Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Futbolda Avrupa'nın en büyüğü İspanya

Futbolda Avrupa'nın en büyüğü İspanya
Euro 2012'de turnuvanın en gözalıcı futbolunu final maçında sahaya yansıtan İspanya, İtalya'yı 4-0 yenerek Avrupa şampiyonluğunu elde ederken, 4 yılda arka arkaya 3 uluslararası turnuvayı kazanarak da tarihe geçti.

Maçın istatistikleri için tıklayın

Vicente del Bosque'nin öğrencileri, turnuva boyunca beklentilerin çok altında performans sergilemişler, "futbollarının giderek sıkıcı olmaya başladığı" eleştirilerine hedef olmuşlardı.

Öyle ki, Arsenal menajeri Arsene Wenger de, final maçından önce İspanya'yı "kendi felsefelerine ihanet ederek negatif bir şeylere dönüşmekle" suçlamıştı.

Ancak Kiev'deki finalde İtalya karşısında maç başlar başlamaz kurdukları baskı ve giderek arttırdıkları tempo, futbolseverler için özel bir gösterinin de gelmekte olduğunun işaretiydi.

Fotoğraflarla nefes kesen final

10. dakikada İspanyollar gole çok yaklaştı: çabuk paslarla İtalyan ceza sahasını kuşatan İspanya orta sahası, iki kez savunmadan dönen topu her seferinde kazanıp alışıldık pas trafiğiyle İtalyan defansını zorlayıp hücum tazeledi ve son pas Fabregas'tan Xavi'ye uzandı. Barcelona'nın yıldızı çok sert vurdu, ancak top üstten auta gitti.

Dört dakika sonra ise İtalyan kalesi düştü. İniesta'nın pasıyla İtalyan ceza sahasında çizgiye inen Fabregas, Giorgio Chiellini'yi geçtikten sonra topu da Silva'ya gönderdi, Silva da kafayla Gianluigi Buffon'un boşalttığı kaleye.

İtalya, İspanya golüne oyun disiplininden kopmadan yanıt vermeye çalıştı. Antonio Cassano'nun iki gol girişimi İspanyol kaleci Casillas'ta kaldı.

Ardından da İtalyanların işini çok zorlaştıran İspanya'nın ikinci golü geldi.

Turnuvaya Valencia'nın sol beki olarak gelen Alba, orta sahadan depara kalkarak takım arkadaşı Xavi'nin uzattığı pasla buluşup Buffon'u çaresiz bırakan vuruşu yaparken, bir yandan golünü, diğer yandan da altyapısında yetiştiği Barcelona'ya dönüşünü kutluyordu.

Devre arasına geride giren İtalyanlar, ikinci yarıya Cassano'nun yerine Antonio di Natale değişikliğiyle başladı. Prandelli'nin bu hamlesi az kalsın sonuç da veriyordu aslında, turnuvada grupta oynanan maçta sonradan oyuna girdikten kısa bir süre sonra İspanya karşısında takımını öne geçiren di Natale, takımını ümitlendirecek şansları da buldu, ancak Casillas'ın kurtarışlarıyla durduruldu.

İtalyanların son hamlesi ise, Motta'yı Riccardo Motolivo'nun yerine oyuna sürmek oldu. Ancak Motta sakatlanıp oyun dışı kalınca, oyuncu değişikliği hakkı dolan, Gök Maviler maçın geri kalanını 10 kişiyle oynamak zorunda kaldı. 11 kişiyle İspanya'ya karşı maçı 2-0'dan çevirebilmenin ne kadar zor olduğu dikkate alındığında, 10 kişilik İtalyan ekibinin işinin zorluğu daha da anlaşılabilirdi aslında.

Turnuvanın gol krallığını da gözüne kestirdiği için midir bilinmez Del Bosque maçın sonlarına doğru Fabregas'ın yerine kenardaki golcüsü Torres'i oyuna sürdü.

Chelsea'nin yıldızı da, önce kendi golünü attı, ardından da yine sonradan, bu kez İniesta'nın yerine oyuna giren takım arkadaşı Mata'yı topla buluşturarak asist hanesine de bir gol eklemiş oldu.

Son 6 dakikada gelen bu iki golle, İspanyolların bu güne kadar hiçbir turnuva maçında yenemedikleri İtalyanlar karşısında ezici bir galibiyetle kupaya uzandıkları tescillenmiş oldu.

189 dakikada gol krallığı

Torres, İtalya karşısında attığı golle turnuvanın gol krallığını kazandı.

Mario Balotelli (İtalya), Dzagoev (Rusya), Mario Gomez, Mario Mandzukiç (Hırvatistan) ve Chritiano Ronaldo'nun da üçer gol attıkları turnuvada eşitliği bozan ve Torres'e gol krallığını getiren ise takım arkadaşı Matta'ya yaptığı asist oldu.

BBCTurkish.com, 02.07.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.