Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > "Suriye savaşı Türkiye'ye taşıyor"

"Suriye savaşı Türkiye'ye taşıyor"
Esad daha ne kadar iktidarda kalacak? Türkiye ile Suriye arasındaki gerginliğin artması bütün bölgeyi ateşe atar mı? Alman Ortadoğu uzmanı Michael Lüders, DW Türkçe Servisi Şefi Baha Güngör'ün sorularını yanıtladı.

DW Türkçe servisi birinci editörü Baha Güngör'ün görüşlerini aldığı Ortadoğu uzmanı araştırmacı - yazar Michael Lüders Beşar Esad sonrasının Suriyesi hakkında şu tahminde bulundu:

“Beşar Esad'ın devrilmesinden sonra Suriye'nin nasıl bir şekil alacağını kimse kestiremiyor. Esad'ın iktidarı ne zaman devredebileceğini tahmin etmek de imkansız. Şam yönetimi, asileri alt etme şansının bulunduğundan emin görünüyor. Gerçekten de asiler, mücadelenin yönünü tayin edici askeri başarı elde edemiyorlar. Yenişmezlik durumu daha uzun süre bozulmayacaktır. Esad'ın suikastla bertaraf edilmesi akla gelen şıklar arasında. Ancak Şam'daki Alevi azınlık yönetimi şimdilik yere son derece sağlam basıyor.”

 

İslamlaştırılma tehlikesi

Ortadoğu uzmanı Michael Lüders, Baha Güngör'ün Suriye'deki muhalefette kimlerin bulunduğu ve ülkenin İslamlaştırılma tehlikesinin olup olmadığı şeklindeki sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Muhalefetteki gruplar birbirleriyle kavgalı. Tek bir komuta merkezleri yok. Suriyeliler gibi yurtdışından gelme komutanlar da var. Selefilere ve El Kaide'ye yakın oldukları bilinen mihraklar da bu mücadelenin içindeler. İşte bu radikalleşme yüzünden Suriye'deki Sünni çoğunluk açıkça asileri desteklemekte tereddüt ediyor. Çünkü sonunda kimin söz sahibi olacağını kestiremiyorlar. Ülkedeki bütün dini gruplar Suriye'ye ılımlı mı yoksa radikal grupların mı hakim olacağını bilmiyor. İç savaş dini gruplar açısından da katlanılamayacak aşamaya gelmiş olsa bile ufukta henüz askeri çözüm görünmüyor ve öncelikle de kimin Şam yönetiminin yerini alacağı hakkında kimsenin fikri yok. Muhtemelen Suriye parçalanarak çeşitli etnik ve dini grupların nüfuz bölgelerine ayrılacaktır.”

"Türkiye ile savaşırsa ne olur"

Türkiye'nin, Suriye'den fırlatılan top mermilerine şimdilik sınırlı misilleme yaptığını hatırlatan Baha Güngör, Alman Ortadoğu uzmanı Michael Lüders'e gerginliğin artması ve NATO üyesi Türkiye'nin sınır komşusu Suriye ile savaşması durumunda bunun bölge açısından ne gibi gelişmelere yol açabileceğini sordu. Lüders'in yanıtı şöyle:

 

“Yangın zaten belli bir anlamda bölgeyi sarmış bulunuyor. Öncelikle Suriye'deki fakir Sünni halk grubunun ayaklanması şeklinde başlayan olaylar çoktan uluslararası anlaşmazlığa döndü. Bir yanda Batı ile Suudi Arabistan ve Katar, asilere para ve silah yardımı yapıyor. Şam rejimi ise Rusya, Çin ve İran'dan yardım alıyor. Kriz çoktan uluslararası boyutlar aldı. Ancak Türkiye'ye ateş açılması, geçen yılın mart ayında patlak veren anlaşmazlığın en tehlikeli boyutunu oluşturuyor. Türk hükümetinin Suriye'ye askeri müdahalede bulunmayı çıkarlarına uygun göreceğini sanmıyorum. Ama bu olabilir de. Öncelikle Türkiye topraklarına bombalar düşmeye devam eder ve Kürt sorunu tırmanırsa. Suriye yönetimi, Türkiye'nin muhalefete destek vermesine karşılık olarak, kuzey bölgelerin kontrolünü PKK'nın Suriye'deki kanadına devretti. Terör örgütü Suriye üzerinden savaşı Türkiye'ye taşımaya başladı. Türkiye'nin güneydoğusunda ordunun denetleyemediği bölgeler var. Aynı zamanda Türkiye'deki terör saldırıları da arttı. Bu son derece tehlikeli bir gelişme. Türk yönetimi son zamanlarda Kürt açılımı başlattı, onların haklarını genişletti, ancak Başbakan Erdoğan Kürt meselesini nihai bir şekilde siyasi çözüme kavuşturma kararlılığını gösteremedi. Türkiye on yıllardır başarılamamış olmasına rağmen, Kürt ayaklanmasını kuvvet kullanarak bastırmakta karar kıldı. Türk hükümeti bir yandan, ülkedeki milliyetçi akımları hesaba katıp güç göstermek zorunda. Suriye'ye askeri müdahalede bulunduğu takdirde iç savaşın içine çekileceği muhakkak. Bu durumda NATO'nun Afganistan'daki tecrübelerine benzeyen bir durumla karşılaşabiliriz. Yani bir ülkeye askerle girebilirsiniz ama büyük kayıplara uğramadan oradan çıkamazsınız.”

dw.de, 08.10.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.