Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Şam'da çatışmalar yayıldı

Şam'da çatışmalar yayıldı
Başkent Şam'daki şiddetli çatışmalar ikinci gününde yayılarak sürerken Suriyeli eylemciler kentin bazı semtlerine zırhlı araçlar konuşlandırıldığını söylüyor.

Çatışmalar hafta sonundan bu yana Meydan semtine kayarken, eylemciler buraya ilk kez asker konuşlandırıldığını, zırhlı araçlarla desteklenen ve ana yollara mevzilenen birimlerin isyancıları buradan çıkarmaya çalıştığını söylüyor.

Görgü tanıkları bunu, 16 ay önce hükümet aleyhtarı eylemlerin başlamasından bu yana başkentteki en büyük askeri operasyon olarak niteliyor.

Başkentin Tadamon, Cubar ve Kfar Susa semtlerinde de son iki gündür çatışmalar yaşanıyor.

Hükümet yanlısı El Vatan gazetesi Pazartesi günkü sayısında 'terör örgütlerinin başkent için büyük bir muharabeye girişmek istediğini' savundu. Gazetenin manşeti ise "Şam'ı asla alamayacaksınız" idi.

Clinton: Hükümet süreci atlatamayacak

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, BBC'ye Suriye'de şiddetin ve saf değiştirenlerin yoğunlaşmasının, hükümet üzerinde büyük bir baskı yarattığını söyledi.

Clinton gelişmelerin, hükümetin süreci atlatamayacağını gösterdiğini savundu, ancak siyasi bir geçiş dönemi sağlanması için hala fırsat olduğunu belirtti.

Clinton, Çin ve Rusya'nın Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a doğrudan baskı uygulamasının etki sağlayabileceğini savundu.

Rusya ise, ülkenin Suriye'ye karşı yaptırım seçeneğini ele alması için Batılı ülkelerden yönelen girişimlerin "şantaj unsuru" taşıdığını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a göre, Batı Rusya'dan Şam'a yaptırım uygulayacak bir önergeyi desteklemesini istedi; aksi takdirde BM gözlemcilerinin görev süresinin uzamayacağı bilgisi verildi.

Lavrov, "Bence bu yaklaşım yapıcı değil ve tehlikeli" dedi.

Lavrov, çatışmaların sonlandırılması için muhaliflere baskı yapılmazken bunun Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'dan beklenmesinin "doğru olmadığını" söyledi.

Dünya güçleri, Cuma günü BM gözlemcilerinin görev süresi bitmeden, gücün geleceği konusunda bir karara varmaya çalışıyor.

Bu ortamda Moskova'ya giden BM özel elçisi Kofi Annan, bugün Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile görüşecek.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ise, konuyu Pekin'de Çinli liderlerle ele alacak.

Çin ve Rusya şimdiye dek BM Güvenlik Konseyi'ne gelen tüm karar tasarılarını yeterince dengeli olmadıkları ve Suriye'ye müdahaleye kapı açabilecekleri gerekçesiyle veto etmişti.

Suriye'de Beşar Esad yönetiminden daha fazla siyasi hak talebiyle başlayan, daha sonra bir silahlı isyana dönüşen eylem ve çatışmalarda 2011 Mart ayından bu yana 16 bin kadar kişinin öldüğü tahmin ediliyor.

BBCTurkish.com, 17.07.2012

Şam'da çatışmalar şiddetleniyor
Suriye’den gelen haberlerde başkent Şam’ın ayaklanmalar başladığından beri yaşanan en şiddetli çatışmalara sahne olduğunu belirtiliyor.

Şam'da hükümet kuvvetlerinin Özgür Suriye Ordusu üyelerine karşı giriştikleri çatışmalarda tank ve topçu bataryaları kullandığını bildiriliyor.

Ülkede gerilim tırmanırken, BM ve Arap Birliği'nin özel elçisi Kofi Annan, Moskova'da Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşecek.

Bu sırada Rusya, Batılı ülkelerin Suriye’ye yaptırımlar uygulanması için kendisine baskı yapmasını ‘şantaj’ olarak niteledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Annan'ın Moskova’ya varışından önce düzenlediği basın toplantısında, Batı’nın Rusya’dan Şam’a yaptırım uygulayacak bir önergeyi desteklemesini istediğini; aksi takdirde “gözlemcilerin görev süresini uzatmayı reddedeceklerini” bildirdiğini aktardı.

Lavrov, çatışmaların sonlandırılması için muhaliflere baskı yapılmazken bunun Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan beklenmesinin “doğru olmadığını” söyledi.

Sergey Lavrov, “Biz Esad’ı desteklemiyoruz. Biz tarafların kabul ettiklerini destekliyoruz” dedi.

Annan'ın, Lavrov'dan, siyasi bir geçiş dönemi sağlanabilmesi için Şam yönetimine baskı ve telkinde bulunmasını isteyeceği tahmin ediliyor.

BBC Moskova muhabiri Steve Rosenberg ise, Kremlin’in bunu yapmaya hazır olduğuna dair bir işaret olmadığını belirtiyor.

Bunlarla birlikte Kızılhaç ülkede yaşanan şiddetin artık 'iç savaş' olarak nitelenebileceğini kaydetti.

Bu sıfatın kullanılması, tarafların savaşlarda sivillerin korunmasına yönelik Cenevre Sözleşmesi'ne aykırı davranmaları durumunda, yargılanabileceği anlamına geliyor.

Kızılhaç, Suriye'de 16 aydır devam eden şiddette, şimdiye dek İdlib, Humus ve Hama ile çevresini 'çatışma bölgeleri' olarak kabul ediyordu.

‘Vatandaşlar kaçıyor’

BBC muhabiri Jim Muir, Özgür Suriye Ordusu ile Suriye ordusu arasında yaşanan çatışmaların, gittikçe rejimin de kalbinin attığı Şam’ın merkezine yaklaştığını aktarıyor.

Çatışmalar başkentin güneyindeki Tadamon ve Midan semtleri ile civarda Filistinli mültecilerin yaşadığı kamplara odaklanıyor.

Eylemciler çatışmaların sabahın erken saatlerine kadar devam ettiğini açıkladı.

Batıda bulunan Kfar Susa’da ordunun ikmal konvoyunun muhalifler tarafından vurulmasının çatışmalara yol açtığı söyleniyor.

Bölgede yaşayanların ateş altında kalmamak için kaçmaya çalıştığı, şehrin bazı kesimlerinde ise protestocuların lastikleri ateşe vererek yolları kapadığı haber veriliyor.

Şam’ın merkezine 4 ile 5 kilometre uzaklıktaki bu bölgelerde son birkaç aydır sıklıkla çatışmalar yaşanmakta.

Muhabirimiz, şehrin diğer bölgelerinde de olduğu gibi bu çatışmaların da, ordu birliklerince kontrol altına alınamadığını söylüyor.

Hükümet, Perşembe günü Tremse köyünde yapılan saldırıda birliklerinin ağır silah kullandığını inkar ediyor.

Eylemciler başta Tremse’deki saldırıyı "onlarca sivilin öldürülmesi" olarak tanımladıysa da, sonradan ortaya çıkan beyanlar ölenlerin çoğunun silahlı direnişçiler olduğunu ortaya çıkardı.

Bölgedeki BM gözlemcileri ordunun ağır silahlar, tank ve helikopterler kullandığını belirtirken, Suriye bunu yalanlıyor ve sadece iki sivilin öldürüldüğünü söylüyor.

İddiaların doğrulanması, Şam’ın, Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği temsilcisi Kofi Annan’la yaptığı anlaşmaya uymadığı anlamına gelecek.

Bu sırada Cenevre Sözleşmesi’nin gözetmeni Kızılhaç’ın çatışmaların İblib, Humus ve Hama’nın ötesine yayılmış olduğunu açıklaması, Beşar Esad hükümetinin üzerindeki baskıyı arttırdı.

Sözcü Hişam Hasan, Suriye’nin “uluslararası olmayan silahlı çatışma” bölgesi olduğunu söyledi.

Hasan’ın kullandığı terim "iç savaş" anlamına geliyor.

Hasan, “Önemli olan ülkede hükümet güçleri ile muhalif güçlerin çatıştığı her yerde uluslararası insani kanunların geçerli olması” dedi.

Cenevre Sözleşmesi

BBC’nin Cenevre muhabiri Imogen Foulkes, Kızılhaç'ın ülkede iç savaş yaşandığını ilan etmesinin, çatışmalarda önemli bir dönüm noktası olduğunu aktarıyor.

Böylece sivillere zarar veren şiddet olaylarında, sorumluların 'savaş suçları' iddiasıyla yargılanmasının önü açılıyor.

Cenevre Sözleşmesi uyarınca, sivillere saldırıların yanı sıra, sağlık görevlilerine yönelik saldırılar ile su ve elektrik gibi temel hizmetlerin hedef alınması da suç kapsamına giriyor.

Birleşmiş Milletler’de Barışgücü’nün başı Herve Ladsous ve Devlet Başkanı Esad da, Kızılhaç’ın yaptığına benzer açıklamalarda bulunmuştu.

Suriye'de Esad rejimine karşı 2011 Mart'ında başlayan çatışmalarda 16 bin kişi hayatını kaybetti.

BM diplomatları ülkedeki gözlemcilerin görevlerinin devamı konusunda ortak karara varmaya çalışıyor.

Gözlem ekibinin görev süresi Cuma günü sona eriyor. Batılı ülkeler de Suriye’ye yaptırım uygulanmasını sağlayacak bir önerge için Rusya ve Çin’in desteğini almaya çalışıyor.

BBCTurkish.com, 16.07.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.