Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Ekran çarşafa bürünüyor

Ekran çarşafa bürünüyor
Mısır’daki devrimin ardından çoğu dindar olmak üzere özel televizyonlar kuruldu. Bunlardan biri olan Mâriye TV’nin özelliği ise, kamera önünde ve arkasında sadece peçeli çarşaflı kadınların çalışmasına izin vermesi.

Peçesi, kahverengi gözleri dışında bütün yüzünü örtmüş. Bedeni görünmüyor. Abeer Şahin tepeden tırnağa abaya bürünmüş. Elleri eldivenli. Nikaplı (peçe) çarşafıyla her akşam, koyu dindar Müslüman kadınlara hitap eden Mâriye TV'de haberleri sunuyor.

Bir ay önce yayına başlayan Mâriye TV'de çalışan bütün kadınlar aynı kıyafeti giyiyor. Hüsnü Mübarek döneminde böyle bir şeyin imkânsız olduğu hatırlatıldığında Şahin Mâriye TV'nin, devrimden bu yana değişiklikler olduğunu göstermek için kurulduğunu ve örtündüğü için ayrımcılığa uğrayan kadınların haklarını savunduğunu, söylüyor.

Mübarek döneminde peçeli çarşaflı kadınlara medyada yer yoktu. Devlet dairelerinde çalışamaz, yüksek okullarda ders veremezlerdi. Peçeliler sınava sokulmazdı. Bugün de, peçeli çarşaf giyen kadınların alınmadığı lokanta, kafeterya ve spor kulüpleri var.

Liberal - dinci bağdaşmazlığı

Mâriye TV nikaplı kadınların sözcüsü olmak ve onlara danışmanlık yapmak için kurulmuş. Günde altı saati bulan yayınlarında evlilik, sadakatsizlik, çocuk yetiştirme, ev işleri ve güzellik bakımı gibi konular işleniyor. Erkeklerin telefonla bile olsa yayına katılması yasak. Stüdyoya davet edilen bayan uzmanlar da ya peçe takıyor ya da yüzleri buzlanıyor. Abeer Şahin peçenin kendileri için boyun borcu olduğunu ve İslâm hukukunun kadına tamamen örtünmeyi emrettiğini söylüyor.

Şahin, insanın değerini görünüşüne değil karakterine göre belirlemenin tek yolunun nikap olduğunu söylüyor. Ancak Mısırlı Müslüman kadınların büyük çoğunluğu peçeyi ret ediyor. Hatta, Sünni İslâm'ın en yüksek otoritesi yerine geçen El Ezher Üniversitesi ne Kuran'da ne de hadislerde geçtiği için nikap takmayı yasaklamıştı.

Mâriye TV'nin seyirci kitlesi oldukça sınırlı. Ancak bu televizyonun yeteri kadar muhafazakâr olmadığından yakınanlar da var. Koyu dinci Mısır Şeyhlerinden İbrahim, kadın sesinin erkeği tahrik ettiğini ve erkek spikerlerin çalıştırılması gerektiğini söylüyor. Kadın hakları savunucusu Sally Zohney gibi birçok Mısırlı ise Mâriye TV'ye izin verilmesini tepkiyle karşılıyor. Zohney şöyle diyor: “Önce şoke oldum, böyle bir şeye ihtimal veremedim. Pekçok kişi bunun kadınları başörtüsü ve nikap takmaya özendireceği gerekçesiyle tepki gösterdi. Ama ben medyada laik, liberal kadınların haklarını nasıl arıyorsam, onların da medyada kendi temsilcilerine sahip olma hakkı var.”

Selefilik yükselişte

Selefiler arasında adı Ebu İslam olarak geçen Ahmed Abdullah bu televizyonu hangi parayla kurduğunu açıklamıyor. Abdullah 2006 yılında da Ümmet TV adlı misyonerlik kanalını açmış ve Mübarek'in kolluk kuvvetleri tarafından tutuklanıp hapse atılmıştı.

Ahmed Abdullah devrimden sonra hürriyetine kavuştu. Diğer muhafazakârlar gibi o da yükselişte.

 

Sokakta kadınlara başlarını örtmelerini tembih eden, el ele gezen genç çiftlere demediğini bırakmayan Selefiler geçenlerde Süveyş'te, akşam vakti nişanlısı ile parkta oturan bir genci öldürmüşlerdi. Lağvedilen Mısır parlamentosunun İslamcı üyeleri kadınlara boşanmayı yasaklama ve evlilik yaşını kızlarda on sekizden on ikiye indirme gibi konuları tartışıyorlar. Mısır zaten on yıllardır daha da İslamcı bir görünüm alıyor.

Sally Zohney, bu sürecin etkilerinin yeni hissedilmeye başladığını ve İslamcıların özgüveninin arttığını şöyle dile getiriyor. Zohney “Genç kızlar ve üniversite öğrencileri arasında başörtüsü ve nikap yaygınlaşıyor. Gençliğimde sayıları bu kadar fazla değildi. İslamcı bir devlet başkanının seçilmiş olması da bu trendin bir uzantısı. Kendilerinden oldukça emin görünüyorlar.”

Koyu dindarların artan özgüveni Zohney gibi liberalleri ürkütüyor. Mâriye TV, bu yeni akımın küçük ve zararsız bir parçası. Haber spikeri Abeer Şahin ise, bedeninin tamama yakını kapalı bile olsa ekrana çıkmaktan memnun görünüyor.

dw.de, 21.08.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.