniz sularındaki rekabet sertleşiyor. Çin, Hint Okyanusu'na kıyısı olan ülkelerde liman yatırımlarını artırırken, Hindistan, petrol arama ve çıkarma faaliyetlerine hız veriyor.

Çin ile ilişkiler şu günlerde Hindistan'ın dış politika gündeminin birinci konusu. Hindistan Dışişleri Bakanı Selman Hurşid konuya ilişkin açıklamasında, Çin'in Hint Okyanusu'nda giderek artan nüfuzunun ‘Hindistan'ın kabul etmesi gereken' bir gelişme olduğunu belirterek, iki ülkenin güçlerini her iki ülkenin de çıkarları doğrultusunda kullanmasının Hindistan'ın arzusu olduğunu vurguladı. Ancak Hindistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Devendra Kumar Joshi'nin “Hindistan'ın gerektiği takdirde askerî müdahaleden kaçınmayacağı” yönündeki açıklamaları, Asya’nın yükselen iki yıldızının bir gerginliğin tarafları mı olacağı sorusunu gündeme getirdi.
 
Çin savunma bütçesini yükseltiyor
Son yıllarda askerî yatırımlarını artıran Çin, geçen yıl savunma bütçesini yüzde 11 oranında yükselterek 106 milyar euroya çıkarmıştı. Ordusunu modernleştiren Hindistan’ın ise toplam savunma bütçesi 40 milyar euroyu geçmiyor. Berlin'deki Bilim ve Siyaset Vakfı Güneydoğu Asya uzmanı Dr. Christian Wagner, Çin’in silahlanmasının Hindistan'da tedirginlik yarattığını ve Hindistan'ın ekonomik açıdan savunma bütçesine bu denli büyük pay ayıramayacak durumda olması nedeniyle bu gelişmelerin Hintli generaller tarafından endişeyle izlendiğini belirtiyor.
 
Okyanusta petrol rezervi
Uzman Wagner, her iki ülkenin geleceğe dönük iktidar planlarının denizlerdeki faaliyetlere dayandığına dikkat çekiyor. Hindistan'ın Güney Çin Denizi'nde egemenlik hakkı bulunmuyor. Fakat Vietnam hükümetinin Hindistan'ın en büyük petrol keşif şirketi ONGC'ye Güney Çin Denizi'nde sondaj hakkı tanıması, Çin yönetimi tarafından sert şekilde eleştirildi. ABD'nin tahminlerine göre, söz konusu karasularında, yaklaşık 213 milyar varil dolayında petrol rezervi bulunuyor. Petrol rezervlerinin git gide azaldığı son yıllarda, bu büyüklükte bir petrol kaynağı birçok ülkenin iştahını kabartıyor.

Hindistan çıkarlarını koruyacak mı?
37 yıl boyunca Hindistan deniz donanmasında görev yapmış olan savunma uzmanı Uday Başkar, Hindistan'ın yalnızca ticari amaçları bulunduğunu belirterek, Güney Çin Denizi'nde, sadece teknolojik işbirliği ve ekonomik gerekçelerle bulunduğunun sürekli altını çiziyor. Başkar sözlerine "Hindistan, Çin ile Vietnam’ın karasularındaki egemenlik hakları konusunda ise kesinlikle taraf olmamıştır” diye devam ediyor.
Hindistan'ın bu çekimser tutumu Hindistan'ın çıkarları göz ardı edildiği gerekçesiyle Hint medyası ve uzmanlar tarafından da eleştiriliyor. Ülke kendisini hâlâ bölgesel bir güç olarak mı tanımlıyor, yoksa geleceğin süper gücü olarak kendi çıkarlarını Hint Okyanusu ötesinde de askerî olarak savunmaya mı hazırlanıyor? Savunma uzmanı Uday Başkar, Hindistan'ın agresif bir politika konusunda temkinli olması gerektiğini ifade ederek “Hindistan ve Çin hiçbir tarafa yarar getirmeyecek hamlelerden kaçınmalı. Hindistan, Çin'in komşu ülkelerle ilişkilerini geliştirmesini, bölgede kendi nüfuzunu kaybetmeye başladığı şeklinde yorumlamamalı. Bu Çin için de geçerli. Zira her ikisi de böyle bir mantıkla hareket ederse, 21'inci yüzyıl birçokları tarafından beklendiği gibi bir ‘Asya asrı' olmayacaktır“ diyor.
 
Çin'in niyeti ne?
Peki, Çin'in Sri Lanka ya da Pakistan gibi diğer Asya ülkelerindeki liman yatırımları ne anlama geliyor? Uzman Christian Wagner, bu yatırımların ‘agresif bir yayılmacı politika' anlamina gelmediğinin altını çiziyor. Çin'in bu faaliyetlerin ticaret politikasının bir ürünü olarak görülebileceğine dikkat çeken uzman, bunun mal ve enerjiyi Batı'ya ve Çin'in güneyine daha ucuza sevk etmek için geçiş yollarını çeşitlendirme adımı olabileceğini belirtiyor.
 
dw.de, 20.12.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.